Yakın Doğu'nun tarihiyle ilgili önceki inanışlara meydan okuyan yeni bir araştırmaya göre, bölgedeki erken mimari, gelişmiş teknikler kullanılarak inşa edilmiş çeşitli yapılar içeriyordu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Önceki araştırmalar, erken Taş Devri'nde bölge mimarisinin yuvarlaktan dikdörtgen yapılara doğru basit bir ilerleme kaydettiğini öne sürüyordu. Bu araştırma, karmaşık eğilimleri aşırı basitleştirme eğiliminde olan bilim insanlarının nitel tanımlamalarına dayanıyordu.
Ancak Yakın Doğu'daki antik kalıntılar üzerinde yapılan yeni bir bilgisayar analizi, gelişmiş yapı tekniklerinin bölgede önceden düşünülenden daha erken ortaya çıktığını gösteriyor.
Analiz, Akdeniz bölgesi ve Ürdün Vadisi'ndeki 23 sit alanından, Filistin ve Suriye'nin güneyinde çoğunlukla avcılardan oluşan Natufian kültüründen erken Neolitik döneme tarihlenen yaklaşık 120 yapıyı kapsıyor.
Archaeological Research in Asia adlı akademik dergide yayımlanan çalışma, 15 bin ila 8 bin 500 yıl önce bölgede çok çeşitli mimarinin var olduğunu gösteriyor.
Araştırma, Yakın Doğu'da Neolitik dönemde yuvarlak yapılardan dikdörtgen yapılara geçişe dair yeni bir bakış açısı sunuyor. Bu dönemde Yakın Doğu'da bina kodları ve standart uygulamaların henüz ortaya çıkmadığını ortaya koyuyor.
Bu tür yapı kodları ve uygulamaları uzun zamandır sosyal örgütlenme, demografi ve ekonomik stratejilerdeki değişiklikler gibi toplumsal değişimlerle ilişkilendiriliyor.
Daha önce arkeologlar bölgede Taş Devri ya da Neolitik dönemde yuvarlak yapılardan dikdörtgen yapılara doğru kademeli bir ilerleme olduğunu düşünüyordu.
Son analiz, geçmişte daha sonraki mimari evrelerle ilişkilendirilen dik açılı yapıların Natufian dönemi kadar erken bir döneme ait olduğunu gösteriyor. Çalışmada, "Mimari gelişimin geleneksel ‘yuvarlaktan dikdörtgene’ şemasına dahil edilebilecek olandan çok daha fazla değişkenlik var" deniyor.
Arkeologlar, çalışmanın, daha önce düşünülenden daha erken bir aşamada bina teknolojisindeki önemli ilerlemeleri yansıttığını söylüyor.
Çalışmaya göre, daha geç Neolitik dönemde bölgedeki mimari büyük ölçüde daha tekdüzeydi ve bu da kodlanmış yapı geleneklerinin ortaya çıkışına işaret ediyordu.
Yeni tekniğin kullanıldığı daha ileri çalışmalarda, Doğu Akdeniz'deki mimarinin başlangıcını daha iyi anlamayı umuyorlar. Araştırmacılar, bu yöntemin modern analitik araçların arkeolojik çalışmalara entegre edilmesindeki önemini vurguluyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir
Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal
© The Independent