Suriye'de muhalifler, Humus'a girdi

Suriye’nin başkenti Şam’ın güneybatısında rejim güçlerine karşı ilerleyen muhalifler, başkentin güney banliyölerine girmeye başladı

Fotoğraf: Reuters

Suriye'nin başkenti Şam'a açılan Humus ilinde Beşar Esad muhalifleri, kent merkezine hakim oldu. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Esad rejimi güçleriyle 27 Kasım'dan bu yana çatışan Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) başını çektiği rejim karşıtı gruplar, ilerlemeye devam ediyor. Gruplar, Humus'ta şiddetli çatışmaların ardından iç kesimlere girerek kent merkezinin kontrolünü sağladı. 

Şam'a açılan stratejik önemdeki Humus'ta taraflar arasındaki çatışmalar, bu sürede kaydedilen en yoğun çatışma olarak kayıtlara geçti. Rejim güçleri, grupların ilerlemesini durdurmak için yoğun hava saldırıları düzenledi. Şiddetli çatışmaların ardından, çok sayıda kayıp veren rejim güçleri kent merkezinden çekildi. 

HTŞ'den açıklama: Suriye askerleri kaçtı

HTŞ lideri Muhammed el Colani yaptığı açıklamada "Humus'un kurtuluşunun son anlarındayız, gerçeği yalandan ayıran tarihi bir olay. Savaşçılara merhamet göstermeleri, teslim olanları korumaları ve kaçanları kovalamaktan kaçınmaları çağrısında bulunuyorum" dedi.

HTŞ liderliğindeki “Askeri Operasyonlar İdaresi”nin Sözcüsü Hasan Abdulgani, Humus kent merkezine saldırı gerçekleştirdiklerini, Suriye askerlerinin kaçtığını ve kentin ele geçirildiğine ilişkin açıklama yapmaya hazırlandıklarını duyurdu.

Abdülgani, Humus'ta 3 bin 500 mahkumu serbest bıraktıklarını da şu sözlerle açıkladı:

Güçlerimiz, Allah'ın lütfu ve başarısıyla, Humus askeri hapishanesinden 3.500'den fazla mahkumu serbest bırakmayı başardı ve tüm tutukluları tiranlığın hapishanelerinden kurtarma konusunda halkımıza olan sözümüzü yineliyoruz.

İsrail Genelkurmay Başkanı Halevi, ordunun Suriye'deki olayları yakından izlediğini belirtti

The Times of Israel gazetesinin haberine göre Halevi, işgal altındaki Golan Tepeleri'ne gerçekleştirdiği ziyarette Suriye'deki gelişmeler üzerine değerlendirme toplantısı yaptı.

Halevi, toplantıda, "Olanları yakından takip ediyoruz. Asıl önemli olan, İran'ın (Suriye'den) çıkışını görmek. İkinci olarak, bölgeyi ele geçiren yerel unsurların ne yaptıklarını, nasıl davrandıklarını, nasıl caydırıldıklarını görmek ve (kafalarının) karışıp bizim istikametimize dönmediklerinden emin olmak." ifadelerini kullandı.

Ayrıca işgal altındaki Golan Tepeleri'nde konuşlu 210. Başhan Bölge Tümeni'ndeki üst düzey subaylarla yaptığı değerlendirme toplantısında "saldırı ve savunma planlarını" onaylayan Halevi, "saldırı ve savunmada yüksek hazırlık, sınırda kuvvetlerin yoğunlaşması ve (Suriye'deki) gelişmelerin sürekli izlenmesi"nin üzerinde durdu.

İsrail'in "Suriye'deki olaylara müdahil olmadığını" vurgulayan Halevi, sadece "bölgedeki tehditleri engellemek amacıyla çalıştıklarını ve çeşitli olasılıklar için planlar hazırladıklarını" öne sürdü.

İsrail ordusu, dün Suriye'deki gelişmeler nedeniyle, işgal altında tuttuğu Suriye toprağı Golan Tepeleri'ndeki birliklerine takviye yaptığını duyurmuştu.

Astana Formatı'nda Dışişleri Bakanları Toplantısı ortak açıklamasında Suriye krizine siyasi çözüm vurgusu

Astana Formatı'nda düzenlenen ve bazı Arap ülkelerinin dışişleri bakanlarının da katıldığı toplantının ortak açıklamasında, "Katılımcılar, Suriye'deki son olaylarla ilgili yaptıkları ortak açıklamada, Suriye krizinin devam etmesinin ülkenin güvenliği ile bölgesel ve uluslararası güvenlik açısından tehlikeli bir gelişme teşkil ettiğini ve tüm tarafların Suriye krizine, askeri operasyonların sona ermesine ve sivillerin bu krizin yansımalarından korunmasına yol açacak siyasi bir çözüm araması gerektiğini vurguladı." ifadesine yer verildi.

Astana Formatı'nın tarafları olan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un yanı sıra Katar, Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır ve Irak'ın dışişleri bakanları, Suriye'deki son gelişmeleri ele almak için Katar'ın başkenti Doha'da bir araya geldi.

