Geçtiğimiz haftalarda İstanbul ve Antalya’daki kimi intihar olaylarında siyanür kullanılması üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yönetmelik değişikliği yaparak siyanür bileşenlerini içeren maddelerin satışı yasaklandı.
Böylece artık her isteyen siyanüre kolay ulaşamayacak. Yasak kararıyla birlikte siyanüre ulaşmanın zorlaştırılmasının intiharları engelleyip engellemeyeceği sorusunu gündeme getirdi.
Independent Türkçe’ye açıklamada bulunan Üsküdar Üniversitesi İ.T.B.F Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Barış Erdoğan yasağın çözüm getirmeyeceğini söyledi.
Erdoğan’ın gerekçesi şöyle:
İnsanlar siyanüre kolay ulaşabiliyorlar diye intihar etmiyorlar. İntiharların bir takım toplumsal nedenleri vardır. Bu nedenler ortadan kalkmadıktan ya da kaldırılmadıktan sonra intihar etmeye karar vermiş bir insanı engelleyemezsiniz. Siyanür bulamayan insan gider tarım ilacı bulur ya da piyasa satılan bir takım ilaçlara ulaşabilir ya da bambaşka yöntemler kullanabilir.
İntihar oranları nasıl düşer?
“İntihar oranlarını düşürmek istiyorsak bu meseleyi bir toplumsal sorun olarak ele almamız gerekir” diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
Merkezi ve yerel yönetimler çeşitli nedenlerle boşanma, hızlı fakirleşme gibi toplumsal statüsünde hızlı değişimlere uğramış olan bireylere sosyal destek çalışmalarını artırmalı, toplumdan dışlanan insanlara kucak açılmalıdır. Aksi takdirde herhangi bir maddeyi yasaklayarak insanların intihar etmesine mani olamazsınız.
“Siyanüre ulaşıma sınırlama getirilmesi doğru”
Psikiyatrist Cemal Dindar’dan ise alınan karara destek gelirken bunun yanında uyarı da geldi.
Bu intihar girişimlerinin çözümü olamaz çünkü nedeni siyanüre kolay ulaşmak değil. Yine de yasaklama değil de ulaşımına sınırlama getirilmesini, kurala bağlanmasını doğru bulmaktayım. Zira intihar gibi yoğun duygusal zorlanmaların eşlik ettiği durumlarda simgesel yöntemler deyim yerindeyse bulaşıcılığı ve yayılmayı artırabiliyor.
© The Independentturkish