Keşfe açık olanlara: Başak Doğan ve Chromas'la çok sesli bir yolculuk

15 Mart'ta sürprizlerle dolu bir konserle 10. yılını kutlamaya hazırlanan Chromas'ın kurucusu ve şefi Başak Doğan'la koro müziğini, kalıpları yıkmayı ve kadınların müzik dünyasındaki liderliğini konuştuk

"Benim enstrümanım insanın ta kendisi" diyen Başak Doğan, koronun da canlı bir organizma olduğunu söylüyor (Salih Üstündağ)

Koro müziği denince aklınıza sıkıcı, tek tip giyinmiş, fazlasıyla klasik bir topluluk mu geliyor? O zaman henüz Chromas'ı keşfetmemişsiniz demektir... Başak Doğan'ın kurucusu ve şefi olduğu Chromas, tam 10 yıldır sahnede çok sesli müziğin sınırlarını zorluyor, kalıpları yıkıyor ve müziği sadece sesle değil, ruhuyla da hissettiriyor. 

Chromas'ı dinlemek sadece bir müzik deneyimi değil, aynı zamanda bir yolculuğa çıkmak gibi. Sahnede şarkı söylemenin ötesine geçerek, izleyiciyi de müziğin içine çekmeyi başarıyorlar. Bazen neşelendiren bazen gözleri dolduran ama istisnasız her seferinde tüylerinizi diken diken eden bir enerji yayıyor Chromas. Dinleyiciyi bu denli etkilemek herkesin harcı değil...

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Chromas'ın alışılmış koro düzenlerini bir kenara bırakıp bireyselliği ve özgünlüğü ön plana çıkaran sahne anlayışı, her performanslarını benzersiz kılıyor. Farklı müzik türlerini bir araya getirerek sınırları kaldırıyor ve her dinleyicinin içinde bitmek bilmeyen bir keşif duygusu uyandırıyor. 

Müziğini her ortamda özgürce tınlatan Chromas, sahne sınırlarını da ortadan kaldırıyor. Kiliselerden konser salonlarına, açık hava etkinliklerinden tarihi mekanlara kadar uzanan performanslarıyla her alana kendi enerjilerini taşıyorlar. Renkli sahne performansları, sıradışı repertuar seçimleri ve her konserinde yarattığı eşsiz atmosferle koro müziğine yepyeni bir soluk getiren bu ekip, şu sıralar sahnedeki 10. yılını kutlamaya hazırlanıyor. 

İzleyicileri pek çok sürprizin beklediği bu konser, 15 Mart'ta Zorlu PSM'deki Turkcell Platinum Sahnesi'nde gerçekleşecek. Chromas, bu konsere çok büyük bir heyecanla hazırlanıyor. Başak Doğan, yönettiği yenilikçi koronun merakla beklenen performansıyla ilgili, "10 yıllık külliyatımızı masaya yatırdık, tatlı bir belgesel çektik, tozlu raflardan eski düzenlemelerimize baktık ve o şarkılardan bazılarını bu konserin repertuarına dahil ettik" diyor. Ama 10. yıl konserinde bizi bekleyenler bunlarla sınırlı değil.

"İzleyicimiz içeri girdiği anda o dünyaya dahil olacak"

"Bazı ufak koreografiler hazırlıyoruz, koro sahnede hareket edecek" diyerek merakımı iyice körükleyen Doğan ekliyor: 

Zorlu PSM'nin teknik altyapısının sunduğu imkanlar bizim yaratıcılığımızı ve seyirciye daha görkemli bir şey sunma isteğimizi her zaman perçinliyor. Belgeselimizden bazı görüntüleri, provalarımızdan gerçek sesleri kullanacağımız bir dünya yaratacağız salonda. İzleyicimiz içeri girdiği anda o dünyaya dahil olacak.