Toplantının ardından yapılan ortak yazılı açıklamada, "Katılımcılar, Suriye'deki son olaylarla ilgili yaptıkları ortak açıklamada, Suriye krizinin devam etmesinin ülkenin güvenliği ile bölgesel ve uluslararası güvenlik açısından tehlikeli bir gelişme teşkil ettiğini ve tüm tarafların Suriye krizine, askeri operasyonların sona ermesine ve sivillerin bu krizin yansımalarından korunmasına yol açacak siyasi bir çözüm araması gerektiğini vurguladı." ifadesi kullanıldı.

Ortak açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2254 sayılı kararı temelinde kapsamlı siyasi sürecin başlatılmasına hazırlık amacıyla askeri operasyonların durdurulması, daha fazla masum ve savunmasız insanın kanının dökülmesine ve krizin uzamasına yol açan askeri tırmanışa son verilmesinin yanı sıra Suriye'nin birliği, egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünün korunması, kaos ve terörizme sürüklenmesinin engellenmesi ve mülteciler ile yerlerinden edilenlerin gönüllü geri dönüşlerinin sağlanması gerektiği vurgulandı.

Açıklamada, "Katılımcılar, bölgede güvenlik ve istikrarın pekiştirilmesine yönelik çabaların artırılmasının yanı sıra Suriye krizine, Suriye halkının güvenlik, istikrar ve adalet özlemlerini giderecek şekilde barışçıl bir çözüm bulunmasına etkin bir şekilde katkıda bulunmak amacıyla aralarındaki yakın istişare ve koordinasyonun sürdürülmesinin önemini vurgulamışlardır." değerlendirmesinde bulunuldu.

BM Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen'in katılımcıları bilgilendirdiği belirtilen açıklamada, katılımcıların BMGK'nin 2254 sayılı kararı temelinde Suriye krizine siyasi bir çözüm bulunmasına yönelik BM çabalarına desteklerini teyit ettiği bildirildi.

Suriye'nin güneyindeki ABD destekli muhalifler, başkent Şam yönünde ilerliyor

Suriye'nin başkenti Şam'ın güneybatısında Beşşar Esed rejimi güçlerine karşı ilerleyen muhalifler, başkentin güney banliyölerine girmeye başladı. 

Ülkenin güneybatısındaki Kuneytra il merkezini ele geçiren muhalifler, Şam merkezine doğru ilerledi.

Rejim güçleriyle çatışan muhalifler, başkentin güneyindeki Darayya banliyösüne girdi.

Suriye'de 27 Kasım'da yoğunlaşan çatışmalarda Suriye rejimi güçlerinin alan kayıpları ve çekilmeleri devam ederken, ülkenin güneyinde Ürdün ve Irak sınırında konuşlu ABD destekli muhalif gruplar, hem kuzey hem de başkent Şam yönünde genişliyor.

Irak-Suriye-Ürdün üçgeninde yer alan Suriye toprakları içindeki Tenef bölgesinde ABD desteğiyle varlık gösteren silahlı muhalif grup Suriye Özgür Ordusu (SÖO) güçleri, rejimin hakim olduğu saha üzerinde ilerlemeler kaydetti.

SÖO güçlerinin ilerleyişi, 27 Kasım'dan beri Beşşar Esad rejimi güçlerinin Halep, İdlib, Hama ve Humus'ta rejim karşıtı güçlere karşı hızla alan kaybetmesi ve ülkenin doğusunda hakim olduğu alanları YPG'ye devretmesinin ardından başladı.

Irak-Ürdün sınırında konuşlu oldukları sahadan kuzeye doğru ilerleyen SÖO, Tedmur (Palmira) ilçesini ele geçirdikten sonra yönünü batıda başkent Şam yönüne de çevirdi.

SÖO, kuzey ve batı istikametinde Ammur Dağları ile Hamad Dağları, T2 petrol sahası ile Tibas, Rezuz ve Kasr Hir yerleşimlerini rejim güçlerinden ele geçirdi.

Yeniden harekete geçtiler

27 Kasım'da şiddetlenen çatışmalarda Suriye rejim güçlerine karşı Halep-Hama yönünde ilerleyip Humus il merkezi çevresine varan muhalifler, dış mahallelerden Vaer Mahallesi'ne girmişti.

Dünden bu yana bekleyişi süren gruplar yeniden harekete geçerek, dış mahallelerden Sanayi ve Kusur'a girdi.

Taraflar arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor.

Humus, Şam'a açılan kapı durumundaki stratejik konumuyla önem arz ediyor.

Rejim, Şam kırsalındaki bazı bölgelerden güçlerini çekti

Şam'ın yaklaşık 25 kilometre kuzeyindeki Kuteyfe ilçesi ve çevresindeki birçok yerleşimden çekilen rejim güçleri, başkentin güneybatı kırsalındaki Han Şeyh, Katana, Kenaker, Zakiye, Saasa ve Beyt Cin yerleşim yerlerindeki mevzilerini boşalttı. Rejim askerleri başkent Şam'a doğru çekiliyor.

