Çin, Sincan'da 2017'den bu yana toplama kampında tutulduğuna inanılan bir Uygur'un hayatını kaybettiğini Birleşmiş Milletler'e (BM) resmen bildirdi.
Pekin yönetiminin nadir görülen bir adım atarak böyle bir bildirimde bulunduğunu aktaran Guardian gazetesi, Uygur Türkü Abdulgafur Hapiz için Nisan 2019'da BM Zorla veya İrade Dışı Kaybolmalar Çalışma Grubu'na (WGEID) yapılan başvuruya Çin'den yeni yanıt geldiğini belirtti.
Gazetenin ulaştığı belgeye göre Çin, WGEID kuruluşuna Kaşgarlı emekli şoförün 3 Kasım 2018'de "ciddi seviyede zatürre ve verem" nedeniyle öldüğünü bildirdi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ancak Guardian'a konuşan Fatıma Abdulgafur babasıyla ilgili resmi açıklamaya itiraz ederek "Buna inanmıyorum. Şayet bir sebeple ölmüş olsaydı bu diyabet olurdu. Babamın sağlık durumunu bilirim, onunla sağlık meseleleri üzerinde konuşurduk. Verem aşısı yaptırmıştı" dedi.
Avustralya'da yaşayan şair ve aktivist Abdulgafur, babasından en son WeChat üzerinden sesli mesaj gönderdiği Nisan 2016'da haber aldığını, babasının mesajda "Sana söylemem gereken acil bir konu var. Lütfen beni ara" dediğini fakat aradığında ona ulaşamadığını söyledi.
Mart 2017'de gözaltı kamplarına gönderildiğini düşündüğü babasının serbest bırakılması ya da nerede olduğuna dair bilgi verilmesi için kampanya yürütmüş olan Abdulgafur, "Babam çoktan ölmüşken ben deli gibi onu arıyordum. Vefatından önce onunla konuşamadığım için son derece üzgünüm" dedi.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygurların yanı sıra Müslüman diğer Türk kökenli topluluklara mensup bir milyondan fazla kişinin uzmanlara göre "kültürel soykırım" olarak nitelenen bir baskı politikası kapsamında 2017'den bu yana kamplarda alıkonduğunun belirtildiği haberde, Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) uluslararası kamuoyundan gelen eleştirilere rağmen bu bölgede bağımsız araştırma yapılmasına izin vermediği ifade edildi.
Independent Türkçe, Guardian