5 maddede ABD Başkanlık yarışı: 100 gün kala Demokrat Biden açık ara favori

ABD'nin bir sonraki dönem Başkan'ı Biden ya da Trump olacak. Biden şu anda açık şekilde favori aday olsa da Trump'a karşı zaferi henüz kesin değil

ABD'de işsizlik oranı koronavirüs pandemisi öncesi son 50 yılın en düşük seviyesi olan yüzde 3,5'e kadar gerilerken, pandemiyle beraber 31 milyondan fazla kişi işsizlik başvurusu yaptı (AFP)

ABD'de 3 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimine 100 günden az bir süre kaldı.

Aynı gün, 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi'nin tamamı için de oy kullanılacak. Ayrıca, Senato'nun 100 sandalyesinin 33'ü için de seçmen oy kullanmış olacak. Birçok eyalette valilik ve eyalet meclisi seçimleri de yapılacak.

Adayların başkanlık kampanyalarında son düzlüğe girilirken, seçimlerde Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump'ın karşısına rakip olarak çıkmasına kesin gözüyle bakılan Demokrat Partili Joe Biden kamuoyu yoklamalarında lider durumda.

ABD'deki geçmiş seçimler dikkate alındığında eski Başkan yardımcısı Biden belirgin şekilde kazanma ihtimali daha fazla olan aday konumunda. Ancak yine de Biden'ın zaferi henüz kesinlikten uzak.

CNN'den Harry Enten kaleme aldığı analizde Biden'ın başkanlığa daha yakın olmasını 5 nedene dayandırdı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


1) Ana gündemi ekonomi olmayan nadir seçimlerden

Fox News'un ay başında yaptığı kamuoyu yoklaması, kayıtlı seçmenlerin yüzde 29'unun ülkenin karşı karşıya kaldığı en önemli sorunun Kovid-19 pandemisi olduğunu düşündüğünü gösterdi.

Aynı ankette ekonomiyi en önemli konu olarak görenler yüzde 15'te kaldı. Ülkenin yakın tarihinde yapılan seçimlerde ana gündemi ekonomi olmayan az sayıda başkanlık seçimi vardı.

Ve bu seçimlerin hepsinde söz konusu ekonomi dışındaki alanda en fazla güvenilen aday ABD başkanlığını elde etti. Biden'ın destekçileri arasında koronavirüs konusunun büyük rol oynaması Trump'ın zor durumda olduğunu gösteriyor.

Ancak kasım itibarıyla koronavirüs pandemisinde daha olumlu değişimler yaşanırsa Trump ikinci dönemi için yeniden başkan seçilebilir.

2) Trump'ın kabul oranı ciddi ölçüde düşük

Şu anda Trump'ın halk nezdindeki kabul oranı yüzde 40 düzeyinde. Trump'ın görev tarzından hoşlanmayanların oranıysa yüzde 55 seviyesinde. Bu da Trump'tan hoşnut olmayanların hoşnut olanlardan yüzde 15 fazla olduğunu gösteriyor.

1940'tan beri hiçbir başkan bu derece düşük kabul oranıyla Beyaz Saray'da bir dönem daha kazanamadı. Bu orana en yakın olan eski Başkan Harry Truman'ın 1948'deki kabul oranındaki fark hoşnut olmayanlar lehine yüzde 6 seviyesindeydi.
 


3) Trump'ın zaferi hala hata payı aralığında

Biden'ın tüm kamuoyu yoklamalarında 8 ile 12 puan arasında önde olduğu görülüyor. Bu önemli bir fark. 1940'tan beri yapılan başkanlık seçimlerinin aynı dönemine bakıldığında anketlerdeki bu fark oranı 10 puan seviyesindeydi. 

Trump'ın ülke genelindeki seçimde hata payının üzerinde bir ortalamaya sahip olması gerekiyor. Bunun gerçekleşmesi zor görünüyor.

4) Biden Seçici Kurul'da daha avantajlı

2016'daki seçimlerde Demokratların adaylığını eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton kazanmıştı.

Clinton, ülke genelinde daha çok oy almasına karşın, Trump Seçici Kurul'da daha fazla delege kazanarak başkan olmayı başarmıştı. Dünyadaki birçok sistemin aksine, ABD'de halk oylamasında en yüksek oyu alan aday başkan seçilmiş kabul edilmiyor.

ABD'de halk başkanı doğrudan değil, dolaylı seçiyor. Seçmenler bulundukları her eyaletin, başkanı seçecek olan Seçici Kurul'daki delegelerini seçiyor. Bir eyalette en çok oyu alan parti, o eyaletin tüm delegelerini kazanmış sayılıyor.

Eyaletlerin delege sayısı da büyüklüklerine göre belirleniyor. Bu da nüfusu yüksek olan eyaletlerin başkanın seçiminde daha belirleyici rol üstlenmesine neden oluyor.

Seçici Kurul'da en fazla delegeye sahip ilk 6 eyalet 55 sandalye ile Kaliforniya, 38 ile Teksas, 29 ile New York ve Florida, 20 ile Illinois ve Pensilvanya olarak sıralanıyor.

Seçici Kurul'da 538 delege yer alıyor ve başkan seçilmek için 270 delege sayısına denk gelen eyalette seçimi kazanmak gerekiyor.

Teoride, Seçici Kurul'un halk oylamasına en yüksek oyu alan adayı seçmesi öngörülüyor. Ancak uygulama pek böyle işlemiyor.

2000 yılında Demokrat aday Al Gore ve 2016'da Hillary Clinton, toplamda rakiplerinden daha fazla oy almalarına karşın, Seçici Kurul'da çoğunluğu sağlayamadıkları için başkan seçilemedi.

Biden şu anda toplamda 352 delege çıkaran eyaletlerdeki yoklamalarda önde gözüküyor, Trump'sa 186 delege çıkaran eyaletlerde önde. 

Seçimin şu anda yapılması halinde Biden'ın 400'ün delegeyi kazanacağı belirtiliyor.

5) Son seçim 2016'dakinden çok farklı

 Biden, 2016'daki Demokrat aday Clinton'a kıyasla çok daha iyi durumda. Biden'ın 2016'da Clinton'ın başına geldiği gibi Seçici Kurul'da çoğunluğu sağlamakta başarısız olması zor görünüyor.

Clinton o dönem seçime 100 gün kala yüzde 38'e karşı yüzde 44 oranında anketlerde önde görünüyordu. Temmuzda yüz yüze görüşme yoluyla yapılan ulusal ölçekli anketlere göre Biden'a destek oranı yüzde 52 düzeyinde iken Trump'a destek oranı yüzde 40 düzeyinde.  Biden, Clinton'ın aksine yüzde 50 seviyesinin üzerine çıkmış durumda.

 

Independent Türkçe, CNN, BBC Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU