İnfaz düzenlemesi kapsamında 45 bini tahliye, 50 bini de geçici süreyle izne çıkarılmak üzere 100 bine yakın mahkumun evine dönmesi bekleniyor.
Independent Türkçe’ye konuşan kimi hukukçular, cezaevlerinin ıslah edici özelliği bulunmadığını belirterek, gerekli sosyal-ekonomik koşullar hazırlanmadan yapılan aflarla çıkan mahkumların yüzde 60’ı aşan oranlarda yine suça bulaşarak cezaevine geri döndüğü iddia etmişti.
Yine infaz yasası ile çıkan bazı kişilerin kısa süreler içinde suç olaylarına bulaşması da sosyal medyada tartışma konusu oluyor.
"Psikolojik-sosyal destek verilmesi lazımdı"
Psikiyatr Dr. Ayhan Akcan, infaz düzenlemelerinde toplumla uyum sağlanmasının çok önemli olduğunu söyleyerek, “Uzun süre cezaevinde kalanlarda iletişim sorunu olabilir. Bu kişileri tahliye ederken yeniden suç işleyip işlemeyeceklerinin gözlemlenmesi ve bunun için de psikolojik-sosyal destek verilmesi lazımdı. Ancak koronavirüsten dolayı bunlar yapılmadan muhtemelen cezaevindeki iyi haline bakılarak salıverildi” diye konuştu.
Peki bu kişilere karşı aileleri ve çevreleri nasıl davranmalı? Akcan’ın tahliye edilen kişilerin yakınlarına da bir tavsiyesi var:
“Cezaevinde uzun süre kalanlarda empati azalabiliyor"
Cezaevinde uzun süre kalan insanlarda empati, merhamet gibi özellikler azalabiliyor. İletişime kapalı oluyorlar. Bu nedenle yakınlarının geçmişe dayalı özellikle de işledikleri suçla ilgili yorumlarını eleştirilerini bir tehdit olarak algılayabiliyorlar. Bu onlarda bir öfke patlamasına neden olabiliyor. Sonuçta bu patlama yakın çevresindekilere yönelik cinayet, darpa yol açabileceği gibi devamında intihara da neden olabiliyor.
“Yurtdışında öfke kontrolü sağlanıyor, bizde yok”
Cezaevinden çıkan insanların toplumla uyumunun sağlanmasında en önemli görevin STK’lara düştüğünü belirten Akcan, sözlerini şöyle tamamladı:
Yurtdışında bu insanları haftada bir bir araya getirip, öfke kontrolünü sağlamaları ve boşalmalarını sağlayan kurumlar var. Bizde ise böyle bir rehabilitasyon sistemi olmadığından hukukçuların dediği gibi çıkanların birçoğunun yeniden suça bulaşma ihtimali hiç de göz ardı edilecek bir iddia değil.
© The Independentturkish
