15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) döneminde kanun hükmünde kararname (KHK) ile kurulan Türkiye Şehit Yakınları Gazileri Dayanışma Vakfı’nın işlevsiz olduğunu, gaziler ve şehit aileleri arasında ayrımcılık yaptığını savunan 15 Temmuz Hakkaniyet Ocakları, vakfın Ankara Altındağ’daki binası önünde protesto gösterisi yaptı.
15 Temmuz Hakkaniyet Ocakları Genel Başkanı Ufuk Yegin'in okuduğu basın açıklamasnda Vakfın mütevelli heyetinde geçmişte FETÖ ile yakın ilişkisi olan kişilerin yer aldığını ileri süüldü.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
OHAL KSK’sı ile kurulan Türkiye Şehit Yakınları Gazileri Dayanışma Vakfı’nın geçen yıla kadar sadece kağıt üzerinde bir vakıf olduğunu belirten Ufuk Yegin, kendilerinin vakıfla ilgili basına yaptıkları açıklamanın ardından vakfa bir bina tahsis edildiğini söyledi.
Kendilerinin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önündeki eylem yapmalarının ardından hak sahiplerine bir ödeme yapılmaya başlandığını söyleyen Yegin, ödemelerin keyfi ve ciddiyeten uzak biçimde yapıldığını öne sürerek ödeme listesinin de talimatla güncellendiğini savundu.
Mütevelli heyetine itiraz
Açıklamda, 15 Temmuz şehit aileleri ve gaziler için toplanan yardım paralarının dağıtılması hedefiyle kurulan Türkiye Şehit Yakınları Gazileri Dayanışma Vakfı’nın mütevelli heyetinde yer alan isimlerin geçmişte FETÖ ile iltisaklı olduğu öne sürüldü.
Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati’nin geçmişte Fethullah Gülen’le görüntülerinin olduğunu ileri süren Yegin, “Makam kapmanın yolunun Pensilvanya’dan geçtiği dönemlerde Fethullah Gülen’in önünde düğme ilikleyen bu şahıs, nasıl olur da bu vakfın mütevelli heyetinde yer alabiliyor ve tüm kararlar bu şahsın insiyatifine terkediliyor? Memur olsa 100 kere ihraç edilecek olan Nureddin Nebati’den başka memlekette kimse kalmadı mı” diye sordu.
Yine vakfın mütevelli heyeti üyesi olan Cumhuraşkanı Başdanışmanı İsrafil Kışla’nın da FETÖ ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle KHK ile kapatılan Güvenilir Gıdalar Vakfı’nın mütevelli heyetinde yer aldığını söyleyen Yegin, vakfın mütevelli hayetinde Diyanet işleri Başkanı Ai Erbaş’ın yer almasına da tepki gösterdi.
Erbaş’ın geçmişte Dinlerarası Diyalog Projesi’ni savunduğunu ve Kültürler Arası Diyalog Platformu KADİP’in yönetim kurulunda yer aldığını söyleyen Yegin, “15 Temmuz darbe girişiminin kritik ismi olan firari Adil Öksüz’ün mesai arkadaşı ve hocası olan Ali Erbaş’In bu vakıfta ne işi var” diye konuştu.
ATV, KANAL D ve TRT yöneticilerinin de kurulan vakfın yöneticisi olduğunu belirten Ufuk Yegin, “Soruyorum size; medya yöneticileri bu görevlere niçin atandılar? Yoksa haksızlık olduğunda, tıpkı bugün olduğu gibi, kendi medyalarına ait habercileri buraya göndermemek için mi bu görevdeler? Bu rezaletlere daha ne kadar sabredeceğimizi zannediyorsunuz? Halkımızdan gerçekler gizlenmektedir” dedi.
Erdoğan'a seslendiler
Bu vakıf eğer 15 temmuzdan önce kurulmuş olsaydı, bazı üyeleri sebebiyle OHAL döneminde KHK ile kapatılırdı” diyen Yegin, kısa bir süre önce kurulan 15 Temmuz Hakkaniyet Ocakları’nın bir internet sitesi olmasına rağmen söz konusu vakfın bir internet sitesi olmamasına dikkat çekerek, “Gelir gider tablosu, bağışlar, ödeme planı, ödeme kriterleri gibi hiçbir bilgiye hak sahibi olarak bizler erişim sağlayamamaktayız. Şefaf değilsiniz, kibirlisiniz ve kul hakkı yemektesiniz. Bugüne dek yüzlerce gazinin-şehit yakınının taleplerine kulaklarınızı tıkadınız. Sizlerin şehit yakınları ve gaziler diye bir derdiniz yok. Bu toplanan mevduat kan parasıdır. Şehit ve gazilerin akan her damla kanı siz sorumsuz yetkililerin ellerindedir” şeklinde konuştu.
Açıklamanın sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen Ufuk Yegin, “Bu işlevsellikten uzak vakıf bünyesindeki tüm bağışları, âdil bir şekilde tüm hak sahiplerine dağıttırıp, işe yaramaz bu vakfın kapısına kilit vurunuz” dedi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'a de seslenen Yegin, “Şehit yakınını ve gaziyi kandırandan bakan olmaz” dedi.
Bakanlık önünde eylem yapmışlardı
15 Temmuz darbe girişimi sonrası toplanan 338 milyon lira bağışın, söz verildiği gibi dağıtılmasını ve 3713 sayılı kanun kapsamına alınmalarını isteyen 15 Temmuz gazileri, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önünde oturma eylemi yapmıştı. Ardından taleplerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a duyurmak için Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne gitmek isteyen gaziler polis müdahalesi ile karşılaşmıştı.
Independent Türkçe