Ülkenin güneyinde rejim kontrolündeki Dera ve Suveyda illeri şiddetli çatışmaların ardından muhaliflerin kontrolüne geçmişti. Şam'ın güneybatısındaki Kuneytra il merkezini rejimden geri alan yerel muhalif gruplar, Şam'ın güneybatı kırsalında ilerlemeye çalışıyor.

Yerel muhalif gruplar, Şam'ın güneybatı kırsalında Saasa Hapishanesi'ni ele geçirerek, burada alıkoyulan çok sayıda kişiyi serbest bıraktı.

HTŞ: Şam'a yakınız

Heyet Tahrir eş-Şam  (HTŞ) komutanı Hassan Abdul Ghany, Telegram hesabı üzerinden yaptığı açıklamada; Dera'nın kuzeyindeki Sanameyn'e girdiklerini, Şam'ın güney kapısına 20 kilometreden daha yakın bir mesafede bulunduklarını söyledi. Dera, Suriye'de 2011 yılında ayaklanmanın başladığı yer olarak biliniyor.

Suveyda muhaliflerin kontrolüne geçti

Suriye'nin güneyindeki Suveyda il merkezi, muhalif grupların kontrolüne geçti.

AA'nın yerel kaynaklardan edindiği bilgiye göre, ülkenin güneyinde nüfusunun çoğunluğu Dürzi olan Suveyda ilindeki muhalif yerel gruplar, il merkezinde kontrolü sağladı.

Suveydalı muhalif gruplar, dün rejim güçleri ile yaptıkları görüşmede rejimden il genelinden güçlerini çekmesini istemişti. Gruplar, rejim güçlerine kentten çıkmaları için 24 saat süre tanımıştı.

Rejim güçleri Şam'ın Doğu Guta bölgesinden çekiliyor

Suriye'de Beşşar Esad rejimi güçleri, başkent Şam'da 2018'de kimyasal saldırı düzenleyerek ele geçirdiği Doğu Guta bölgesindeki mevkilerini boşaltıyor. Suriye'de 27 Kasım'da yoğunlaşan çatışmalarda Suriye rejimi güçlerinin alan kayıpları ve çekilmeleri devam ediyor. Muhaliflerin başkentin güney banliyölerine girmeye başlamasının ardından rejim güçleri, Doğu Guta'dan ayrılıyor. Esad rejimi güçleri, Doğu Guta'daki Haresta, Arbin ve Duma bölgelerinden çekildi.

Suriye rejimi, 21 Ağustos 2013'te başkent Şam'ın muhalifler tarafından kontrol edilen Doğu Guta bölgesinde kimyasal silaha başvurarak 1400'den fazla sivili öldürmüştü. Doğu Guta, 2018'de de Rus savaş uçaklarının devrede olduğu ve Suriye rejimi ile İran destekli grupların sivillere yönelik şiddetli saldırılarıyla dünya gündemine gelmişti. Binlerce sivilin öldüğü, insani yardımların geçişine izin verilmeyen saldırı ve ablukaların ardından bölgedeki muhalifler, Nisan 2018'de Doğu Guta'yı boşaltmıştı.

ABD basını: Esad yönetimi birkaç günde düşebilir

ABD medyası, Başkan Joe Biden yönetiminin Suriye'de muhaliflerin hızlı ilerleyişini yakından takip ettiğini, Beşar Esad rejiminin bir kaç gün içinde düşeceğine inandıklarını iddia etti. CNN'in Biden yönetiminden yetkililere dayandırdığı habere göre, henüz resmi bir değerlendirme olmadığına işaret edildi. Buna rağmen ABD yönetiminde Esad rejiminin bir kaç gün içinde düşeceğine ilişkin görüşün "ihtimali yüksek senaryo" olarak değerlendirildiği belirtildi. Bir yetkili "Muhtemelen gelecek hafta sonu Esad rejiminin hiçbir gücü kalmamış olacak." değerlendirmesinde bulunurken, başka yetkili ise muhaliflerin başarısında Esed güçlerinin savaşmadan kaçmasının da rol oynadığını iddia etti.

İddia: Esad, ABD'den yardım istedi

Bloomberg'de yer alan diğer haberde ise Esad rejiminin Birleşik Arap Emirlikleri vasıtasıyla ABD'ye teklif göndererek muhaliflerin ilerlemesini engellemesini talep ettiği iddia edildi. Buna göre Esad, ABD'nin yardımı karşılığında İran bağlantılı tüm "militan gruplarla" bağlantısını keseceğini ifade etti. Esad'ın aynı zamanda ABD'nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump'ı etkilemesi için Macaristan Başbakanı Viktor Orban'a da ulaştığı belirtilirken, Esad'ın Suriye'nin Hristiyan azınlığının tehlikede olduğunu öne sürdüğü iddia edildi.

 

Independent Türkçe, AA, ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU