2019 Top 10: En çok okunan yazarlar

Yayın hayatına başladığımız 15 Nisan’dan bugüne yıl boyunca okurlarımızın en çok teveccüh gösterdiği köşe yazıları…

The Independent, Türkiye’de Türkçe yayınına başlarken markaya değer katan dünyaca ünlü yazarlarının kaleme aldığı makalelerin günü gününe Türkçede tam metin yayımlanacak olması da ilgilisi için merak yaratmıştı. Ne yazık ki, işte o ‘ilgilisi’nin sayısı çok kalabalık değil. Yine de Independent Türkçe olarak, “Yazarlar” kategorisinde Independent’ın marka isimlerini öne çıkarmayı yeğledik. Yerli yazarlarımızın büyük ağırlığını “Türkiye’den Sesler” kategorisinde değerlendirdik, Yazarlar kategorisinde ise Yayın Yönetmenimiz Nevzat Çiçek ve Yayın Koordinatörümüz Muhammed Zahit Gül dışında yerli yazara vermedik.

İnternetin yaygınlaşmasıyla uzun, nitelikli, derinlikli yazıların okunmasında genel bir azalma var ama bu tamamen başka bir konu.  Öte yandan Türkiyeli okurun yabancı menşeili makale okuma alışkanlığının çok yüksek olmadığı da bir gerçek, bu eğilimi Independent Türkçe’de de kıramadık. 
 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu listede örneğin; The Independent’ın usta yazarlarından, savaş muhabirliğinin duayeni, dünya basınındaki en önemli Ortadoğu uzmanlarından, Pulitzer ödüllü Robert Fisk aynı şekilde Ortadoğu’da gazetecilik deyince ilk akla gelen isimlerden çok saygın gazetecilik ödüllerinden sayısı 10’u bulan ödüle sahip Patrick Cockburn, yine bölgenin her yerinden olayları yerinden takip edip haber unsuru yüksek makaleler çıkarmayı başaran Bel Trew gibi yazarlarımızın makaleleri yer almadı. Bu vesileyle The Independent'ın marka değerine büyük katkısı olan değerli yazarlarımızın yer aldığı kategoriyi de bir kez daha ilginize sunmuş olalım.
 
Nevzat Çiçek’in beş yazısıyla birden damga vurduğu listede, Slavoj Zizek 3, Borzou Daragahi ve James Moore da birer yazısıyla yer aldı. İşte yılın en çok okunan yazarları...


10- Slavoj Zizek: Avrupalı solcular, ABD’den destek aldı diye Kürtlere sırt çeviriyor, iğrenç bir ihanet tablosu daha
 

10zizekbarisafp.jpg

Türkiye'nin "Barış pınarı" adı verilen operasyonu sırasında çok sayıda Kürt sivil de yer değiştirdi (AFP)

 

‘Provokatif’ yazılar yazmayı seven Slovenyalı filozof Suriye Kürtlerinin özerklik mücadelesi ve Türkiye’nin “barış pınarı” harekatı üzerine de tartışma yaratacak bir yazı yazmaktan geri durmuyor ve bu defa solu eleştiriyordu. Dolayısıyla bu yazıyla listeye girmesi sürpriz olmadı.
 
“Fakat beni özellikle yaralayan, Kürtlerin ABD'nin askeri korumasına da bel bağlamak zorunda kalmalarından rahatsız olan bazı “solcu” meslektaşlarımın tepkisi oldu.
 
Türkiye, Suriye iç savaşı, Irak karmaşası ve İran arasındaki gerilime kapılmışken ne yapmalılardı? Başka bir seçenekleri var mıydı? Anti-emperyalist dayanışma uğruna kendilerini feda mı etselerdi?”

