Mel Gibson, Demokrat başkan adayı Kamala Harris'e dair sert bir değerlendirmede bulundu ve ABD seçimleri öncesinde Donald Trump'a olan desteğini yineledi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Genellikle açık sözlü olan ve antisemitik çıkışlarının ardından birlikte çalıştığı kişiler tarafından savunulan Mad Max oyuncusu, yıllardır Trump'ı destekliyor, hatta 2021'de bir UFC etkinliğinde eski başkanı saygıyla selamlamıştı.
68 yaşındaki Gibson, anketlerde başa baş ilerleyen iki adayın 5 Kasım'daki seçim yarışına dair düşüncelerini paylaştı.
Perşembe günü (24 Ekim) Los Angeles Uluslararası Havalimanı'nda yürürken TMZ'ye konuşan Gibson'a, seçimle ilgili düşünceleri sorulduğunda Cesur Yürek'in (Braveheart) yıldızı esprili bir şekilde yanıt verdi:
Vay canına, bu büyük bir soru.
Gibson "Benim oy vereceğim kişinin kimseyi şaşırtacağını düşünmüyorum" diye ekledi.
Kadınlar Ne İster'in (What Women Want) yıldızı, daha sonra odağını Harris'e çevirdi ve ona dair söyleyecekleri vardı.
Gibson "O göreve gelirse ne olacağını biliyorum ve bu iyi değil" dedi.
Geçmiş performansı korkunç, berbat. Tartışabileceğimiz bir politikası yok. Hem de bir çit direğinin IQ'suna sahip.
Daha önce 2020'de Fox News'la bir röportajında siyasi görüşleri sorulduğunda Oscar ödüllü Avustralyalı şöyle demişti:
Benim ne düşündüğüm kimin umurunda? Ben bir uzman değilim, hangi konuda konuşmak için yetkinliğim var ki?
Gibson'ın 2016 yapımı savaş filmi Savaş Vadisi'nde (Hacksaw Ridge) başrolü oynayan Andrew Garfield, bu ay onunla çalışmayı savunarak şöyle demişti:
Kendisini güzel bir şekilde iyileştirmek için çok emek verdi.
People'la röportajında Garfield şöyle devam etmişti:
Tanrı'ya şükür bunu yaptı. Çünkü o inanılmaz bir sinemacı ve bence film çekmeyi hak ediyor. Hikaye anlatmayı hak ediyor çünkü çok, çok büyük, şefkatli bir yüreğe sahip.
Tutku: Hz. İsa'nın Çilesi (The Passion of the Christ) ve Cehennem Silahı'nın (Lethal Weapon) devam filmlerini hazırlayan Gibson, 2006'da Malibu'da alkollü araç kullanma şüphesiyle gözaltına alınmış ve bir polis memuruna antisemitik sözler söylemişti. Sonrasında yorumların "bir delilik anında ağzından kaçtığını" iddia ederek söyledikleri için özür dilemişti.
Polis raporuna göre Gibson, memura Yahudi olup olmadığını sorarak şöyle demişti:
Lanet Yahudiler. Dünyadaki tüm savaşlardan Yahudiler sorumlu.
O dönem Gibson, "herhangi bir antisemitik fikri aklından geçiren veya dile getiren kimsenin hiçbir bahanesi yok ve buna hiç tolerans gösterilmemeli" demişti.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
independent.co.uk/arts-entertainment
Independent Türkçe için çeviren: İdil Barım
© The Independent