Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde "Ekonomi Reformları Tanıtım Toplantısı"na katılarak açıklamalarda bulundu.
"Çalışmamızın özünde ekonomiyi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyütme amacı bulunuyor" diyen Erdoğan, üretimde verimlilik artışı sağlanarak potansiyel büyümemin artıralacağını ifade etti.
Erdoğan, Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi olma hedefine mutlaka ulaştıracaklarını vurgulayarak, "İthal girdi kullanımını azaltmış, katma değerli üretimle ihracatta yeni rekorlar kıran, yerli ve milli bir ekonomi hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.
"Salgına rağmen 2020 yılında yüzde 1,8 oranında büyüdük"
Türkiye'nin bölgesel ve küresel krizlere rağmen gücünü koruduğunu belirten Erdoğan, "Dünyanın tamamıyla birlikte ülkemizi de etkileyen koronavirüs salgını hem 18 yılda ülkemizde kurduğumuz güçlü altyapının hem de yeni yönetim sistemimizin adeta bir sınamasına dönüşmüştür. Hamdolsun sağlıktan üretime güvenlikten sosyal dayanışmaya kadar her alanda bu sınamayı başarıyla verdik" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kovid-19 ile mücadeleye ilişkin şunları kaydetti:
Türkiye'nin her türlü farklı senaryoya hazırlıklı olduğunu ve hızlı hareket edebildiğini tüm dünyaya gösterdik. Salgına rağmen 2020 yılında yüzde 1,8 oranında büyüdük. G20 ülkeleri arasında ekonomisini reel olarak büyütmeyi başaran iki ülkeden biri olduk ve Çin'in ardından ikinci sırada yer aldık. Salgınla mücadeleyi kazanmakta kararlı olduğumuz 2021'i orta vadede nitelikli büyüme dönemine girişin de hazırlık yılı olarak değerlendiriyoruz.
Ekonomi refom paketinde yer alan maddeler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, reform paketinde yer alan maddeleri şu şekilde açıkladı:
Makroekonomik istikrar kapsamında, kamu maliyesi, enflasyon, finansal sektör, cari açık ve istihdam alanlarına odaklandık.
İstikrarı sürdürmek için makro politikalar yanında bir dizi yapısal tedbirin ve dönüşümün gerçekleştirilmesi şart.
Harcama disiplini, kamu borç yönetimi, vergi düzenlemeleri, kamu alım ihaleleri, kamu-özel işbirlikleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri gibi hususları kapsayan yeni politikaları hayata geçiriyoruz.
İlk reform alanımız, risklere karşı daha güçlü bir kamu maliyesi yapısını oluşturmak olacaktır.
Yapısal politikalar tarafında ise kurumsal yapının güçlendirilmesi, yatırımların teşvik edilmesi, iç ticaretin kolaylaştırılması, rekabet politikaları, piyasa gözetimi ve denetimini reform kapsamımıza aldık.
Meclisin bütçe hakkının kapsamını genişletirken, şeffaflık ve hesap verebilirliği artırıyoruz. Bunun için 2 önemli politika değişikliğine gidiyoruz.
Döner sermayeleri gözden geçiriyor, verimli olmayanları kapatıyor ve diğerlerini de kademeli şekilde merkezi yönetim bütçesine, dolayısıyla Meclis denetimi kapsamına alıyoruz.
İsrafa kesinlikle tahammülümüz olmadığı için kamu idarelerinde tasarruf anlayışını yaygınlaştıracak önemli düzenlemeleri hayata geçiriyoruz.
Kamuda taşıt alımı ve kiralanması, temsil ve ağırlama gibi harcama alanlarına sınırlamalar getiriyoruz.
Kamu personeliyle ilgili iş ve işlemlerin tek bir idare tarafından yürütülmesini sağlıyoruz.
Kamu idaresinin bir bütün olduğu anlayışıyla, merkezi yönetimin yanı sıra yerel yönetimlerde de tasarrufçu bir bakış açısının oluşmasını hedefliyoruz.
Borç stokunun dış şoklara karşı duyarlılığını azaltabilmek için döviz cinsi borçların toplam borç stoku içerisindeki payını düşürüyoruz.
Ağırlıklı olarak kendi paramızla borçlanacak, Türk Lirası cinsi senetleri kullanacağız.
Reform paketimizde dar gelirli küçük esnafımıza yönelik bir vergi muafiyeti de yer alıyor.
Basit usulde vergilendirilen kuaför, tesisatçı, marangoz, çay ocağı, tamirci gibi yaklaşık 850 bin esnafımızı gelir vergisinden muaf tutuyor, beyan yükümlülüklerini kaldırıyoruz.
Hazine nakit yönetimini de daha güçlü hale getiriyoruz. Bunun için Hazine'nin kullanımı dışında kalan kurumların hesabını, Tek Hazine Kurumlar Hesabı Sisteminde toplayarak, nakit yönetiminde verimliliği sağlıyoruz.
Ülkemizin risk primini düşürerek, borçlanma maliyetlerimizi aşağıya çekecek politikaları tahkim ediyoruz.
Vergi Usul Kanunu'nu kayıt dışılığı azaltacak ve vergiye uyumu teşvik edecek şekilde güncelliyoruz.