 

9- Slavoj Zizek: Assange halka çürümüş özgürlüğümüz hakkındaki gerçekleri öğretti ve şimdi onu savunmak için geriye yalnız biz kaldık
 


Zizek, Jullian Assange’a karşı kurulan komploya karşı çıkma cüretini gösteren az sayıdaki Batılı aydından biriydi ve Independent Türkçe 15 Nisan’da yayın hayatına başlarken ilk yayımladığı Zizek yazısı da Assange üzerine oldu… 
 
“WikiLeaks sadece bir başlangıçtı ve sloganımız Maocu bir slogan olmalı: 100 WikiLeaks birlikte açsın. Egemenlerin - dijital müşterek alanlarımızı kontrol edenlerin - Assange’a gösterdiği panik ve öfke, bu çabanın sistemin sinir uçlarına dokunduğunun kanıtıdır.
 
Bu kavgada birçok belaltı vuruş olacaktır. (Assange’ın Putin’in hizmetinde olduğuna dair kampanyada yaşandığı gibi) bizim tarafımız, düşmanın ekmeğine yağ sürmekle suçlanacaktır ama buna alışmalı ve bunu kendi yararımıza çevirmeyi bilmeliyiz, hiç merhamet etmeden hepsini birden devirmek için bir tarafa karşı diğer tarafa oynamalıyız.”

 

8- James Moore: Bitcoin tekrar çöktü, bir para birimi olarak kabul edilebilmek için girdiği her testte çuvalladığı düşünülürse hiç de şaşırtıcı değil
 


Independent Türkçe olarak yayında olduğumuz 8 ay boyunca The Independent’ın dünyaca ünlü ekonomi yorumcularından (Oleysa Dmitracova,  Hamish McRae) onlarca değerli makale çevirdik ancak hepsinin arasında The Independent’ın baş ekonomi yorumcusu James Moore’un bitcoinle ilgili makalesi özellikle parladı. 2 Aralık’ta yayımladığımız makale Arap atı gibi gerilerden atak yapıp son anda ilk 10’a girmeyi başardı.
 
“Bahisler bir noktada bitcoinin patlayacağı yönünde yüksek çünkü her zaman patlar. Hollanda altın çağı insanlarının laleler için çılgınlarcasına heyecanlandığı 17. yüzyıldan beri bu tarz olaylar yaşanıyor. Ekonomi tarihçileri size muhtemelen bundan da eski hadiseleri gösterebilir.
 
Bitcoin'le ilgili meseleyse ortada içinden bir şeyin büyüyeceğinin kesin olduğu bir lale soğanının bile bulunmaması.
 
Meslektaşım Hamish McRae'nin geçen yıl yazdığı üzere Bitcoin, "para" dediğimiz şeyin yanında düşünülebilmesi için tabi tutulduğu her testte çuvallayıp duruyor. Arkasında duygudan başka bir şey olmayan, fazlasıyla spekülatif bir yatırım metası bu.”

 

7- Nevzat Çiçek: Davutoğlu’nu AK Parti’den koparacak dört madde ve yeni parti çalışmaları
 

 
Yayın yönetmenimiz Nevzat Çiçek’in listeye giren ilk yazısı 11 Temmuz tarihli… Yazıda Ahmet Davutoğlu’nun Ak Parti içinde başlattığı ve en nihayetinde 2019 bitmeden yeni bir parti kurulmasıyla sonuçlanan muhalefete dair ihtimaller sıralanmıştı.
 
“Davutoğlu ve Babacan’ın kısa vadede bir araya gelme şansı şu an yok. 
 
Özellikle Babacan ekibi bu birleşmeye oldukça soğuk ama şartların zaman içerisinde nereye doğru gideceğini kestirmek zor. 
 
Bütün bu gelişmelerin yanı sıra hem Davutoğlu ekibi hem Babacan ekibi Saadet Partisi ile dirsek temasını sürdürmeye devam ediyor. 
 
Saadet lideri Karamollaoğlu ile hem Babacan hem Davutoğlu ayrı ayrı yemek yiyerek iş birliği kapısını açık tutuyor. 
 
Ancak ne Saadet’ten ne Davutoğlu’ndan ne de Babacan’dan ‘Bir partide birleşelim’ teklifi şu ana kadar gelmiş değil.”

