Guardian'dan Suriye analizi: "Ankara istediğini alıyor"

"Esad sonrası Suriye, Türkiye'ye büyük bir koz sağlıyor"

İstanbul'daki Suriyeliler, Esad rejiminin yıkılmasının ardından kutlama düzenlemişti (Reuters)

Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) öncülüğündeki rejim karşıtlarının Şam'ı ele geçirmesiyle Beşar Esad yönetiminin devrilmesinin yankıları sürüyor.

Britanya gazetesi Guardian'ın analizinde, Türkiye'nin Esad'ın düşmesinde oynadığı rol masaya yatırılıyor. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Haberde, rejimin düşmesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın izlediği Suriye politikasını "haklı çıkardığı" belirtilirken, bunun Ankara'nın bölgedeki nüfuzunu artırdığı yazılıyor.

Esad'ın, Erdoğan'ın ilişkileri normalleştirme çağrılarına yanıt vermediği, bu nedenle "ailesinin 53 yıllık zalim rejimini sonlandıracak askeri saldırıyı engellemek için son şansını" kaybettiği belirtiliyor.

Analizde, bunun üzerine Türkiye'nin HTŞ'ye "yeşil ışık" yaktığı ve Şam'ın devrilmesiyle sonuçlanacak rejim karşıtı saldırıların fitilini ateşlediği iddiaları paylaşılıyor. Brüksel merkezli Uluslararası Kriz Grubu'ndan Dareen Khalifa, Türkiye ve HTŞ arasındaki bağlantının "abartılmaması" gerektiğini belirterek şu yorumları yapıyor: 

Neticede Türkiye, 'Tamam, onlara bir ders verelim' dedi ama Ankara, HTŞ'nin bırakın tüm ülkeyi, Halep'i bile ele geçireceğini tahmin etmiyordu. Kimse bunun bu kadar büyük bir şey olacağını düşünmüyordu. Ankara, HTŞ'nin ne tür bir manevra yapabileceğini, aslında güneye gitmek isterken tek bir yöne, doğuya gidiyormuş izlenimi vereceğini biliyordu. Ama bundan daha fazlasını bilmiyordu.

Diğer yandan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise dünkü açıklamasında Türkiye'nin HTŞ'yi desteklediğine dair iddiaların doğru olmadığını savunmuştu. 

Khalifa, Ankara destekli Suriye Milli Ordusu'nun (SMO), Washington'ın fonladığı Suriye Demokratik Güçleri'yle (SDG) girdiği çatışmalarda Menbiç'in kontrolünü aldığını hatırlatarak şöyle devam ediyor: 

Tüm gözler Şam'ın üzerindeyken kuzeydoğuda her şey serbest ve Ankara istediği her şeyi alıyor.

Analizde, Erdoğan'ın Suriyeli göçmenler konusunda iç siyasette denge politikası izlediği ifade ediliyor. "Yerinden edilmiş Müslümanlara kucak açan İslam dünyasının lideri" imajıyla, "milliyetçi koalisyon ortaklarının Suriyelilerin çoğunu sınır dışı etme isteği" arasında arabuluculuk yaptığı izlenimi paylaşılıyor. 
 


Washington merkezli Ortadoğu Enstitüsü'ndeki Türkiye programının kurucu direktörü Gönül Tol, Şam'daki rejim değişiminin "Erdoğan için hem dış hem de iç politikada çeşitli fırsatlar" yarattığını belirtiyor.

Tol, Türkiye'nin "HTŞ'nin dünyaya açılan kapısı" haline geldiğine dikkat çekerek, örgütün uluslararası arenada tanınırlık kazanmak için Ankara'yla ilişkileri sıkı tutmak isteyeceğini ifade ediyor:

Esad sonrası Suriye, Türkiye'ye büyük bir koz sağlıyor. HTŞ de destek almak isteyecektir. Türkiye, HTŞ'nin Suriye'deki yeniden inşa çalışmalarına yardım ederek önemli bir rol oynayacak. Ayrıca Suriye'nin yatırıma ihtiyacı var. Türkiye yolun her adımında önemli bir rol üstlenecek.

 

Independent Türkçe, Guardian, AA 

DAHA FAZLA HABER OKU