Basit usulde vergilendirilen kuaför, tesisatçı, tuhafiyeci, marangoz, tornacı, çay ocağı işletmecisi, terzi ve tamirci gibi yaklaşık 850 bin esnafımızı gelir vergisinden muaf tutuyor, beyan yükümlülüklerini de kaldırıyoruz.
Elektronik defter ve elektronik belge kullanımı uygulamasını kademeli olarak yaygınlaştırarak, vergi kayıp ve kaçağını azaltıyoruz.
7 gün 24 saat hizmet verecek Türkiye Dijital Vergi Dairesi uygulamasını başlatıyoruz.
Uluslararası yatırımcıların vergi hususunda karşılaştıkları sorunları da reform kapsamına aldık.
Kamu alım ihalelerinde yeni ve dijital bir sisteme geçiyoruz.
Vergi denetiminde standart, öngörülebilir ve haksız rekabeti önleyen modellere geçiyoruz.
Kamunun ithal ürün kullanımını azaltmak için Sanayileşme İcra Komitemizin çatısı altında merkezi izleme sistemi kuruyoruz.
Öncelikli gündem maddelerimizden birisi de enflasyonla mücadele olacaktır. Hedefimiz tek haneli düşük enflasyon oranlarına ulaşmaktır.
Gıda Komitesinin politika önerilerini şekillendirebilmesini ve piyasanın etkin çalışabilmesini temin için veri akışını sağlayacak bir erken uyarı sistemi kuruyoruz.
Gıda tarafında kayıp ve israfın azaltılması için de harekete geçiyoruz. Tarlada ve hallerde kalan taze meyve ve sebzeleri piyasaya kazandıracak mekanizmalar geliştiriyoruz.
Finans sektörünün kurumsal altyapısını geliştirmek için de bir dizi adım atıyoruz. Bu maksatla ülkemizin tüm kredi ve risk verilerinin toplandığı Risk Merkezini yeniden yapılandırıyoruz.
Bireysel emeklilik sistemini çok daha geniş kesimlere yaygınlaştırıyoruz. Nüfusumuzun yüzde 25'ini oluşturan 18 yaş altındaki çocuklarımızın sisteme girebilmesinin önündeki engelleri kaldırıyoruz.
Dijital paranın ekonomik, teknolojik ve hukuki altyapısını oluşturacak adımları atıyoruz.
Reel sektör şirketlerimizin tahvil ihraçlarını özendirmek için Tahvil Garanti Fonu kuruyoruz.
Finansal sektörün sigortacılık ayağını da ihmal etmeyerek, bireysel emeklilik sisteminin derinleşmesine ve gelişmesine katkı sağlıyoruz.
Cari açıkla mücadelede 3 temel politikayı takip edeceğiz. İlk olarak, yapısal cari açığa odaklanıyoruz. İkinci önceliğimiz, ihracatın tabana yayılmasını sağlayarak, potansiyeli olup hiç ihracat yapmamış KOBİ'leri ihracata teşvik etmektir. Üçüncü ve son alanımız ise sanayide yeşil dönüşümü desteklemektir.
Sandık, vakıf ve dernek gibi kuruluşlardaki emeklilik birikimlerinin, 2023 sonuna kadar bireysel emeklilik sistemine aktarımına imkan veriyoruz.
Sanayimizde kapasite artışı sağlayacak ve rekabet gücümüzü bir üst basamağa taşıyacak adımlar atıyoruz.
Yenilikçi ve güçlü bir sağlık endüstrisinin geliştirilmesi amacıyla Cumhurbaşkanlığına bağlı Sağlık Endüstrileri Başkanlığı kuruyoruz.
Cumhurbaşkanlığı himayesinde Yazılım ve Donanım Endüstrileri Başkanlığı kuruyoruz.
Sanayimizde kapasite artışı sağlayacak ve rekabet gücümüzü bir üst basamağa taşıyacak adımlar atıyoruz. Özellikle Kredi Garanti Fonu teminatıyla 5. ve 6. bölgelerde yapılacak imalata dayalı ithal ikamesini sağlayan ve ihracatı önceleyen yatırımlara uzun vadeli cazip kredi destekleri veriyoruz.
Doğalgaz piyasasını yeniden yapılandırarak, bu alanı rekabetçi bir temelde geliştiriyoruz.
Enerji verimliliği desteklerinin kapsamını genişletiyoruz. Elektrik enerjisi depolama tesislerinin kurulmasına yönelik yasal altyapıyı tamamlıyoruz.
Enerjide dışa bağımlılığı azaltan politikaları etkin şekilde uygulamayı sürdüreceğiz. Enerji verimliliği desteklerinin kapsamını genişletiyoruz.
Mesleki eğitim merkezlerini gençler için cazip kılmak amacıyla çocuklarımızın kalfalık döneminde aldıkları ücretleri yükseltiyoruz."
Salgının istihdam piyasalarında oluşturduğu tahribatı gidermek için ilave İstihdama Finansman Desteği adıyla yeni destek modeli getiriyoruz.
Firmalar, istihdama kattıkları her bir ilave kişi için Kredi Garanti Fonu kefaletiyle 24 ay vadeli, ilk 6 ayı ödemesiz 100 bin liralık kredi kullanabilecektir.
Kamu görevlileri, kadrolarına bağlı pozisyonları dışında, en fazla bir kurumun yönetim veya denetim kurullarında görev alabileceklerdir.
Independent Türkçe