 
6 - Nevzat Çiçek: Kayyum kararları ile birlikte Ankara ne yapmak istiyor?
 



Nevzat Çiçek’in bir başka tartışma yaratan ve tartışma yarattığı ölçüde de çok okunan yazısı, Ak Parti hükümetinin HDP’li belediyelere kayyum atama kararlarıyla ne amaçladığını açıklayan 19 Ağustos tarihli yazısı oldu. 
 
“Eylül ayında PKK silah mı bırakacak yoksa güvenlik politikalarıyla birlikte çatışma daha mı derinleşecek zaman bize gösterecek.
 
Ankara’nın tavrından anladığım legal siyaset alanı ile silahlı siyaset alanının sınırlarını keskinleştirmeye yönelik kararlılık. Bu kararlılık sonuç alır mı almaz mı, alırsa ne olur almazsa ne olur önümüzdeki süreçte bunu göreceğiz.” 


 
5 - Nevzat Çiçek: IŞİD'in idam cezası almış en önemli komutanı Irak'ta bize neler anlattı?
 

 
Çiçek, IŞİD'in idam cezasına mahkum edilmiş en önemli komutanıyla Irak’ta yaptığı röportajı duyuran yazısıyla da yılın en çok okunanları arasına girdi. 14 Ekim’de yayımlanan yazıyla duyurulan röportajı beklemeyi sürdürüyoruz bunu da not etmiş olalım...
 
“Hem Irak hem de Suriye’de ciddi bir IŞİD varlığı bulunuyor. Geçen ay biz de durumu yerinde incelemek için Irak’a gittik.
 
Independent Türkçe olarak uzun zamandır peşinde olduğumuz bir röportaj için izin alabilmiştik.
 
İzin aldığımız kişi dünyada birçok basın kurumunun röportaj yapmak için sırada beklediği IŞİD’in eski Fırat bölgesi valisi Saddam El Cebel’di.
 
Röportajı beklerken Iraklı yetkililerden IŞİD’lilerin olduğu kampları ve yaşananları dinledik.
 
Konuştuğumuz yetkili uzun zamandır IŞİD’le mücadele eden Irak güvenlik bürokrasinin en yetkin isimlerinden.” 


4- Borzou Daragahi: Suriyelilere evinize dönün demeyin önce Beşar Esad rejiminin hakkından gelmeliyiz
 

 
The Independent’ın İstanbul’da yaşayan ve aralarında İran, Irak, Türkiye, Suriye, Mısır, Lübnan, Libya, Tunus ve Arap Yarımadası’ndan etkili haberler geçen Pulitzer ödülü finalisti ünlü muhabiri Daragahi, Türkiye’de Independent Türkçe’deki yazılarıyla tanınır hale gelmeye başladı. Daragahi’nin sitemizde yayımlanan onlarca haber ve yazısının içindeyse okur sayısıyla öne çıkan yazısı Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir konuda tartışma yaratan tezler ileri sürdüğü bu yazı oldu. 28 Ekim tarihli yazının sosyal medya paylaşımlarının altı meseleye dair iki kampa ayrılan okurların karşılıklı atışmasına sahne olurken, tartışmalar yazıyı 4. sıraya taşıdı.
 
“Suriye Vatandaşlarının Onuru Derneği (Syrian Association for Citizens’ Dignity) tarafından hazırlanan ve Humus, Şam kırsalı, Dera ve Halep’teki evlerine dönmüş 165 kişiyle yapılan röportajlara dayanan rapor, ülkeye dönen Suriyeliler için korkunç bir yaşam tablosu çiziyor. Rapor ayrıca uluslararası toplumun Suriye savaşının esas problemine yoğunlaşamadığının altını çiziyor: Esad diktatörlük rejiminin devam eden varoluşu ve karakteristiği.
 
44 sayfalık raporun özeti “Yerinden edilmiş Suriyelilerin Esad’ın elinde bulunan bölgelere geri dönmesi güvenli değil. Rejimin kontrolündeki bölgelere dönenlerin ve bu bölgelerde yaşayanların çoğu korku içinde yaşıyor ve kendilerini son derece savunmasız ve güvensiz hissediyor” sonucuna varıyor.
 
Raporda düzensiz güvenlik güçleri, İran destekli milisler ve yabancı gruplar tarafından yapılagelen “yaygın ve sistematik insan hakları ihlalleri” anlatılıyor.”

 

3-  Slavoj Zizek: Game of Thrones politik kadınlardan ve devrimden duyulan korkudan istifade etti ve bu konuda bizi daha ileri bir noktaya taşımadı
 

 
Tüm dünyada milyonların takip ettiği Game of Thrones’un finali olur da Zizek bunun üzerine eleştirel bir yazı yazar da okunmaz mı? Okunur elbet! Zizek’in ünlü finalden üç gün sonra yayımladığımız 22 Mayıs tarihli yazısı ilk 10’da 3. sıraya yükselirken listede en yükseğe çıkan çeviri yazı oldu.
 
“Ama -hadi en tatsız kısma gelelim- peki ya Daenerys’in ölüm saçan çıkışı? Kralın Toprakları’ndaki sıradan binlerce insanın acımasızca öldürülmesi gerçekten de evrensel özgürlük adına gerekli bir adım olarak haklı gösterilebilir mi? Bu noktada, senaryonun iki erkek tarafından yazıldığını hatırlamamız gerekir.
 
Deli Kraliçe Daenerys tam olarak bir erkek fantezisi. Bu yüzden eleştirmenler, onun deliliğe kapılmasının psikolojik açıdan makul olmadığına işaret ederken haklıydı. Bir ejderhanın üzerinde uçarak, çıldırmış ve öfkeli bir biçimde evleri ve insanları yakan Daenerys’in görüntüsü, güçlü bir siyasi kadın korkusuna yönelik ataerkil ideolojiyi ifade ediyor.”


2- Nevzat Çiçek: Numan Kurtulmuş: Esas biz ne yapacağız... Davutoğlu tehdit etti
 

 
Çiçek’in listeyi domine eden yazılarından biri de Numan Kurtulmuş’la yaptığı görüşmeye dair notlarını yazdığı 9 Eylül tarihli yazıydı. Ak Parti’deki, Davutoğlu ayrılığıyla ilgili bu defa karşı tarafın görüşlerine yer veren yazı büyük ilgi gördü. Yazı yakın rakibine açık fark atarak yılın en çok okunanlarında ikinci sırayı aldı.
 
“AK Parti içerisindeki bazı kesimler Davutoğlu’nun sözleriyle AK Parti’yi tehdit ettiğini ifade ederken başka bir görüş de devletin tehdit edildiğini savunuyor. Kurtulmuş’un sözleri AK Parti’nin bunu tehdit olarak kabul ettiğini gösteriyor.
 
Bu sadece AK Parti cephesinden değil MHP içinden de böyle okunuyor.
 
Gerek yeni parti çalışmaları gerekse de son seçim okumalarında Kurtulmuş, esas olarak “Biz ne yapacağız” sorusunu soruyor. Bu soru da AK Parti’nin dört temel özelliğine dönmesi durumunda yeni parti çalışmalarının da anlamsızlaşacağına olan vurgusu. Bunlar, demokratik adımların atılması, reformcu, yerli ve milli olması ve kuşatıcı ve kapsayıcı olması.
 
Kurtulmuş, “Bunları tekrar güçlendirirsek AK Parti’yi de tekrar güçlendireceğiz ve toplumla da ilişkilerimizi daha kuvvetli hale getiririz” diyor.
 
Bunlar aslında AK Parti’nin kuruluş ilkelerinde yer alan ama zaman zaman AK Parti tarafından da unutulan değerler. Aslında bunlar AK Parti’nin fabrika ayarları. Bunlar gerçekleşir mi gerçekleşmez mi önümüzdeki süreçlerde beraber görmüş olacağız.”

