Prof. Dr. Sözbilir: Marmara Denizi'nde 7,2-7,5 büyüklüğünde deprem bekleniyor, deprem üretme zamanı 4 yıl geçti

İçinden diri fay geçen 20 ilin risk altında bulunduğunu belirten Dokuz Eylül Üniversitesi (DEU) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İstanbul ve Manisa'nın yanı sıra Malatya, Adıyaman ve Maraş için harekete geçilmesi gerektiğini söyledi

"Yapılaşma yasağı olan yerleri halk bilmeli" diyen Prof. Dr. Sözbilir, 7 bin depremin kaynağı olan Kırkağaç fayının 6.9'a varan büyüklükte deprem üretebileceği gerekçesiyle Manisa ve çevresi için uyarıda bulundu / Kolaj: Independent Türkçe

 

Malatya'da dün 13.54'te 4,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Ardından 00.57'de 5,1 büyüklüğündeki depremde, bu kez adres Tekirdağ oldu.

Tekirdağ depremi, İstanbul'da da hissedilirken, peş peşe gelen sarsıntılar tedirginlik oluşturdu.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, olası depremin etkilerini ve kayıpların en aza indirmesi için yapılması gerekenleri değerlendirdi. 

"İçinden diri fay geçen 20 il risk altında"

"Türkiye'de 20'ye yakın, kırılma zamanı geçmiş fay (sismik boşluk) var" diyen Sözbilir, bu fayların geçtiği illerin "Diri Fay Haritası'nda" mevcut olduğunu söyledi.

Bu illerdeki kentsel dönüşüm çalışmalarına öncelik verilmesi gerektiğini belirten Sözbilir'e göre bunların başında 20 milyon nüfuslu İstanbul geliyor.

"Marmara Denizi'nde 7,2-7,5 büyüklüğünde deprem olması bekleniyor, deprem üretme zamanı 4 yıl geçti"

Marmara Denizi'nde büyüklüğü 7,2-7,5 arasında değişen bir depremin gerçekleşebileceği uyarısını yapan Sözbilir, şu ifadeleri kullandı:

Aslında İstanbul'un içinden geçen bir diri fay bulunmuyor. Marmara depremi ya da İstanbul depremi olarak nitelenen deprem, Marmara Denizi'nin altında Kuzay Anadolu Fayı'nın (KAF) Kumburgaz segmentinin 7,5 büyüklüğüne varan deprem üretmesi ihtimali için kullanılıyor. Böyle bir depremin gerçekleşmei halinde Bandırma, Bursa, Kocaeli, İzmit, Tekirdağ gibi Marmara Denizi'nin etrafındaki kentler etkilenecektir. 250 yılda kırılması gereken fay, 254 yıldır kırılmadı. 4 yıl geçti. Bu depremden en çok Avcılar, Küçükçekmece, Zeytinburnu, Silivri gibi bölgeler etkilenecek. 

Kentsel dönüşümün şart olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, deprem, sel, heyelan gibi afetlere karşı şehirleri hazırlıklı hale getirme amacıyla hazırlanan l Afet Risk Azaltma Planı'nın bir an önce tamamlanması gerektiğini, merkezi hükümetin yanı sıra yerel yönetimlerde de sorumluluğun bulunduğunu söyledi. 

Sözbilir, valilik, belediyeler, ilçe yönetimleri ve üniversitelerin ivedilikle harekete geçmesi uyarısını yaptı.

 

 

"Malatya, Maraş ve Adıyaman en riskli iller"

Malatya'da gerçekleşen depremi de sorduğumuz Sözbilir, "24 Ocak'ta Elazığ Sivrice'de 6,8 büyüklüğünde deprem olmuştu. Doğu Anadolu Fayı'nın (DAF) Pütürge segmenti kırılmıştı ve daha güneydeki parçası kırılmaya başlamıştı. Şimdi aslında bu parçanın kırılması gerçekleşiyor. 6,8 büyüklüğündeki deprem enerji transferi yaparak, deprmein güneye doğru göçüne neden oluyor. Türkoğlu segmentine doğru bir transfer var. Burası kırılma zamanı geçmiş bir fay parçası. Oraya doğru gerilim artıyor, bu durum büyük bir depremin habercisi. Malatya, Maraş ve Adıyaman, en riskli iller. Burada depreme hazırlık (risk azaltma) çalışmalarına öncelik verilmeli. 'Doğrudan fayın üzerinde bina var mı?', kontrol edilmeli. 'Bu zone'da zeminden kaynaklanan bir sıkıntı doğar mı?' diye bu üç ildeki yapı stokunun depreme dayanıklı olup olmadığına bakılması gerekli. Buna göre kentsel dönüşüme öncelik verilmeli" yorumunu yaptı.

 

Elazığ deprem AA.jpg
Elazığ'da deprem sonrası / Fotoğraf: AA

 

"7 bin depremin çoğuna Kırkağaç fayı neden oldu"

Prof. Dr. Hasan Sözbilir'e ocak ayından bu yana peş peşe depremlerin meydana geldiği Manisa'nın durumunu sorduk.

Manisa Akhisar'da 22 Ocak'ta meydana gelen depremden bu yana geçen 7 aylık süreçte, bölgede 7 bin depremin meydana geldiğini hatırlatan Sözbilir, bu depremlerin kaynaklarının Kırkağaç, Aksihar ve Gelenbe fayları olduğunu söyledi. 

"7 bin depremin çoğuna Kırkağaç fayı neden oldu" diyen Prof. Dr. Sözbilir, bu nedenle çalışmaları bu fay üzerinde yoğunlaştırdıklarını da sözlerine ekledi.

 

Manisa deprem İHA.jpg
Fotoğraf: İHA

 

"100 yıl önceki üç depremin kaynağı olan Kırkağaç fayı, 6.9'a varan büyüklükte deprem üretebilir"

Manisa ilinde 32 fay bulunduğunu ve bunlardan hiçbirisinin son 100 yılda deprem üretmediği için riskin büyük olduğunu ifade eden Hasan Sözbilir, kendilerinin de şuanda Kırkağaç fayını çalışmak üzere arazide bulunduklarını kaydetti. 

Hasan Sözbilir, "7 hendek açtık. Hendekleri açtığımızda, 5,4'ten daha büyük deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu gördük. Kırkağaç fayı, 6,9'a kadar deprem üretebilir! Şuan bu fayın nasıl bir tehlikeye sahip olduğu konusunda çalışma yapıyoruz. Bu fayın, 1902'den önceki dönemlerde 6-6,9 arasındaki üç depreme kaynaklık ettiğini bulduk. Kırkağaç fayı, 100 yıl önceki üç depremin kaynağı ve bu depremlerin büyüklüğü 6,5-6,9 arasında. Şimdi bu üç depremin hangi zamana karşılık geldiği ve hangi aralıklarla ürettiğine dair çalışma yapıyoruz. Son yıkıcı depremi ne zaman gerçekleştirdiği bilinirse, bundan sonra ne zaman kırılacağı konusunda bilgi sahibi olacağız" ifadelerini kullandı.

1919'da 3 bin kişinin yaşamını yitirdiği Soma Kırkağaç depremini hatırlatan Sözbilir, "100 yıldır yıkıcı deprem olmuyor ama birden fazla yıkıcı fay var ve risk büyük" dedi.

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

 

"Bilim, doğal afetleri önceden haber veriyor"

Bilimin, sel ve deprem gibi doğal afet oluşturan kaynakları önceden haber verdiğini ve riskli bölgelerin imar haritalarına işlendiğini kaydeden Prof. Dr. Hasan Sözbilir, halkın da bu bölgeler konusunda bilgilendirilmesi gerektiğini savundu.

"Yapılaşma yasağı olan yerleri halk bilmeli"

Buraların neresi olduğunun belediyeler tarafından bilindiğini ancak halkın bilmediğini vurgulayan Jeoloji Mühendisi Sözbilir, İl Afet Risk Azaltma Planı'nın halka açık yapılması gerektiği görüşünü savundu. 

Bu planın toplumdan bağımsız yapılmasını, "hata" olarak niteleyen Sözbilir, "Bunun (İl Afet Riski Azaltma Planı) halka açık olması lazım ki, yapılaşma yasağı olan yerleri görsünler, bilsinler. Örneğin, şimdi biz Kırkağaç fayını yapılaşmaya kapatacağız. Bu konuda halkı bilgilendirmek gerek. Halk bilmezse, parsel satın alacak ama yapı yapamaz. Çünkü 'oradan fay geçiyor' diyecekler ama bunu önceden bilemiyor" yorumunu yaptı.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU