Vatan Partisi geçtiğimiz perşembe günü cadde, sokak ve çeşitli yapılarda bulunan Şeyh Sait ismini simgeleyen bütün sembollerin kaldırılması için Diyarbakır Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi'ne başvuruda bulundu.
Söz konusu kurumlara talep dilekçesini parti adına Öncü Gençlik Genel Başkanı Özgür Bursalı, Öncü Kadın Genel Başkanı Meltem Ayvalı ve Diyarbakır İl Başkanı Haluk Mıhalioğlu'dan oluşan heyet yaptı.
Başvurunun ardından Diyarbakır Valiliği önünde heyet adına açıklama yapan Özgür Bursalı, "Şeyh Sait 1925 yılında Cumhuriyete karşı silahla isyan etmiş bölücü ve gerici bir elebaşıdır. Silahla Diyarbakır'a saldırmış bir isyanın elebaşıdır. Bu bölücü ve gerici kişinin isminin Diyarbakır meydanlarında anılmasına göz yumulmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu talebimizi Diyarbakır Valiliğimize iletiyoruz" demişti.
Vatan Partisi'nin bu talebi Diyarbakır'da tartışmalara yol açtı. Ancak ne hükümet ne de Diyarbakır Valiliği'nden Vatan Partisi'nin bu girişimi ile ilgili bir açıklama geldi.
Talebin kabul edilip edilmeyeceği henüz belli değil. Ancak sosyal medyada da gündem olan bu girişime destek verenlerin yanı sıra tepki gösterenler de oldu.
Diyarbakır'daki üç siyasi parti, Vatan Partisi'nin bu girişimine tepki gösterdi.
AK Parti: Girişimi doğru bulmadığımız gibi tasvip etmiyoruz
Independent Türkçe'ye konuşan AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Süleyman Serdar Budak, Diyarbakır'da bir karşılığı olmayan bir partinin girişimine anlam veremediğini söyledi.
AK Parti olarak bu tür girişimleri doğru bulmadıkları gibi tasvip etmediklerini kaydeden Budak, "AK Parti bu anlayışa sahip bir parti değil. Halkın değerlerini önemsiyoruz. Partimiz halkın istek ve taleplerine önem veren bir partidir. Girişimi doğru bulmadığımızı belirtmek isterim. Konunun muhatabı biz değiliz. Bunu onlara sormak lazım" değerlendirmesinde bulundu.
Budak, resmi kayıtlara göre Diyarbakır'da hiçbir cadde, sokak ve meydanda Şeyh Sait ismin bulunmadığını sözlerine ekledi.
HDP: Yapılanlar hadsizlik
Şeyh Sait ve arkadaşlarını saygı, sevgi ve minnetle anarak sözlerine başlayan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Başkanı Zeyyat Ceylan, Vatan Partisi ve Doğu Perinçek çizgisinin değerlendirmeye ihtiyaç olup olmadığını kestiremediğini, çizginin gıdasını Kürt değerleri ve coğrafyasına düşmanlıktan aldığını söyledi.
Aldıkları oy oranı ve Türkiye'deki etki güçlerine vurgu yapan Ceylan, onların üzerinden süreci ve Şeyh Sait ile arkadaşlarını değerlendirmenin doğru olmadığını belirten Ceylan, devamında şunları kaydetti:
"Devletin tüm bürokrasisi için söylemiyorum ama bazı bürokratlar iktidarın yaklaşımından güç alıyor. Kürtlere yönelik bu yaklaşım ayrımcı ve hakaretvari bir yaklaşımdır. Bunun önü kesilmiş olsaydı, söz konusu kişiler Kürtlerin değerlerine dil uzatma hadsizliği yapamazdı. Maalesef enerjilerini mevcut iktidarın üslup ve yaklaşımlarından alarak Kürt değerlerine saldırıyorlar."
"Tek misyonları ortalığı karıştırmak"
Kürtlerin her koşulda değerlerine sahip çıktığı gibi Şeyh Sait ve arkadaşlarına da sahip çıkacağını ifade eden Ceylan, resmi bakışın Kürtlerin Şeyh Sait ve diğer değerlere bakışını değiştiremeyeceğini vurguladı.
Kutsiyet çerçevesinde değerlerine yaklaşım sergilediklerini aktaran Ceylan, "Söz konusu güruhun tarihsel geçmişine baktığımızda üstlendiği misyon belli. Tek misyonları ortalığı karıştırıp suyu bulandırmaktır. Toplum onların ne olduğunu biliyor. Bizler onların söyleyeceği veya yapacakları üzerinden siyaset üretmiyoruz. Bizim için öncelikli olan halkımızın önem verdiği değerlerdir" şeklinde konuştu.
HÜDA PAR: Başvuru provokatif bir girişimdir, hiçbir kıymeti yok
Başvurunun bölge halkı nazarında hiçbir kıymeti harbiyesinin olmadığını belirten Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Diyarbakır İl Başkanı Osman Aktaş, Şeyh Şait Efendi'yi büyük bir din alimi ve Osmanlıdan sonra yeni kurulan devletin, halkın inancını ve kimliğini yok sayan yanlış uygulamalarına karşı çıktıkları için Kemalist sistem tarafından 'hain' ilan edilerek katledildiğine inandıklarını söyledi.
Kemalist sistemin uygulamalarına karşı çıktıkları için İskilipli Atıf Hoca, Şeyh Sait, Seyyid Rıza ve Bediuzaman Said Nursi gibi şahsiyetlerin ya sürgüne ya da idam edildiğini hatırlatan Aktaş, devamında şunları söyledi:
"Hain tabiri göreceli bir tabir olup kişiye göre değişir. Kime göre hain, ona bakmak lazım. Sözü edilen bu mütedeyyin şahsiyetler; halkımız tarafından sevilen, sayılan ve değer verilen itibar sahibi şahsiyetlerdir. Onlara hain diyen malum kişilerin ise dindar halk nazarında hiçbir kıymetleri yoktur. Yaptıkları provokatif bir girişimdir."
"Şey Sait Meydanı'nın isminin değişmesini kabul etmeyeceğiz"
Toplumsal barışı sağlamak adına yetkililerin yapılan yanlışlardan dolayı özür mahiyetinde adımlar atması gerektiğini ifade eden Aktaş, İstiklal Mahkemesi tarafından idam edilen İskilipli Atıf Hoca için özür dillendiğini, aynı özrün Şeyh Sait, Bediuzzaman Said Nursi ve Seyyid Rıza içinde yapılması ve mezar yerlerinin açıklanması çağrısında bulundu.
Şeyh Sait'in adının meydana verilmesinin halk tarafından olumlu karşılandığını savunan Aktaş, "Şimdi ise malum bir partinin bazı yetkililerince Şeyh Sait'in isminin meydan ve sokaklardan kaldırılması yönünde provokatif bir başvuru yapılmıştır. Valilik ve Büyük Şehir Belediyesi kesinlikle böyle bir tuzağa düşmemelidir. İhtimal vermemekle beraber malum partinin bazı yetkililerinin gündeme gelmek için vermiş olduğu dilekçenin kayda alınması büyük bir hata olacak ve toplumsal barışa zarar verecektir. Sonuç olarak; ilimizdeki Şeyh Said meydanı adının değiştirilmesi yönünde olası bir kararı kabul etmeyeceğimizin de herkes tarafından bilinmesini istiyoruz.
© The Independentturkish