Geçen yüzyıl Vladimir İlyiç Ulyanov’un zaferiyle başladı ve Nikolay Lenin'in mağlubiyetiyle sona erdi.

Yanlış anlaşılmasın ikisi de aynı adamdır.

Lenin’in adı, Marksist devrimci örgütler tarafından kendilerini nitelemek için sıklıkla kullanılır.

Nihayetinde devrimciler, kendileri babalarının seçtiği isimlerle tanımlayacak değildir.

Lenin'in babası İlya, Rus şehri Simbirsk'te bir bilgi müfettişiydi, annesi Maria varlıklı bir hekimin kızıydı.

Vladimir İlyiç, bir sabah uyandığında ağabeyi Aleksandr’ın, Çar III. Aleksandr’a kurulan bir komploya karışmak suçlamasıyla idam edildiği haberini aldı.

 Ağabeyinin Çar’a başarısız suikast düzenleyen örgüt içindeki kod adı; ‘Lenin’di’. Vladimir, ‘Lenin’ adını benimsedi ve intikam yemini etti.

Üniversitede hukuk eğitimi aldı, ama bir yanı hep devrimciydi. Kanunlar ‘ezber’ içindi, Karl Marx'ın felsefesi ise ‘uygulanmalıydı.’

Böylece, Saint Petersburg'da ‘devrimci propaganda faaliyetlerine’ başlamış oldu.

Petersburg Bolşevik Devrimi'nden sonra adını onurlandırmak için Leningrad olacaktı. Sovyetler Birliği'nin çöküşüyle birlikte, bu eski başkente kadim ismi iade edildi.

Lenin, Çarlık yönetiminin art arda yaptığı hatalarının ağırlığı altında çöktüğünü görmüştü.

On dokuzuncu yüzyılın sonlarında Rusya'da, sadece Çar ve açlık vardı. Tabi bir de yüksek sosyete ve Rasputin gibi aykırı tipleri doğuran bir ortam da söz konusuydu.

Lenin ilk kez yirmi yedi yaşındayken tutuklandı, bir yıl hapis yattı, ardından üç yıllığına Sibirya’ya sürüldü.

Burada bir başka devrimci, Nadejda Krupskaya ile tanıştı ve evlendiler. O aralar ilk kitabı; Rusya’da Kapitalizmin Gelişmesi’ni yazdı.

Petersburg’a döndüğünde bir kez daha tutuklandı. Serbest bırakıldığında soluğu İsviçre’de aldı.

Burada Iskra adında bir dergi çıkardı, derginin sloganı; ‘Işıktan Kıvılcıma’ idi.

Lenin 17 yıl boyunca Avrupa’da sürgün hayatı yaşadı; oldukça yoksuldu, kıyafetleri gösterişsiz ve eski, yemekleri mütevaziydi.

Iskra’yı 1902’de Londra’da çıkarmaya başladığında Lev Troçki’de kadroya katıldı.

Bu çok meşhur bir ittifaktı, bir yıl geçmeden en önemli komünist ihtilafı gerçekleşti.

Bu arada Rusya çöküşe geçmişti. Lenin ülkeye dönerek halkı başkaldırmaları için kışkırttı.

Ancak Çar, insanları Duma diye adlandırılan bir parlamento kurarak isyandan vazgeçirdi.

Lenin bu defa İsveç’e kaçtı. Artık iki önemli şahsiyetin desteğini almıştı; Maksim Gorki ve Joseph Stalin!

İsveç'ten Paris'e, Paris'ten Polonya'ya ve Polonya'dan da Avusturya'ya gitti.

Birinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru Almanya’dan Petersburg’a geçti.

Jülyen takvimine göre; 25 Ekim 1917'de Bolşevik Devrimi gerçekleşti.

Vladimir Lenin, Komunist Parti Merkez Komitesi tarafından başkanlığa seçildi.

Komite üyelerinden biri de Stalin’di.

Lenin 47 yaşındaydı, kısa boyluydu, keldi ve küçük kızıl bir sakalı vardı, oysa çok daha yaşlı görünüyordu.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Mustafa Yıldız

Şarku'l Avsat