Real Madrid, Milan, Inter ve Ajax gibi kulüplerde forma giyerek futbolun efsaneleri arasına giren ve kariyerini teknik direktör olarak sürdüren Hollandalı eski milli futbolcu Clarence Seedorf, İtalyan basınına yaptığı açıklamalarla futboldaki ırkçılık sorununu yeniden gündeme taşıdı.
44 yaşındaki Seedorf, İtalya'da 12 yıl oynadığını hatırlatarak şöyle konuştu:
Milan'ı çalıştırdıktan sonra hiç telefon almadım. Teknik direktörler için fırsat eşitliği yok. Siyahileri, futbolda yüksek kademelerde göremiyoruz. Avrupa futbol tarihine geçmiş isimler neden oralarda şans bulamıyor? Patrick Vieira neden New York'a ve Thierry Henry Kanada'ya gitmek zorunda? Futbolun en önemli kademelerinde siyahiler yok
Seedorf, 2014'ün Ocak ayında Milan'ın teknik direktörlüğünü yapmış ancak bu macerası sadece 4 ay sürmüştü.
Dört ay sonra görevden alınan Seedorf'un yerine eski takım arkadaşı İtalyan Filippo Inzaghi getirildi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Seedorf, Milan'dan ayrıldıktan sonra Çin ekibi Shenzhen, Deportivo La Coruna ve Kamerun Milli Takımı'ndan sorumlu olsa da son iki yıldır herhangi bir kulüpten çalışması yönünde talep gelmedi.
Surinam asıllı Hollandalı futbolcunun sözleri, Avrupa'da ses getirirken, sık sık karşılaşılan ırkçı söylemler de bir kez daha kamuoyu önünde tartışılmaya başlandı.
Avrupa ve dünyadaki spor organizasyonlarında birçok kez karşılaşılan ırkçılık sorunu aslında çok eskilere dayanıyor.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Yücel Bulut, Independent Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede, "ırkçılık meselesi"nin çok köklü bir geçmişi olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Bulut: Irkçılık meselesi çok boyutludur, tarihsel ve güncel sebepleri olabilir
Irkçılığı ortaya çıkaran nedenleri, "Bir topluluğun başka bir topluluğa dair biraz güvensizliğe, endişeye, korkuya dayalı, biraz kendine aşırı güvene ve kendini yüceltmeye" dayalı sebepleri olduğunu dile getiren Bulut, şunları kaydetti:
Antik çağlarda da vardı, orta çağlarda da... Çağımızda da var. Tek bir biçimi de yok. Özellikle sömürgecilik tecrübesiyle ilgili olarak ırkçılık, batı dünyasında daha sert ve yaygın olarak karşımıza çıkıyor. Ancak sadece batı dünyasına özgü bir şey de değil. Farklı biçimlerde dünyanın diğer coğrafyalarında da karşımıza çıkabiliyor.
Irkçılığın sadece siyahi insanlara yönelik bir şey olmadığını, dinler, etnisite, cinsiyet gibi farklı temellerde de ırkçılığın farklı tezahürleriyle karşılaşmanın mümkün olduğunu ifade eden Bulut, "Günümüz dünyasında toplumdaki farklı kimliklerin kendi farklılıklarını özgürce yaşamalarına yönelik yoğun bir çaba olmakla birlikte, kültürde kökleşmiş bu eğilimlerle her an karşılaşmak mümkün olabiliyor. Kritik bazı gelişmelerin yaşandığı dönemlerde örneğin 11 Eylül saldırıları sonrasında ya da Suriyeli göçmenler örneklerinde olduğu gibi bu tür eğilimler siyasal destek de bulabiliyor" değerlendirmesinde bulundu.
"Irkçılık meselesi çok boyutludur. Tarihsel ve güncel sebepleri olabilir" diyen Bulut, her bir sektörde ayrımcılıkların, ırkçılıkların farklı şekillerde yaşanabileceğini, ırkçılık, ayrımcılık, ötekileştirme gibi hususların sadece batıya özgü bir şey olmadığını, farklı şekillerde farklı coğrafyalarda da ortaya çıkabileceğini veya çıktığını ifade etti:
Avrupa toplumlarının bir parçası, vatandaşı olmuş, onların dilini konuşan, onların başarılarına katkıda bulunmuş ama dini, rengi, etnisitesi, dili farklı insanların kendilerine karşı niteliklerinden dolayı bir ayrımcılığın olduğu yolundaki itirazları, şikayetleri konusu daha da farklı... Benzer bir durum kadınların -her tür eşitlik söylemlerine karşı- çalışma hayatında ya da toplumsal hayatlarının pek çok farklı boyutunda bir ayrımcılığa uğramaları... Ya da aynı ulusun bir ferdi olmakla birlikte dil, din, etnisite, cinsel tercihler, sınıfsal konumlar bakımından ayrımcılığa uğrayanlar ya da uğradığını düşünenler için de geçerli. Meselenin o boyutu daha da farklı değerlendirilmeli.
Avrupa ve dünya futboluna damga vurmuş Patrick Vieira, Thierry Henry, Samuel Eto'o, Didier Drogba, Nicolas Anelka ve daha ismini saymakla bitiremeyeceğimiz birçok siyahi oyuncu bulunurken, bu isimlerden çok azının teknik direktörlük yaptığı görülmekte.
Attıkları goller, oynadıkları maçlarla hafızalara kazınan bu isimler, çok sevdikleri, yıllarca emek verdikleri yeşil sahalarda teknik kadrolarda zaman zaman yer bulsa da teknik direktör olarak kulübede görülmedikleri aşikar.
Fransız Jean Tigana, Hollandalı Frank Rijkaard, Aliou Cisse, James Lwesi Appiah ise siyah ten renkli teknik direktörlerin en bilinen örnekleri oldular.
Bir dönem Süper Lig'e de yolu düşen siyahi teknik direktörlerden Tigana Beşiktaş'ta, Rijkaard ise Galatasaray'da görev aldı.
Patrick Vieira'nın teknik direktörlük kariyeri, futbolculuğu kadar parlak olmadı
Fransız teknik direktör Patrick Vieira, 2011'de Manchester City'de kariyerini sonlandırmasının ardından takımın altyapı koordinatörlüğü görevini üstlendi.
2013-15 arasında Maviler'in 21 Yaş Altı ve A takımında teknik direktörlük görevini yürüten Vieira, 2016'da ABD ekiplerinden New York City ile anlaştı.
2018'de rotasını Avrupa'ya çeviren Fransız teknik adam, Nizza ile anlaştı.
Ülkesinde yeni takımıyla 89 maça çıkan Vieira, 4 Aralık 2020'de görevden ayrıldı.
2019'da Montreal Impact'ta göreve başlayan Henry, istifa etti
Futbolculuğuyla adından başarıyla söz ettiren Thierry Henry'nin de teknik direktörlük serüveni yolunda gitmedi.
Kariyerinde Monaco, Juventus, Arsenal, Barcelona, New York Red Bulls gibi kulüplerde oynayan ve birçok şampiyonluk elde eden Henry, 2015'te futbolu bırakmasının ardından Arsenal altyapısında antrenör olarak kariyerine başladı.
2016-18 yılları arasında Belçika Milli Takımı'nda yardımcı antrenör olarak görev alan Henry, ilk teknik direktörlük deneyimini eski takımı Monaco'da yaşadı.
2018-19 sezonunda kırmızı-beyazlı ekiple 20 kez sahaya çıkan Henry, yönünü Amerika Kıtası'na çevirdi.
14 Kasım 2019'da Montreal Impact ile anlaşan Henry, 25 Şubat 2021'de ailevi nedenleri gerekçe göstererek görevini bıraktı.
Tigana ve Rijkaard, uzun süredir takım çalıştırmıyor
Türkiye'ye yolu düşen Jean Tigana ve Frank Rijkaard da uzun süredir bir takım çalıştırmayan siyah ten renkli teknik adamlar oldu.
Olympique Lyon, Marsilya, Bordeaux gibi takımlarda forma giyen ve ilk teknik direktörlük deneyimini 1993'te Lyon'da yaşayan Jean Tigana, sonrasında Monaco, Fulham, Beşiktaş, Bordeaux, Shenzen kulüplerinde görev yaptı.
Teknik direktörlük kariyerinde 2005-07 yılları arasında Beşiktaş'ı çalıştıran Tigana, en parlak dönemlerinden birini Türkiye'de geçirdi.
Siyah-beyazlı ekipte geçirdiği iki sezonda iki Türkiye Kupası, bir kez de TFF Süper Kupa zaferi elde eden Fransız çalıştırıcı, 1996-97'de Monaco ile Ligue 1, 1997-98'de ise Fransa Süper Kupası şampiyonu oldu.
Çin ekibi Shenzen'den 2012'de ayrılan Tigana, o tarihten sonra hiçbir kulübü çalışmadı. Fransız futbol adamı, 22 Şubat 2021'de Toulon'da sportif direktörlük görevine getirildi.
Siyah ten renkli teknik direktörler listenin belki de en başarılı ismi Frank Rijkaard oldu.
Ajax altyapısından yetişen ve uzun yıllar kulübe hizmet eden Rijkaard, 1995'de kariyerini sonlandırmasının ardından 14 Ocak 1998'de ilk olarak Hollanda Milli Takımı'nda Guus Hiddink'in yardımcısı olarak göreve başladı.
1 Temmuz'da Hollanda Milli Takımı'nda teknik direktör olarak ilk kez boy gösteren Rijkaard 30 Haziran 2000'e kadar görevini sürdürdü.
2001-02 yıllarında Sparta Rotterdam'ı çalıştıran Rijkaard'ın talihi, Katalan devi Barcelona ile anlaşmasının ardından değişti.
2003'ten 2008'e kadar görev aldığı Barcelona'da dünya futboluna sayısız yetenek kazandıran Rijkaard, 2 La Liga, 2 İspanya Süper Kupası ve 1 kez de UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşadı.
Katalan ekibiyle yollarını ayırmasının ardından 2009-10 sezonunda Galatasray ile anlaşan Hollandalı teknik adam, 20 Ekim 2010'da görevden ayrıldı.
2011'de Suudi Arabistan Milli Takımı'nın başına geçen Rijkaard, 2013'te görevi bırakmasının ardından hiçbir kulüpte çalışma şansı bulamadı.
© The Independentturkish
