Aktau'daki uçak kazasıyla ilgili Kremlin faraziler öne sürmeyecek. Putin dün hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı diledi, yaralılara şifa diledi. Şimdi soruşturma yapılıyor. Soruşturmanın sonuçları bakımından faraziler öne sürmek doğru değil; biz bunu yapmayacağız.
Bu sözler, ipe un sermeler dizisinden Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov'a ait.
Aynı diziden Kazakistan Senatosu Başkanı Maulen Aşimbayev'in açıklaması ise şu şekilde:
Özel (yetkili) komisyon çalışıyor. Kazakistan, Azerbaycan ve Rusya'nın ilgili kurumlarından temsilciler davet edilmiştir. Bu ülkelerin temsilcilerinin yanı sıra bizim uzmanlarımız çalışıyor. Resimlere bakarak bu olayın falan-falanca hareketlerin sonucu olduğu kanısına varmak, spekülasyon, temelden yoksun açıklamalardır.
Bağımsız Devletler Topluluğu'nun (BDT) resmi nitelik taşımayan zirve toplantısına katılmak için Sankt-Petersburg'a giden Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, kaza haberini alır almaz geri dönerek yaptığı olağanüstü toplantıda "Bana verilen bilgide Bakü-Groznı yönünde uçan AZAL tayyaresi hava koşullarının kötüleşmesinden dolayı rota değiştirmiş ve iniş sırasında kazanın yaşandığı Aktau havaalanına yönelmiştir" şeklinde bir bilgi paylaştı.
Kommersant gazetesi muhabiri Andrey Kolesnikov'un yazdığına göre, BDT'nin gayri resmi Petersburg zirvesine Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan da katılmayınca, gerçekleştirdiği kısa konuşmada kazadan dolayı Aliyev'e başsağlığı dilediğini açıklayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "adet yerini bulsun" niteliğindeki sözlerinden sonra hatta Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko bile susmayı tercih etti.
Yani, zaten birkaç seneden bu yana Aliyev ile Paşinyan arasında yaşanan söz düellolarından dolayı, bu veya diğer ölçüde canlılık arz eden BDT zirve toplantıları, bu sene Azerbaycan devlet başkanı ve Ermenistan hükümet başkanının katılmaması yüzünden gayet sönük geçti.
Bu sönüklükte Azerbaycan Hava Yolları (AZAL) uçağının Çeçenistan'ın başkenti Groznı'ya inişine izin verilmemesinden dolayı yöneldiği Kazakistan'ın Aktau Havalimanı'na inişi sırasında yaptığı kazanın payı büyük.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Uçak kazasına ilişkin yayılan video görüntülerinin sayısı arttıkça, Moskova ve Astana'nın bu yazının başlangıç kısmında iki örneğini verdiğimiz açıklamalara benzer içerikte yeni açıklamalar yapması kaçınılmaz olacaktır...
Azerbaycan devlet başkanının "dış tehdit", başbakanının "pandemi" diye gösterdiği gerekçelerle kara sınırlarının Mart 2020'den bu yana kapalı tutulması, toplumun nefesini zaten kesmişken 25 Aralık'ta gerçekleşen uçak kazası, "Bakü'den Groznı'ya kadarki 480 kilometrelik mesafe neden karayoluyla veya demiryoluyla değil de ille de uçakla kat edilmelidir?" sorusunun daha yüksek sesle telaffuz edilmesine neden oldu.
Daha önce biz de bu köşeden Azerbaycan yönetimine defalarca sorduk:
Allah aşkına, Başbakanınız her 3 ayda 1, "pandemi tehlikesinin geçmemesinden dolayı kara sınırlarının kapalı tutulacağını" ilan ederken, devlet başkanının sınırların kapalı tutulmasını "dış tehditlerle" ilintilendirmesi neyin nesi oluyor?
Bunların hangisine inanalım? "Dış tehdit" dünyanın hangi ülkesine karşı yok ki?
Onların tamamı kendi kara sınırlarını vatandaşlarının giriş-çıkışına kapatarak mı tedbir alıyor?
"Buna kim inanır; Kadir İnanır" değil mi?
Yahu, Azerbaycan-Gürcistan, Azerbaycan-Rusya, Azerbaycan-İran sınır çizgilerinin hemen 10-15 metre ötesinde ikamet eden kardeşlerin birbirine ulaşması için önce başkent Bakü'ye, ardından ise uçakla Tiflis'e, Tebriz'e, Tahran'a, Derbent'e, Mahaçkale'ye varıp yeniden o sınır çizgisine dönmesi için en az bin kilometre mesafe kat etmesi size neden bu kadar zevk versin?
Bir de aynı yolun geriye gidilmesi var.
Bir daha yazıyoruz: Azerbaycan'ın Akstafa ilinin Muğanlı köyünden Gürcistan tarafına geçiş mesafesi azami 20 metre iken, o köyün vatandaşının çizgiyi geçmek için Bakü'ye gelmesi, ardından Tiflis'e uçması ve ardından karayoluyla sınırın Gürcistan tarafındaki köye varması, yeryüzü tarihinin en büyük zulümü değil de nedir?
Umarız AZAL uçağının 25 Aralık'ta maruz kaldığı kazayı iktidar, "Bir musibet bin nasihattan iyidir" sözünün fıkhını anlayarak değerlendirir ve Mart 2020'den bu yana kapalı tuttuğu kara sınırlarını açar.
Bunu yapmayacaksa, o zaman kara sınırlarıyla yetinmeyip hava ve deniz giriş kapılarını da kapatarak Enver Hoca'nın Arnavutluğu'nu ilan etmesi gerekir.
AZAL uçağının maruz kaldığı ve 38 kişinin ölümüyle sonuçlanan kazanın nedenini açıklamak için Rusya, Kazakistan ve Azerbaycan yönetimleri acele etmemeye dursun, Rusya'nın 24 Şubat 2022'de Ukrayna'ya saldırısıyla Kuzey Kafkasya ve Tataristan bölgelerinde oluşmuş gerilimli duruma bakmakta fayda var.
Wagner komutanı Prigojin'in 23 Ağustos 2023'te uçak kazasında hayatını kaybetmesinden sonra, Ukrayna ile savaşın tüm ağırlığını üstlendiğini iddia eden Çeçenistan Başkanı Ramzan Kadırov'un emelleri Kuzey Kafkasya'yı da Ukrayna'nın İHA saldırılarının hedefi haline geldi.
Rusya ve Ukrayna basınını yakından izleyenler, Ukrayna'nın gece-gündüz Kuzey Kafkasya bölgesine İHA'larla saldırılar düzenlediğini görüyor.
AZAL uçağının Groznı Havaalanı'na inişine izin verilmediği dakikalarda havada imha edilmiş Ukrayna dronunun bir parçası, Kuzey Osetya'nın Alanya kentindeki ticaret merkezine isabet ederken, Alanya Mall ticaret merkezi yanıp kül oldu.
AZAL uçağının Groznı'dan sonra en yakındaki Mahaçkale Havaalanı'na inişine de izin verilmeyerek, Hazar Denizi'nin doğu kıyısındaki Kazakistan'ın Aktau havaalanına yönlendirilmesinin sebebi ve amacı neydi acaba?
Uçak gerçekten Azerbaycan sınırları içindeki herhangi bir havaalanına iniş gerçekleştiremez miydi?
Groznı havaalanı yetkilileri, AZAL uçağına Ukrayna dronunun isabet ettiğini tespit edip de uluslararası havacılık taahhütlerini yerine getiremememenin sıkıntısını yaşamamak için alana inişine izin vermediler?
Yoksa dünyanın en saygın medya kurumlarından Reuters'ın "4 Azerbaycanlı resmi görevliye dayandırdığını" iddia ettiği habere göre AZAL uçağına Rusya füzesi mi isabet etti ve Groznı havaalanına inişe izin verilmemesi bir yana dursun, uçağın Hazar Denizi'nin doğu kıyısına yönelmesini de mi Rusya istedi?
Uçağın Azerbaycan'a geri dönmesini kim istemedi acaba?
Sırf itibar kaybetmesin diye Rusya uçakta bulunan 68 kişinin hayatını tehlikeye atmanın vebalinin altından kalkabilecek mi?
Bazı Türk uzmanların da bu olayı ve yaşanan süreci çok yakından izlediğini biliyor ve biz de kendileriyle karşılıklı istişare halindeyken durumu netleştirmeye çalışıyoruz.
Uzmanlar uçağın arka kısmındaki deliklerin "kuş girmekle" oluşamayacağı üzerinde dururken, asla Amerika'yı yeniden keşfetmemekle birlikte, özellikle Rusya ve Kazakistan üst düzey yöneticilerinin ısrarlı "sabır" telkinlerine uymak dışında bir yol da kalmıyor.
Nasıl olsa Azerbaycan ile Rusya'nın müttefikliğin ötesinde bir işbirliği anlaşması mevcut...
Onun için birkaç gün daha bekleyelim: Şayet vatandaşlarını ölüme götürmüş uçağın kaderiyle ilgili canlarının istediği şekilde bir açıklamayı kamuoyu ile paylaşmayı tercih edeceklerse, o zaman Azerbaycan'ın kara sınırlarının açılacağına ilişkin ümitler ebediyen sönüp gidecek.
Oysa yönetimler ümitleri kaybetmek için değil, yeşertmek için var olmalı...
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish