Yeni Suriye’nin ekonomisinde Türkiye nasıl bir rol oynuyor?

Şam’ın serbest piyasa deneyi ülkeyi böldü

Şam, ülkede kapsayıcı bir yönetim inşa edileceği vaadiyle Batılı ülkelerle ilişkileri geliştirmek istiyor (Reuters)

Suriye’de yeni yönetim, devrik lider Beşar Esad’ın himayecilik anlayışından serbest piyasa ekonomisine geçiş yapıyor. 

Reuters’ın analizinde, Esad'ın himayeci rejimi altında güçlenen sektörlerin yeni Şam yönetiminin serbest piyasa ekonomisi açılımı karşısında endişe duyduğu belirtiliyor. 

Heysem Cevd, gıda ve içecek ürünlerini Esad’ın sistemi içinde rahatlıkla satarak işini büyüttüğünü fakat yeni yönetimin serbest piyasa stratejisine şüpheyle yaklaştığını söylüyor. 

Muhammed El Bedevi’yse rejim karşıtlarının eski kalesi İdlib'de, Türkiye'den ucuza ithal ettiği içecekleri artık Suriye'nin geri kalanına rahatlıkla satabildiğini ve kazancını ikiye katladığını anlatıyor. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara’nın ekonomi politikalarında gittiği değişiklikle, Esad rejimi altında para kazanan iş insanlarının zayıflamaya, Heyetu Tahriru'ş Şam’la (HTŞ) bağlantılı kişilerinse güçlenmeye başladığı yazılıyor. 

Bu dinamikte yeni Şam yönetimiyle Türkiye arasındaki ticaretin önemli rol oynadığına işaret ediliyor.

Şam'da eski arabaların, elektrik şebekesinin çökmesi nedeniyle karanlıkta kalan şehir sokaklarında dolaştığı, bölgede internet bağlantısının zayıf olduğu ve devlet kurumlarında verimliliğin düşük kaldığı aktarılıyor. 

Diğer yandan İdlib'de yolların, “Dünyanın dört bir yanından gelen ve Türkiye üzerinden tedarik edilen Range Rover ve Mini Cooper'lar dahil ithal araba filolarıyla dolduğu” yazılıyor. Adları paylaşılmayan üç otomobil şirketinin verdiği fiyatlara göre araçlar, eski rejimin gümrük vergilerinin devrede olduğu döneme kıyasla üçte bir daha ucuza satılıyor.

Firmalar, araçların Suriye'nin Akdeniz limanları ve Ürdün sınırından da gönderildiğini ancak düşük fiyatlar nedeniyle alıcıların Türkiye sınırındaki İdlib’e akın ettiğini bildiriyor. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan Suriyeli bir yetkili, Suriye-Türkiye sınırındaki Bab el-Hava kapısından ticaretin, bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 42 arttığını belirtiyor. 

Haberde, İdlib’e Türkiye’den sağlanan elektrik sayesinde bölgede enerji sorunu yaşanmadığı, İdlib merkezli telekomünikasyon sağlayıcılarının da hızlı internet erişimini mümkün kıldığı ifade ediliyor. 
 

Analizde, HTŞ’nin ekonomi politikalarının uzun vadede iç gerginliklere yol açabileceğine de dikkat çekiliyor. 


Suriye ekonomisindeki değişimde HTŞ'nin, İdlib merkezli şirketleri kilit hizmet sağlayıcıları olarak konumlandırdığı, eski rejim bölgelerinde çok sayıda işletmenin mercek altına alındığı ve gerekli durumlarda buralardan tazminat istendiği aktarılıyor. 

Ayrıca HTŞ’nin kamuda vaat ettiği yüzde 400’lük maaş zammını henüz gerçekleştirmediği, bu yüzden eskiden rejimin kontrolündeki bölgelerde çalışanların, İdlib’dekilerden birkaç kat daha az kazandığı yazılıyor. 

Bunlara ek olarak ABD yaptırımlarının ülkeyi zora soktuğu ve geniş çaplı dış ticaretin yeniden başlamasını engellediği aktarılıyor. 

Diğer yandan HTŞ’nin Suriye Ticaret Odası’nın başına getirdiği Mustafa El-Taa, hiç kimsenin yeni yönetimle bağlantıları nedeniyle ayrıcalıklı muamele görmeyeceğini söylüyor. Yolsuzluğu bitirip tüm girişimcileri ekonomiye dahil etmek istediklerini belirterek şu ifadeleri kullanıyor: 

Buradaki insanlar böyle olacağını düşünmemişti. Öldürmeye, yağmalamaya ve paralarını almaya geldiğimize dair kötü bir imajları vardı. Bunun yerine saygı gördüler.

 

Independent Türkçe, Reuters, Syria Report

Derleyen: Yasin Sofuoğlu 

DAHA FAZLA HABER OKU