Chromas
Hayatta kendimize bilerek ya da bilmeyerek engeller koyduğumuzu söyleyen Başak Doğan, "Müzik söz konusu olunca benim için uçsuz bucaksız bir dünya var" diyor (Salih Üstündağ)



Chromas deyince insanın aklına elbette sürpriz misafir sanatçılar geliyor. Başak Doğan beni kırmayarak bu sürprizlerden birkaçını paylaşıyor:

Yine konserlerimizin vazgeçilmezi olan sürpriz sanatçı konuklarımız olacak. Bugüne kadar birlikte çalıştığımız sanatçıları davet ettik, o gün programı uygun olan Gevende'den Gökçe 'CheChe' Gürçay, Duygu Soylu, Koray Candemir gibi isimleri şu anda kesin olarak söyleyebilirim.

"Chromas'a dönüp baktığımda görüyorum ki hayalimi gerçekleştirmişim"

Başak Doğan, Chromas'ın 10. yıl konserine odaklanmışken bir yandan da kendini dinliyor. "Çoğu şeyin yenisini, daha doğrusu yeni versiyonunu tattığım bir dönemi yaşıyorum" diyen Doğan, bir yandan da zamanın ne kadar hızlı aktığına inanamıyor: 

Geçen sene bu zamanlar Nora doğmadan hemen önce son konserleri verirken, şu an bunun üzerinden bir yıl geçtiğine hala inanamıyorum. Zira hem annelik kimliğime adapte olmaya çalışırken hem de üzerinde çalıştığım projelerle bu sene çok yoğun geçti; konserler, sosyal etki projeleri, planladığımız festival derken kendime yeni bir düzen kurmam gerektiğine karar verdiğim, kendimi daha çok dinlemeye başladığım bir zaman dilimindeyim.

Bundan 10 hatta 14 yıl önceye dönelim, Chromas'ın kurulma ve Başak Doğan'ın koro şefliğine başlama sürecine... "Amacım iyi tınlayan, birlikte çok sesli olmanın keyfini yaşayan, fikrini ve kimliğini rahatlıkla ortaya koyabilen ve en önemlisi birbirini dinleyebilen bir topluluk yaratmaktı" diyen Doğan ekliyor:

Artık 10 yaşında bir koro olan Chromas'a dönüp baktığımda, görüyorum ki bu hayalimi gerçekleştirmişim.

"Yaratıcılığın hatalardan korkmadan hayata geçtiği bir alan hayal ettim"

Chromas
Başak Doğan, Boğaziçi Üniversitesi'nde bir yandan felsefe eğitimi alırken bir yandan da üniversitenin ilk kadınlar korosunu kurdu, ardından Boğaziçi Ünversitesi Caz Korosu'nu yönetti (Salih Üstündağ)


Her ne kadar koro müziği dendiğinde çoğu insanın aklına klasik eserler gelse de Chromas'ın repertuarında cazdan folk müziğe kadar birçok farklı tür mevcut. Doğan, "Chromas'ın kurulma amaçlarının birinci sırasında çeşitlilik vardı" diyor: 

Her anlamda çok seslilik, farklılık ve farkındalık... Tüm bunların bir araya geldiği, yaratıcılığın hatalardan korkmadan hayata geçtiği bir alan hayal ettim ve hep bu yönde çalıştım. Sonuç o yüzden beni şaşırtmıyor. Geriye dönüp baktığımda 'Gerçekten niyet ettiğim müziği korolarımla yaratmışım' diyorum!

"Bizler bu toplumda çok sesli müzik içine doğmuyoruz" diyen Başak Doğan, koro dendiğinde gözümüzde daha klasik ve ciddi bir topluluğun canlanmasını buna bağlıyor: 

Biz bunu yıkmak, başka bir bakış açısı geliştirmek için sahneye dosyalarımızla çıkmıyor, tek tip giyinmiyoruz. Herkesin kendini yansıttığı bir bütünlük kuruyoruz. Seçtiğim repertuar da genelde kimsenin bakmadığı yönden, derin merakım sonucunda seçtiğim parçalardan oluşuyor.

"Farklı müzik janrları kol kola girdi"

Tam olarak işte bu yüzden, uluslararası sahnede olduğu gibi Türkiye'de de koro müziğine ilgi gittikçe artıyor. "Koro müziği, popüler müzikle ve onu icra eden sanatçıların, aranjörlerinin farklı müzik arayışlarıyla daha görünür bir yere kaymaya başladı bana kalırsa" diyor Başak Doğan ve ekliyor:

Farklı müzik janrları bu vesileyle birbiriyle kol kola girdi.

Chromas'ın bu konudaki rolünü yadsımamak gerek. Doğan, "Biz de Chromas olarak, repertuarımız, kilise ve çeşitli konser salonlarında verdiğimiz konserlerle, dahil olduğumuz projelerle, koro müziğinin ne kadar eğlenceli olabileceğini göstermiş olabiliriz tabii" diye ekliyor.

"Hayalimiz Şebnem Ferah'ın şarkısını onunla birlikte söylemek"

Chromas

15 Mart Cumartesi akşamı Turkcell Platinum Sahnesi’nde gerçekleşecek bu özel konserde, Chromas’ın 10 yıllık ilham verici hikayesi izleyenlerle buluşacak (Zorlu PSM)


Yine de Türkiye'de özellikle de çağdaş koro müziğinin hak ettiği ilgiyi görmediği konusunda Başak Doğan'la hemfikiriz. "Bana kalırsa çok çok daha ilgi görmeli" diyor Doğan. Ve Vokal Akademi olarak, 19 - 24 Ağustos'ta gerçekleşecek VoiceUp A Cappella Festival'ı tam da bu nedenle hayata geçirdiklerinden bahsediyor: 

Genç yetişkinler, dünyada alanında uzman isimlerle burada, kendi şehirlerinde, kendi ülkelerinde buluşsunlar diye...

Çok sesliliğin hem müzikte hem de toplumsal yaşamda birey olarak bizi geliştiren bir olgu olduğunu vurgulayan Doğan, "Biz janrlardan bağımsız, farklı müzik türlerinden sanatçılarla da bir yanıyla bunun için bir araya geliyor ve müzikler yaratıyoruz" diyor: 

Sesimizi daha geniş kitlelere duyurabilmek böyle çok daha mümkün.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

A post shared by Chromas (@chromaschoir)


Chromas, bugüne dek Evrencan Gündüz'den Mercan Dede'ye, Bobby McFerrin'den Tarkan'a Korhan Futacı'dan Mor ve Ötesi'ne kadar çok farklı sanatçılarla çalıştı. Ama henüz birlikte sahne almadıkları ama iş birliği yapmak istediği isimler elbette mevcut. "Bizim epeydir repertuvarımızda Coldplay şarkıları var" diyen başan Doğan ekliyor: 

Özellikle Chromas'la söylediğimiz Fix You, dinleyicimizin hep istek listelerinde ilk sıralarda. Coldplay dünya turnesine olur da Türkiye'yi bir gün dahil ederse, o meşhur orta sahnesinde, Chris Martin ve grupla çok sesli bir Fix You performansı yapmak neden olmasın!

Geçen yıl Şebnem Ferah'ın İyi Gün Dostlarım'ı çok sesli olarak düzenlediğini hatırlatan Doğan, "O gün bugündür konserlerimizde sürekli seslendiriyoruz" diyor ve bombayı patlatıyor: 

Bir sonraki hayalimiz Şebnem Ferah'la aynı sahnede, onun şarkısını birlikte söylemek.

"Koro şefinin işi sadece müzik değil"

Şeflik, sadece müzikal bir liderlik değil, aynı zamanda bir topluluğu yönlendirmek ve ilham vermekle de ilgili. Başak Doğan da tam olarak bunu söylüyor ve "Koro şefinin işi sadece müzik değil" diyor. Peki nedir koro şefinin görevi, iyi bir koro şefi nasıl olmalı? 

başak doğan

Başak Doğan, Danimarka Kraliyet Müzik Akademisi'nde Ritmik Koro Şefliği yüksek lisansını tamamladıktan sonra sezgisel şeflik üzerine yoğunlaştı (Başak Doğan)


"Dengeli bir ortam sağlamanız gerekiyor" diye yanıtlayan Doğan, kendinden örnek vererek, "Ben korist arkadaşlarımın belli bir ölçüde hayatlarıyla da ilgili olmayı tercih ediyorum" diyor: 

Koroda söyleyen tüm insanlar buraya büyük bir emek koyuyor, onların motivasyonunun devamlılığı ve benim de o alandan alacağım tatmin eşit derecede önemli. Her hafta düzenli prova yapan bir koroyuz; kolaylıkla rutin ve sıkıcı hale gelebilir hayat. Ben bunu engellemeye çalışıyor, her çalışmada yeni warm-up'lar, oyunlar ve pratiklerle tasarlıyorum o zamanımızı.

Böylece birlikte gelişme imkanı bulduklarını söyleyen Doğan ekliyor: 

Bana kalırsa bir koro şefi, en başta herkesin birlikte gelişebileceği bir ortam yaratmalı.

Başak Doğan, kadınların müzik dünyasındaki liderliği konusunda da esaslı ve güçlü bir savunucu.  

"Gençlere örnek olmaya gayret ediyorum"

"Ben 2025'te, maalesef hâlâ tanımlarımızda şef sözcüğünün başına 'kadın' kelimesini getirmemiz gerekirken, yaptığım işi engellerle yapmaya devam ederek öncelikle bir hak savunuculuğu yaptığımı düşünüyorum" diyen Doğan, şöyle devam ediyor: 

Benim gibi bu işi yapan tüm kadınlar için de aynı şey geçerli. Bunun yanı sıra tabii, çeşitli kadın platformu ve oluşumlarında ses çıkarmaya, konuşmaya, diyalog kurmaya; kadın şefler yetiştirdiğim mentorluk çalışmalarını yürütmeye ve yaptığımız işlerle gençlere örnek olmaya gayret ediyorum.

Geçen sene VoiceUp Festival'da bu konuda önemli bir panel gerçekleştirdiklerini de anımsatan Doğan, panelin adını özellikle vurguluyor: "Müzikte Kadın Liderler."

Bunun tek seferlik olmadığını söyleyen Doğan, şöyle diyor: 

Bir sene ardından da sonuç raporunu hazırladık. Panele katılan değerli dostlarımızın katkılarıyla harika bir resim çıktı ortaya, devamı da gelecek. Böylece tartışmak üzere bir zemin kurmuş, konuşturmaya alan tanımış oluyoruz.

"Merakımızı hiç kaybetmeyelim"


Vedalaşmadan önce son bir durum değerlendirmesi yapıyoruz. Derin bir nefes alıp neleri konuştuk, neyi söylemesek olmaz diye düşünürken Başak Doğan, çok önemli bir hatırlatma yapıyor. "İçinde bulunduğumuz toplum şu anda sosyolojik ve ekonomik bir zorluk içinde" diyen Doğan ekliyor: 

Bu nedenle gideceği sosyal etkinliği, kendine ayıracağı vakti, hobisini seçmek için çok geniş bir seçenek arasında çok kısıtlı imkanlarda kalıyor.

Hepimizin bu paradigma içinde olduğunu hatırlatan Doğan'ın, müzikseverlere "naçizane" bir önerisi de var. O kadar önemli, o kadar değerli ki onun bu hatırlatması: 

O minicik aralıkta kendimize bir şeyler katmak istiyorsak keşfe açık olalım; bu bir koronun konserini izlemek de olabilir, hiç bilmediğimiz türde başka bir tiyatro etkinliğine gitmek de... Keşfe açık olalım, merakımızı hiç kaybetmeyelim.

Eğer siz de yepyeni bir dünyanın kapısını aralamak ve pişman olmayacağınız muazzam bir keşfe çıkmak isterseniz Başak Doğan ve Chromas'la tanışmanızı öneririm. "Ben o dünyayı çoktan keşfettim" diyorsanız da ne mutlu size... 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU