Tarım Bakanı Yumaklı, Malatya’da zirai donun vurduğu kayısı bahçesini inceledi

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 10- 14 Nisan tarihleri arasında 34 ilde yaşanan zirai don olayının, kayısı başta olmak üzere meyve ağaçlarında açtığı hasar sonrası Malatya’da kayısı bahçesinde incelemelerde bulundu

Fotoğraf: ANKA

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 10- 14 Nisan tarihleri arasında 34 ilde yaşanan zirai don olayının, kayısı başta olmak üzere meyve ağaçlarında açtığı hasar sonrası Malatya’da kayısı bahçesinde incelemelerde bulundu. Bakan Yumaklı, "Genel geçer şeyler söyleyerek insanların kafasını karıştırmanın hiçbir anlamı yok. En başta söyledik, stratejik ürünlerimiz hububat, baklagil, yağlı tohumlar, hatta sebzeler, daha işte ekim dönemiyle alakalı bir şeyimiz var, yani zamanımız var. Bunlarla ilgili bir şey olmadan, 'Mahvolduk, ülkemizde gıda problemi olacak, çarşı pazar yanacak' gibi sözler var. Arkadaşlar, bir daha söylüyorum, bunlar sorumsuz açıklamalar" ifadelerini kullandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, zirai don olayı sonrasında Malatya’daki kayısı bahçesinde incelemelerde bulundu. Yumaklı’ya, Malatya Valisi Seddar Yavuz, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Malatya AK Parti milletvekilleri ve kurum müdürleri eşlik etti.

Yumaklı, kayısı bahçesinde basına yaptığı açıklamada, iklim değişikliğinin en çok etkilediği ülkelerin başında Türkiye'nin geldiğini, şubat ayında Mersin, Adana ve Hatay'da gerçekleşen don olayından sonra, 10-14 Nisan tarihleri arasında da Malatya'nın da arasında bulunduğu çok büyük bir zirai don hadisesi yaşandığını belirtti. Bakan Yumaklı, şunları söyledi:

"Ağaçların belli sıcaklık düşüşlerini tolere etmesi mümkün. Bu, eksi 4 dereceye kadar, kimi zaman eksi 6 dereceye kadar ağaçlar tarafından tolere edilebiliyor. Bu süre içerisinde, farklı metotları da kullanarak bu etkiyi azaltmak üzere üreticilerimizin bazı gayretleri oluyor. Ancak eksi 17'ye varan sıcaklık düşüşlerine artık şu andaki teknolojinin de ya da metotların da yapabileceği bir şey yok. Maalesef böyle bir durumla karşılaşmış olduk. Hasar tespitleri hemen başladı, ancak geçtiğimiz salı gününden itibaren, meteorolojinin bize olan uyarılarıyla birlikte, Tarım Orman Bakanlığı'nın bütün ekipleri üreticilerimizi bilgilendirmek ve ne yapılabilecekse birlikte de yapmak üzere sahaya indik. Hatta kimi zaman üreticilerimizi oturdukları kahvehanelerden 'Hadi bakalım, birlikte bir tarlanıza, bahçenize gidelim' diye teşvik ettik."

"Sorumsuzca açıklama yapanları gördük"

Elinde hiçbir veri olmadan, hitap ettiği kesim neyse nereyse onlara mesaj verme adına, tamamen bizlerin bile elinde olmayan, olması mümkün olmayan bilgileri tahmin ederek ya da kendisine göre yorumlayarak sorumsuzca açıklama yapanları gördük. Hala da devam ediyor. Bol keseden, hiçbir sorumluluğu olmadığı için sadece konuşup 'Tamam, artık ben mesajımı verdim' diyenler var. Bunların ne üretimimize ne de üreticimize bir faydası yok. O yüzden, buradan bakanlığımızın yaptığı açıklamaların dikkate alınmasını özellikle istirham ediyorum. Genel geçer şeyler söyleyerek insanların kafasını karıştırmanın hiçbir anlamı yok. En başta söyledik, dedik ki, stratejik ürünlerimiz, yani işte hububat, baklagil, yağlı tohumlar, hatta sebzeler, çünkü daha işte ekim dönemiyle alakalı bir şeyimiz var, yani zamanımız var. Bunlarla ilgili bir şey olmadan, 'Mahvolduk, ülkemizde gıda problemi olacak, çarşı pazar yanacak' gibi sözler var. Arkadaşlar, bir daha söylüyorum, bunlar sorumsuz açıklamalar."

İbrahim Yumaklı, hasarın birçok meyve grubunda etkili olduğunu belirterek, "Bazı yerlerde çok fazla, bazı yerlerde çok az etkili oldu. Bir ilin içerisinde çok belli ürünlerde yüzde seksen, doksan etkili olduğu da oldu. Bir ilin içerisinde küçük küçük ama daha düşük oranlarda etkili olduğu da oldu. Bunların hepsi sağlıklı bir şekilde, düzgün bir şekilde hasar tespitlerinin yapılmasıyla mümkün" diye konuştu.

"Sigortası olanlar, tespit çalışması bitince paralarını alacaklar"

Sigortası olanların hasar tespit çalışmaları bittiğinde ödemelerini alacaklarını söyleyen Yumaklı, şöyle devam etti:

"Dün akşam Sayın Cumhurbaşkanımız açıkladı. Buna da bir açıklama getirelim tekrar, hani detay anlamında. Sigortası olanlar, yani tarım sigortasını yaptırmış olanlara, tespit çalışmaları biter bitmez aynı Mersin, Adana, Hatay'da olduğu gibi derhal ödemeleri yapılacak. O tespit süreci bittiğinde. Bu bir takvim. Daha sonra, Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı ancak sigortası olmayan üreticilerimiz için de, bu ana kadar yapmış oldukları giderleri hesaplayarak, onların bu yapmış oldukları maliyetlerini de karşılayacağız. Tespit, belirleme, sigortası olanlar için ödeme, sigortası olmayanlar için de hesaplama ve ondan sonra ödeme gibi bir takvimi uygulayacağız."

Ağaçların önümüzdeki sene de meyve verebilmesi için çalışmalarına devam edeceklerini söyleyen Bakan Yumaklı, şunları kaydetti:

"İkinci önemli husus da halihazırda şu anda Malatya'dayız. Kayısı ağaçlarında büyük oranda zarar var. Bunlar zaten bakıldığında da görülebiliyor. Ancak bu ağaçların önümüzdeki sene de meyve verebilmesi için yapılması gerekenler var. Bunlarla ilgili de hem bakanlığımız hem valiliğimiz illerdeki valiliklerimiz de çalışmalara başladılar. Bu teknik bir çalışma, uzmanlık isteyen bir çalışma. Bu yönde de gayretimiz olacak. Yani sadece 'şu ana kadar olan oldu artık' demiyoruz. Bundan sonrası için bu ağaçların tekrar verime dönmesi açısından bizler de çalışmamıza devam edeceğiz. Üreticilerimize büyük geçmiş olsun diliyorum. Malatya için kayısı son derece önemli. Türkiye'nin kayısı üretiminin yarısı, ihracatının dörtte üçü Malatya'dan gerçekleşiyor. Tabi bardağın biraz da dolu tarafından bakalım. Malatya'da yaklaşık 50 bin ton civarında bir kuru kayısının stoğu var. Dolayısıyla pazar kaybı anlamında da bu bizi nispeten rahatlatacak. İşin o kısmına da baktık açıkçası. Bütün emeğimiz, bütün gayretimiz hasar tespiti, bunlarla ilgili gerekli çalışmaların yapılması ve ondan sonra da üreticilerimizin önümüzdeki sene bu ağaçların verime dönmesiyle ilgili çalışmalarını hep birlikte gerçekleştirmek. Tekrar geçmiş olsun diliyorum."

ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU