Samanyolu'nun merkezindeki süper kütleli kara delik patlamış

Uzmanlar “Galaksinin merkezi daha önce düşünülenden çok daha hareketli” diyor

Samanyolu'ndan çıkan iki nükleer alev, galaksiyi çevreleyen Macellan Akıntısı'nı etkiliyor (ASTRO 3D)

Bilim insanları, en eski atalarımızın yeryüzünü adımladığı kadar kısa bir süre önce, Samanyolu'nun merkezindeki süper kütleli bir kara deliğin “kataklizmik” bir patlamayı tetiklediğini düşünüyor.

Astronomlar yıllardır bu tür bir olayın yaşandığından şüpheleniyordu. Yeni bir araştırma da bu patlamanın yalnızca 3,5 milyon yıl öncesine, yani bir gök taşının dinozorları yok etmesinden 63 milyon yıl sonraya tarihlendiğini belirledi.

Birbirine zıt yöne bakan iki koni şeklinde uzayın derinliklerine fışkıran nükleer alevler, aksi yönlerde en az 200 bin ışık yılı uzaklığa ulaşarak Samanyolu Galaksisi'ni ikiye böldü ve Macellan Akıntısı diye bilinen, galaksiyi kısmen çevreleyen gaz bulutu akışını etkiledi.

Bilim insanları böyle güçlü bir patlamaya ancak galaksimizin merkezinde yer alan ve Güneş'ten 4,2 milyon kat fazla kütleye sahip Sagittarius A kara deliğiyle ilişkili nükleer etkinliğin neden olabileceğini öne sürdü.

Yeni çalışmanın ortak yazarlarından, Sidney Üniversitesi'nden Dr. Magda Guglielmo “Bu sonuçlar Samanyolu Galaksisi'ne yönelik kavrayışımızı çarpıcı biçimde değiştiriyor" diye konuştu. “Kendi galaksimizin çok da parlak olmayan bir merkeze sahip, durgun bir galaksi olduğunu düşünüyorduk" diyen Guglielmo, sözlerini şöyle sürdürdü:

Ancak bu yeni sonuçlar, galaksinin evrimini ve doğasını bütünüyle yeniden değerlendirme ihtimalini açığa çıkardı. Bu parlama vakası... o kadar güçlüydü ki galaksimizin çevresini de etkiledi. Uyuyan güzelin uyanışına tanıklık ediyoruz.

Araştırmacılar Sagittarius A'nın görece istikrarlı bir “uyuyan ejderhaya” dönüşme eğilimi taşıdığını söylüyordu.

Ancak yeni çalışmaya göre bu kara delik, eski atalarımızdan insansı Australopitekuslar Afrika'da henüz ilk adımlarını atarken, Seyfert parlaması ismiyle bilinen patlamayla çarpıcı biçimde uyandı.

 

 

Sidney Üniversitesi'nden, araştırmanın başındaki isim profesör Joss Bland-Hawthorn, “Bu parlamanın biraz deniz feneri ışıklarına benzemesi gerekiyor" dedi:

Karanlığı hayal edin. Biri geliyor ve bir deniz fenerinin ışığını kısa bir süre için açıyor.

Profesörün Avustralya’daki Hava-Uzay 3 Boyutlu Tüm Gökyüzü Astrofiziği Mükemmelliyet Merkezi’ndeki (ASTRO 3D) ekibi, kara deliği “genişleyen, devasa bir enerji demeti” diye niteliyor.

ASTRO 3D'nin yöneticisi profesör Lisa Kewley de “Bu, Samanyolu tarihinde birkaç milyon yıl önce gerçekleşmiş çarpıcı bir olay" diye konuştu.

“Devasa patlamanın enerjisi ve radyasyonu doğrudan galaksinin merkezinden geldi ve onu çevreleyen maddelere kadar ulaştı" diyen Kewley, sözlerine şöyle devam etti:

Bu, Samanyolu'nun merkezinin daha önce düşünülenden çok daha hareketli bir yer olduğunu gösteriyor. Şanslıyız ki orada bulunmuyoruz.

Astronomlar, Macellan Akıntısı'ndan yayılan garip parlamayı 1996'da fark etmişti. Ardından bilim insanları bunun sebebini aramaya başladı ve Sagittarius A baş şüpheli haline geldi.

Bland-Hawthorn'un ekibiyse 2013'te buna kara deliğin yol açtığını tespit ederek bu patlamanın ilk kanıtlarını sundu.

Hakemli bilim dergisi Astrophysical Journal'da yayımlanan ekibin son makalesi, daha önceki bulgularıyla temelleniyor ve onları güçlendiriyor.

Ekip, Hubble Uzay Teleskobu'nun topladığı verileri bir araya getiren güncel bir analize dayanarak bu devasa patlamanın 3,5 milyon yıl önce başladığını ve yaklaşık 300 bin yıl sürdüğünü hesapladı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Araştırmacılara göre, "astrofiziğin öne çıkan sorularından bazıları" kara deliklerin galaksilerle birlikte nasıl evrimleştiği, onları nasıl etkilediği ve onlarla nasıl etkileşime geçtiği.

Kara delikler; maddenin yer çekimini ve normal fizik yasalarını geçersiz kılacak kadar küçük bir noktaya sıkıştığı, uzay-zaman dokusunu çarpıttıkları ve büktükleri yerler.

İsminden de anlaşılacağı üzere, geleneksel yöntemlerle görülmeleri mümkün olmadığı için kara delikleri araştırmak da zorlaşıyor. Varlıkları, gaz ve tozlar kara deliğin etrafında döndükçe yayılan radyasyon sayesinde anlaşılıyor.

Geçen ay araştırmacılar Sagittarius A'nın "uykucu" bir doğa yerine "artan bir açlığa" sahip olduğunu keşfetti; bu da daha önce hiç görülmediği kadar yıldızlar arası gaz ve tozu yiyeceğini gösteriyor.

Ajanslardan da yararlanılmıştır

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news

Independent Türkçe için çeviren: Umut Can Yıldız

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU