IŞİD mensupları dün de Irak’ın Diyala kentine bağlı Hanekin ilçesinin güneydoğusunda yer alan İslah köyüne bir saldırı gerçekleştirdi.
Saldırıda bir köylü öldürülürken 5 köylü de yaralandı.
İhbar üzerine bölgeye giden güvenlik güçleriyle IŞİD’liler arasında çatışma çıktı.
Çatışmada 3 Irak güvenlik görevlisi öldü, 5’i de yaralandı.
Çatışmada hayatını kaybeden 3 Irak askerlerinden birinin binbaşı rütbeli bir subay olduğu belirtildi.
Yerel kaynaklara göre IŞİD’in özellikle Kerkük ve Musul bölgesindeki hareketliliğinde gözle görülür bir artış var.
Irak Kürdistan Bölgesi (IKB) güvenlik yetkililerinin açıklamaları da bu bilgileri doğrular nitelikte.
Kaynaklar, hassas bölgelerde operasyonların aralıksız sürmesi gerektiğini aksi halde doğacak boşluktan fırsat yakalayan örgütün tekrardan güçlenebileceği uyarısında bulunuyor.
“IŞİD tehlikesi devam ediyor”
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Musul Ofisi Medya Sorumlusu Said Memozini, Kerkük ve Musul’daki IŞİD’in hareketliliği Independent Türkçe’ye değerlendirdi.
IŞİD’in Kerkük ve Musul’da hiçbir engelle karşılaşmadan güç topladığını iddia eden Memozini, IŞİD mensuplarının özellikle Ramadi’den Musul bölgesine gidiş gelişlerinin devam ettiği ve Suriye sınırındaki Beac bölgesinde serbest hareket ettiklerini söyledi.
Memozini, “Irak güvenlik güçleri dün Musul’un güneyinde 8 IŞİD mensubunu sağ ele geçirdi. Gelen bilgilere göre IŞİD’liler eylem hazırlığındaydı. Tehlike devam ediyor. Çünkü hemen hemen her gün sivillere yönelik saldırılar gerçekleştiriyorlar” dedi.
Şengal bölgesinde IŞİD ile mücadelede öne çıkan isimlerden biri olan Peşmerge komutanı General Sime Boseli de, IŞİD mensuplarının özellikle Irak Kürdistan Bölgesi (IKB) ile merkezi Irak hükümeti arasında kalan bölgede eylemler düzenlediğini söyledi.
“IŞİD özellikle 140’ıncı madde kapsamına giren bölgelerde faaliyetini sürdürüyor”
IŞİD mensuplarının bölgedeki boşluktan faydalandıklarını kaydeden Boseli, “Peşmerge güçleri Kerkük ve Musul bölgelerindeyken IŞİD’liler rahat saldırı gerçekleştiremiyordu. 16 Ekim 2017’de Peşmerge bölgeden çekildikten sonra IŞİD’in uyuyan hücreleri faaliyete geçti. IŞİD’liler genelde 140’ıncı madde kapsamına giren bölgelerde Peşmerge ve Irak güçlerinin olmamasından fırsat bilerek saldırı düzenliyor” şeklinde konuştu.
Örgüt mensuplarının bir takım faaliyetler içerisinde olduğu ve tehlike arz etmeye devam ettiğini aktaran Boseli, devamında şunları söyledi:
“Bir dönem Irak ve Suriye’de petrol bölgeleri dahil orduya ait bir çok silah ve mühimmat elde ettiler. O dönem elde ettikleri gücü büyük oranda kaybettiler ama hala elde ettikleri güçten çıkar sağlıyorlar. Özellikle 140’ıncı madde olarak adlandırdığımız bölgede araçların geçiş güzergahına patlayıcı madde koymak suretiyle çeşitli eylemleri ve sivil vatandaşlara yönelik saldırıları devam ediyor.”
“Uluslararası koalisyon desteği devam etmeli”
2014-2017 dönemlerinde olduğu gibi uluslararası koalisyonun IŞİD ile mücadelede desteğinin devam etmesinin önemine değinen Boseli, “IŞİD’in eski gücünü kaybettiği hepimiz biliyoruz. Toparlanma ve yeni stratejiler geliştirdiğine dair ciddi duyumlar alıyoruz. Bunun önüne geçmek için şimdiden önlem almak gerekli. Uluslararası koalisyonunun öncülüğünü yapan Amerika, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerden talebimiz IŞİD ile mücadelede desteklerinin devam etmesi. IŞİD tekrar toparlanıp bela olmadan önü alınmalı. Bunun içinde uluslararası desteğe ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.
140’ıncı Madde nedir?
Irak Anayasası’nın 140’ıncı maddesi, Irak Kürdistan Bölgesi’nin (IKB) dışında tutulan ve “tartışmalı bölgeler” denilen, Kerkük gibi yerlerde nüfus sayımı ve referandum yapılmasını öngörüyor.
2003 yılı sonrası yapılan anayasada, bu bölgelerde Araplaştırma politikası öncesindeki demografisi gözönünde bulundurularak referanduma gidilmesi ve buraların Bağdat’a mı Erbil’e mi bağlanacağının halka sorulması kararlaştırıldı.
2005’te yazılan Irak Anayasası’nda yer alan 140’ıncı maddenin 2007 yılında uygulamaya geçirilmesi öngörülüyordu ancak aradan 12 yıl geçmesine rağmen söz konusu madde uygulamaya geçirilmedi.
© The Independentturkish
