Sesi ve sazıyla 50 yılı aşkın süredir Kürt müziğini dünyaya duyuran Suriye’nin en ünlü Kürt sanatçısı Seid (Sait) Yusuf yaşamını yitirdi.
Ailesinden alınan bilgilere göre Seid Yusuf, uzun süredir Türkiye’de tedavi görüyordu. Suriye’de iç savaştan dolayı Türkiye’ye gelip giden Yusuf, yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle üç ay önce yine İstanbul’a geldi.
Zeytinburnu’ndaki Özel Avrasya Hastanesi’nde tedavi altında bulunan Yusuf, bugün son nefesini verdi.
Hastanede bulunan damadı Esad Daş, sanatçının yaşamını yitirdiğini ve cenazenin morga kaldırıldığını söyledi.
Daş, Yusuf’un cenazesinin Suriye’nin Kamışlı kentine götürüleceğini vurgularken, ailenin imkanlarının bulunmadığını söyledi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kayınpederinin çok sevdiği Kamışlı kentine defnedilmesi gerektiğini ifade eden Daş, cenazenin yurt dışına çıkartılması için gerekli izin ve imkanların sağlanması çağrısında bulundu.
Seid Yusuf kimdir?
Seid Yusuf, Suriye’nin Kamışlı kentinde 1947 yılında doğdu. Suriye’de “sanatçıları şahı” olarak tanındı. 50 yılı aşkın bir süredir hem sazıyla hem de sözüyle Kürt müziğini dün dünyaya tanıttı. Kürtçe’nin yanı sıra Arapça ve Türkçe de türküler söyledi. Besteleriyle pek çok kişi ünlendi.
Şıvan Perwer, Rojin, Aynur Doğan başta olmak üzere pek çok Türkiyeli Kürt sanatçı onun şarkı ve türküleriyle gönüllere taht kurdu.
Yusuf, Suriyeli olmasına rağmen Türkiye’yi hep sevdi. Çözüm sürecinde akan kanın durması için çaba gösterdi. TRT Kurdi’de (O zamanki ismi TRT Şeş) olan kanalda Strana Xwe Bêje (Sen Türkünü Söyle) isimli ses yarışmasında jüri üyeliği yaptı.
Yusuf, Kürtçe’nin yasak olduğu dönemde, şarkı ve türkü söyledikleri için başına gelenleri anlatırken yaşadığı bir duruma ilişkin şu anektodu aktarmıştı:
"Bundan 25 sene önceydi... Türkiyeli bir Kürt, Suriye’ye geldi. O zamanlar benim bir dükkânım vardı, kendi kasetlerim satılıyordu. Türkiyeli, bir kasetimi satın aldı. Sonra bir tornavida istedi benden. Gözlerimin önünde kaseti açtı. İçindeki şeridi çıkardı bir kâğıda sardı ve sonra ceketinin astarının arasına soktu. Sebebini sordum. Bana, 'Üzerimde Kürtçe kaset görürlerse beni perişan ederler' dedi. Bugün Türkiye’de Kürtçe serbestçe konuşuluyor. Ben ise TRT kanalında jüri üyeliği yapıyorum. Bakın nereden nereye gelmişiz."
© The Independentturkish