CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç , Erdoğan ve Bahçeli'nin, yeni anayasa tartışmalarıyla ülkenin gerçek gündemini değiştirmeyi amaçladığını belirterek "İktidarın anayasadan beklentisi, sadece kendi iktidarını perçinleyecek kararların alınmasıyla ilgilidir" diye konuştu.
Özkoç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Özkoç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "yeni anayasa" hakkındaki sözlerini değerlendirirken, Erdoğan ve Bahçeli'nin, ülkenin gerçek gündemini değiştirmeyi amaçladığını savundu.
2010 referandumunu hatırlattı
Geçmişte de TBMM çatısı altında yeni anayasa çalışması yapılmak istendiğini ancak CHP'nin kırmızı çizgilerini belirtmesi üzerine AK Parti'nin çalışmaları sonlandırdığını söyleyen Özkoç, "İktidarın, Anayasa'nın içine nüfuz eden darbe hukukunu arındırma niyeti yok. Cumhuriyetin kuruluş tarihinden itibaren darbelerin hukuksal olarak anayasayı kirletmesinden, yok etmesinden arındırmak gibi bir kararı yok. Onun niyeti sadece iktidarını perçinlemek. Bunu, 2010'daki anayasa değişikliğinde referanduma gittiler. FETÖ lideri, ölüler yerlerinden kalkarak oy kullansın dedi. O referandum sonrası FETÖ'nün 15 Temmuz darbesine giden bir süreci yaşamak zorunda kaldık" diye konuştu.
Özkoç, 2017'deki anayasa değişikliğiyle yeni sisteme geçildiğini anımsatarak, "Bugün öğrenciler sokaklarda polis şiddetine; siyasetçiler sokak şiddetine, toplum trol şiddetine maruz kalıyorsa, bütün bunların; açlığın, yoksulluğun, enflasyonun nedeni bu ucube cumhurbaşkanlığı sistemdir. İktidarın anayasadan beklentisi, sadece kendi iktidarını perçinleyecek kararların alınmasıyla ilgilidir" dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Soylu'ya sert tepki
Özkoç açıklamasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için de "gerçek bir provokatör" ifadesini kullandı.
Soylu katıldığı bir televizyon yayınında "Rektör seçimlerinin illa çok demokratik mi olması gerekiyor? Hayır. Biz sonuca bakıyoruz. Sorun oldukça devletin kuralları işlemeye devam edecek" demişti.
Soylu'nun, açıklamalarını hatırlatan Özkoç, İçişleri Bakanı'nın kendi görev alanında yer alan terörün önlenmesi, sokak şiddetine maruz kalan siyasilerin müsebbiplerinin bulunması, mafyaya devletin bir güç olduğunu gösterilmesi gibi konularla ilgilenmesi gerektiğini söyledi.
Özkoç, şöyle devam etti:
Ama İçişleri Bakanı Soylu, daha önceden de FETÖ terör örgütü liderine övgüler düzen bu kafa, 'Bu darbeyi FETÖ mü yaptı sanıyorsunuz?' diyor. FETÖ'nün siyasi ayağının neden ortaya çıkmadığı çok net anlaşılıyor. İçişleri Bakanı bir terör örgütü olan FETÖ'nün 15 Temmuz kalkışmasının müsebbibinin FETÖ olmadığını ifade ediyor. 'Amerika var arkasında.' diyor. Böylece FETÖ'nün gerçekten suçlu olmadığı imajını bilinçaltına sokuyor. FETÖ'nün siyasi ayağının üstünün örtülmesine çalışıyor çünkü o siyasi ayağın temsilcilerinden biri de kendisidir. Terör örgütü liderini övmek, kalkışmayı yapan kişinin işlediği suçun hüviyetini ortadan kaldırıp başka bir yeri işaret etmek tam da budur. Soylu, FETÖ liderini korumaktadır. Onun için Soylu'nun bir an önce görevden uzaklaşması gerekir. Soylu görevdeyken FETÖ'nün siyasi ayağının ortaya çıkması mümkün değildir.
Önceki atamaları hatırlattı
CHP Grup Başkanvekili Özkoç, rektör atamalarının Cumhurbaşkanı tarafından gerçekleştirilmesinin, liyakatsiz görevlendirmelere neden olduğunu belirterek Boğaziçi Üniversitesi öncesinde Ege, Dokuz Eylül ve Ankara üniversitelerine eski AK Parti'li siyasilerin rektör olarak atandığını hatırlattı.
Özkoç, "Amaç üniversiteleri kimliksiz hale getirmek, itibarsızlaştırmak, oralara da nüfuz ederek siyasete alet etmek" diye konuştu.
"Melih Bulu yalancıdır"
Özkoç Boğaziçi Üniversitesi'ne Cumhurbaşkanı Erdoğan Tarafından rektör olarak atanan Melih Bulu'nun açıklamalarını da eleştirdi.
Özkoç şöyle devam etti:
Avusturya, Danimarka, Fransa, Hollanda, İspanya, İtalya, İsveç'te rektörler, üniversite çalışanları, konseyi ve akademisyenler tarafından seçiliyor. Bu kişi yalancıdır, yalan söyleyen bir kişinin o makamda oturması kesinlikle doğru değildir.
"Provokatörün asıl adamı, Süleyman Soylu'dur"
İçişleri Bakanı Soylu'nun, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki gösterilere katılan öğrencileri ayrıştırdığını ve terör örgütü üyesi olmakla suçladığını savunan Özkoç, "İçişleri Bakanı, orada bu kadar çok terör örgütü mensubu olduğunu biliyordun da neden gereğini yapmadın? Bilmiyorsan, bu ülkenin İçişleri Bakanlığı uyuyor mu?" sorularını yöneltti.
Özkoç Kabe örselinin bir afişte kullanılmasıyla başlayan tartışmalara ilişkin de "Kabe resmi yerlerde, üstüne bazı yazılar yazılıyor. Nedense birileri o anda onu videoya çekiyor. Bundan sonra ne konuşulmaya başlanıyor? Kabe resminin kutsallığı. 'Provokatörler vardır.' deniliyor. Biz, bu oyunu yemeyiz. Provokatörün asıl adamı, Süleyman Soylu'dur" diye konuştu.
Özkoç açıklamasına şu ifadelerle devam etti:
Din istismarından bahsedecek siyasi parti sen misin? Seçim zamanında camilerde kahvaltı verip de siyaset yapan parti sen değil misin? Kabe'nin resmini doğum günü pastası üzerine koyup da onu kesip yiyen zihniyet, sizin zihniyetiniz değil mi? Dine saygılı olan, siyasete alet edilmemesini isteyen CHP'nin tam da kendisidir. Dini tahrip etmek isteyen, siyasete alet eden, her fırsatta bunu kullanmaya çalışan da AKP'nin tam kendisidir.
Yeni anayasa tartışmaları
Cumhurbaşkanı Erdoğan Pazartesi günü gerçekleşen kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada "Belki de Türkiye'nin tekrar yeni bir anayasayı tartışmasının vakti gelmiştir" demişti.
Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürmüştü:
Yakında reform paketlerimizin felsefesini,amaçlarını,hedeflerini ve faaliyet başlıklarını içeren kapsamlı çalışmayı kamuoyuyla paylaşacağız. Yasamanın alanındaki konularla ilgili Meclis'te, idari konularla ilgili Cumhurbaşkanlığımızda gereken müşahhas adımları atmaya başlayacağız. (Anayasa çalışmaları) Şeffaf şekilde gerçekleştirilmesi ve ortaya çıkan metnin de mutlaka milletin takdirine sunulması gerekir. Anayasa çalışması terör örgütüyle irtibatlı kesimlerin gölgesinde ülkesiyle kalbi bağlantısı kopuk isimlerle yürütülebilecek bir iş değildir. Cumhur İttifakı'ndaki ortağımızla bir anlayış birliğine varmamız halinde önümüzdeki dönemde yeni anayasa için harekete geçebiliriz.
Bahçeli'den destek
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de dün yaptığı açıklamada Erdoğan'a destek vermiş yeni anayasa yapımında Cumhur İttifakı'nın bileşeni olarak yeni anayasa yazımında üstüne düşen demokratik görevleri çekinmeden yerine getireceğini belirtmişti.
Muhalefetin tavrı
Muhalefet partilerinden de konuya ilişkin açıklamalar geldi. Saadet Partisi Genel Başkanı söz konusu tartışmalar için "Gündem değiştirmeye yönelik" ifadesini kullanırken HDP kanadından da "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni değil demokrasiyi güçlendirecek bir anayasaya ihtiyaç var" açıklaması gelmişti.
Independent Türkçe, AA