 

1- Nevzat Çiçek: Doğru, Özgün ve Saygın... Independent Türkçe sizin dilinizden konuşuyor
 
 

 
Ve geldik bir numaraya… Bütün yıl boyunca sitemizde en çok okunan yazı sitenin yayına girdiği gün yayın yönetmenimizin yazdığı "Merhaba" yazısı oldu. Böylelikle aynı gün yayımlanan Zizek’in Assange yazısıyla birlikte sitemizin açılış gününden iki yazı listeye girmiş oldu. Bütün yıl bu yazıda verdiğimiz sözleri tutmaya çalıştık. Bu yüzden bu yılı kapatırken ilk gün verdiğimiz söze dair uzunca bir alıntı yapalım;
 
“Sizin dilinizi konuşacağız, 
 
Doğru, özgün, saygın bir habercilik yapacağız ve size yalan haber vermeyeceğiz,
 
Çok sesli haberciliğe zemin hazırlayıp, her zaman haberin tarafında olacağız,
 
Sosyal olaylarda ya da tartışmalı konularda yasal zeminde bütün tarafların görüşlerini haberlerimize taşıyacağız, 
 
Hiçbir haberi kaynaksız olarak yayınlamayacağız ve emeğe saygı göstereceğiz,
 
Daha şeffaf bir haberciliğin toplumu ve bizi takip edenleri daha iyi dinlemekten geçtiğini bilerek, farklı görüşlerin kendisine yer bulacağı bir platform oluşturacağız,
 
Güven inşa etmeye çalışacağız ve yayılan yanlış bilginin yerine doğru bilgiyi koyarak toplumun doğru haber alması için çalışacağız,
 
İdeolojik, tetikçi veya birilerine yaranmak için habercilik yapanlardan olmayacağız,
 
Yanlışımız olursa özür dilemesini bileceğiz. En uygun yerde söz hakkı vermekten çekinmeyeceğiz,
 
Daha çok “tıklanmak” için aldatan ya da sansasyonel manşetler atmayacağız. Haberi hak ettiği değerde, hak ettiği yerde hak ettiği gibi vereceğiz,
 
Bütün siyasi partilere eşit mesafede olacağız,
 
Medyada kendisine yer bulamamış, sesini duyuramayan kitlelerin sesi olacağız,
 
Gazeteciliğin kamusal bir meslek olduğuna inandığımızdan dolayı hiç kimsenin haberciliği özel amaç ve çıkarlara alet etmesine izin vermeyeceğiz, bu konuda kararlı duracağız,
 
Doğruluğundan emin olduğumuz bir haberi sonuna kadar habercilik ilkeleri açısından savunacağız ve takip edeceğiz,
 
Dünya genelinde egemen güçler, diktatörler ve işgal güçleri tarafından gerçekleştirilen işgal, katliam ve baskılara karşı mazlumların yanında yer alacağız,
 
Hiç kimsenin ırkı, cinsiyeti, dini inançları, sosyal düzeyi ve ideolojisinden dolayı kınanmasına ve aşağılanmasına izin vermeyeceğiz,
 
Bütün bunları yaparken elbette eksiklerimiz olacak. Bu noktada sizlerin katkılarını bekleyeceğiz.
 
Lütfen bizi yaptığımız işle değerlendirin.
 
Biz habercilik yapacağız, gazetecilik yapacağız. Bizden başka bir şey beklemeyin.  
 
Bir devrin haber mecrası veya gazetecisi değil; ilkeli durup, her devirde saygın bir mecra ve gazeteci olmaya çalışacağız.
 
Türkiye’nin böyle bir yayına ihtiyacı olduğunu düşündüğümüz için bu yolda sizlerle birlikte yürümek istiyoruz.”

 
 
2020’da yine kaliteli, gündem yaratan, zihin açan yazılarla görüşmek üzere...

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU