Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'ya savaş açmasından bu yana kendisini uluslararası alanda izole etmeye çalışan Batı ülkelerine meydan okuyarak, Çin ve Hindistan'ın da dahil olduğu BRICS Zirvesi’nde liderlerle sahip olduğu ortak anlayışa vurgu yaptı.
Zirvenin düzenlendiği Rusya Federasyonu'na bağlı Tataristan Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan'da gün boyunca bir dizi görüşme gerçekleştiren Putin, Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa ve Asyalı en büyük ortağı Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile bir araya geldi.
Putin, Şi ile görüşmesinin başında yaptığı açıklamada, “Uluslararası arenada Rusya-Çin iş birliği, küresel istikrarı sağlayan faktörlerden biri” ifadelerini kullandı.
Çin Devlet Başkanı Şi ise "kaotik" diye tanımladığı bir dünyada ülkesi ile Rusya arasındaki ‘yakın’ ilişkilere övgüde bulundu.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov’a göre Putin-Şi görüşmesinde Ukrayna'daki çatışma ve Batılı ülkelerle ilişkiler ele alındı.
Bir kez daha dünyada olup bitenlere ilişkin görüşlerde ve yaklaşımlarda önemli bir yakınlaşma olduğunu belirten Peskov, yaklaşık bir saat süren görüşmede Ukrayna dosyasına geniş bir zaman ayrıldığını belirtti.
Batılı ülkelerin "hegemonyasına" son vermek isteyen Hindistan Başbakanı Modi ile bir araya gelen Putin, iki ülke arasında hem diplomatik hem de ticari alanda var olan mükemmel ilişkilere övgüde bulundu.
Modi ise Putin’e, “Biz çatışmaların sadece barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Barış ve istikrarın hızlı bir şekilde yeniden tesis edilmesine yönelik çabaları tamamen destekliyoruz” diyerek yanıt verdi.
Şi gibi Modi de Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini hiçbir zaman kınamadı.
Zirveye aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in de bulunduğu yaklaşık 20 liderin daha katılması bekleniyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Geçen eylül ayında BRICS üyesi ülkelerin temsilcileriyle bir araya gelen Putin, “Bugüne kadar otuzdan fazla ülke (tam olarak 34) birliğimizin faaliyetlerine şu ya da bu şekilde katılmak istediklerini ifade ettiler. Bu yüzden Kazan'da onaylanacak olan bu yeni ortak ülkeler kategorisinin nasıl sınıflandırılacağı konusunda tüm BRICS katılımcılarıyla görüşmelere başladık” açıklamasında bulundu.
BRICS dönem başkanlığı şu an Rusya’da olduğu için Putin, 22-24 Ekim 2024 tarihleri arasında Kazan’da gerçekleştirilecek olan BRICS Zirvesi’nin önemini vurgulama fırsatını asla kaçırmıyor.
Bu zirve, grubun yeni üyeleri olan Mısır, Etiyopya, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) resmi olarak ağırlanacağı ilk zirve olacak.
Zirvenin Rusya açısından önemi
Yeni üyelerin katılımıyla genişletilmiş olan BRICS Zirvesi, küresel ekonomik ve jeopolitik görünümdeki yerini sağlamlaştırmak üzere mi gerçekleşiyor?
Peki, bu genişleme neye benzeyebilir?
Kazan’daki BRICS Zirvesi Rusya'ya, Batı dünyasına Kremlin'in bazı güçlerin umduğu kadar izole olmadığını göstermek için yeni bir platform sağlayacak.
Rusya’nın Ukrayna’da 2022 yılının şubat ayından bu yana yürüttüğü savaşın başlamasından sonra Rusya Federasyonu topraklarında düzenlenen pek çok önemli uluslararası etkinlik gibi, Kazan'daki BRICS Zirvesi de Batı dünyasına Kremlin'in bazı güçlerin umduğu kadar izole olmadığını göstermeyi amaçlıyor.
Zirvenin 24'ü lider olmak üzere 32 ülkeden gelecek heyete ev sahipliği yapacak olması, özellikle de bu ülkelerden bazıları BRICS üyesi olmadığı için önemli bir mesaj taşıyor.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev gibi Rusya'nın ‘yakın çevresindeki’ ülkelerin liderlerinin zirveye katılacaklarını açıklamaları doğal karşılanabilir.
Ancak Kazan'a gelecek liderler listesinde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da yer alıyor.
Türkiye grup içinde aktif olarak daha büyük bir rol arayışında ve genişletilmiş BRICS'e katılımı önemli bir gelişme olacak.
BRICS ülkelerinin liderleri arasında Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin yanı sıra, yeni seçilen İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan da zirveye katılacak.
Ayrıca Çin Devlet Başkanı Şi’nin de zirveye katılması bekleniyor.
İki silah: Dolar ve euro
Kazan'daki zirve Rusya'ya, özellikle ticaret ve finansal işlemler söz konusu olduğunda, Batı'nın hakimiyetini ‘dengeleyen’ bir dünya vizyonunu sunmak için bir platform sağlayacak.
Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov, 10 Ekim'de Moskova’da düzenlenen BRICS finans seminerinde yaptığı açıklamada, “Bağımsız ve sürdürülebilir bir ödeme ve mutabakat altyapısının oluşturulması, BRICS ülkelerinin mali özerkliğini ve egemenliğini güçlendirmek için uluslararası para ve finans sisteminin temel unsurudur. Bu yıl BRICS'te sunduğumuz ve üzerinde çalıştığımız tekliflerin avantajlarından biri, ticaret engellerini en aza indirirken tüm taraflarca kullanılabilecek hızlı, ucuz, şeffaf ve adil bir mekanizmanın oluşturulmasıdır” ifadelerini kullandı.
2023 yılında petrol ticaretinin beşte birinin ABD doları kullanılmadan gerçekleştirildiği bildirildi. Böyle bir durum 10-20 yıl önce düşünülemezdi.
BRICS açıkça dolara olan bağımlılığı azaltmaya yönelik bir politika benimsiyor.
Rusya'nın Güney Afrika Büyükelçisi Ilya Rogachev bunun gerekçelerini “Batılı ülkelerin BRICS üyelerine ve Küresel Güney ve Küresel Doğu'daki diğer ülkelere uyguladığı çok sayıda ekonomik yaptırım, dolar ve euroyu silah haline getirdiklerini söylememize neden oluyor. Dünyanın geri kalanı, ticari alışverişlerinde bu iki para biriminden uzaklaşmak zorunda kalıyor” diyerek özetledi.
BRICS'in dolara olan bağımlılığını azaltma girişimleri şimdiye kadar karışık sonuçlar vermiş olsa da BRICS ülkelerinin kendi yerel para birimleriyle daha fazla ticaret yapılması için baskı yapmaya devam etmeleri, bir tür ortak para birimine ilişkin tartışmaları da beraberinde getiriyor.
Örneğin, 2023 yılında petrol ticaretinin beşte birinin ABD doları kullanılmadan gerçekleştirildiği bildirildi. Böyle bir durum 10-20 yıl önce düşünülemezdi.
Akademisyen Michael Corbin, konuyla ilgili yakın tarihli bir makalesinde, “BRICS’in dolarsızlaşma ve dijital para birimi çıkarma tehdidi yakın görünmese de özellikle Rusya ve Çin’in ABD dolarının kullanıldığı finansal yapıya bir alternatif oluşturmakta kararlı olduklarına şüphe yok” değerlendirmesinde bulundu.
BRICS ve G7
Rusya ve Çin, Batı hegemonyasına karşı bir gündemi açıkça takip edebilirken, bazı BRICS üyeleri genişletilmiş BRICS’e katılımlarını diğer uluslararası gruplardaki rolleriyle birlikte gerçekleştirmekten mutlular.
BRICS'in ilk üyelerinin tamamı aynı zamanda G7 üyesi. Hindistan, kendisini küresel sahnede önemli bir oyuncu olarak görüyor ve buna kendini giderek daha fazla kaptırıyor.
Brezilya, BAE ve Güney Afrika'nın Batılı ülkelerle önemli siyasi ve ekonomik ortaklıkları var ve bunları diğer platformlarda da güçlendirmeye çalışacaklarına şüphe yok.
Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Yuri Ushakov, bu yılın başlarında verdiği bir röportajda şunları söyledi:
BRICS, küresel Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'nın (GSYİH) yüzde 35,6'sını, G7 ise yüzde 30,3'ünü oluştururken, satın alma gücü paritesi açısından G7'yi geride bırakıyor. BRICS, 2028 yılına gelindiğinde yüzde 27,8'e karşın yüzde 36,6 ile daha avantajlı hale gelecek. Üye ülkelerin küresel ekonomideki toplam payı 58,9 trilyon dolar. BRICS, dünya yüzölçümünün üçte birinden fazlasını (yüzde 36), dünya nüfusunun yüzde 45'ini (3,6 milyar kişi), toplam petrol üretiminin yüzde 40'ından fazlasını ve dünya emtia ihracatının yaklaşık dörtte birini oluşturuyor. Ancak Hindistan ve Brezilya'nın bu rakamlarda büyük bir paya sahip olduğu ve BRICS'in onlar için çıkarlarını gerçekleştirebilecekleri pek çok platformdan yalnızca biri olduğu da ortada.
Daha fazla genişleme planları da dahil olmak üzere, genişleyen BRICS içinde dikkatle yapılan dengeleme hamleleri de öngörülebilir.
Mısır ve İran arasındaki ideolojik anlaşmazlıklar ve Türkiye'nin de potansiyel olarak katılımı, önümüzdeki yıllarda önemli iç gerilimlere yol açabilir.
BRICS’e katılmak için bekleme listesinde olan diğer ülkeler arasında Bolivya, Myanmar, Pakistan ve Venezeula yer alıyor. Bunların hepsi de Brezilya ve Hindistan gibi mevcut üyelerle karmaşık iç hamlelerin yapılmasına ihtiyaç duyabilir.
Eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright'ın özel danışmanı ve eski Büyükelçi Stephen Sestanovich, BRICS’in göründüğü kadar bir bütün halinde olmadığını söyledi.
Sestanovich’e göre Batı BRICS'te olup bitenleri dikkatlice izlemeli, ancak grubun bir bütün içinde olduğu varsayılmamalı.
Sadece Ortadoğulu üyelerinin (Mısır, İran ve BAE) varlığının bile politik tutumlarındaki anlaşmazlıklara yol açabilecek farklılıklar olduğunu göstermeye yeterli olduğunu söyleyen Sestanovich, “Kazan'daki BRICS Zirvesi’nin bu farklılıklara son vermesi pek mümkün görünmüyor” diye ekledi.
Suudi Arabistan BRICS üyeliğini henüz teyit etmedi
Kazan'daki BRICS Zirvesi’nin başlıca konularından biri de yeni üye ülkelerle nasıl ilgilenileceği olacak.
Yeni üyelerin katılımıyla genişleyen BRICS, yakında daha fazla üyeye mi sahip olacak yoksa yeni bir ‘ortak ülkeler’ kategorisi mi oluşturulacak?
Rusya ve Çin kendilerini büyüyen bir grubun liderleri olarak görmekten memnun olsalar da diğer üyeler bu hızlı genişlemeye sıcak bakmıyorlar.
Hindistan ve Brezilya, genişletilmiş BRICS'e daha fazla üyenin, özellikle de Pakistan ve Bangladeş ya da Venezuela ve Kolombiya gibi yakın komşularının katılması halinde, bunun gruptaki rollerinin zayıflaması anlamına gelebileceğini düşünüyorlar.
Endonezya Ekonomik ve Hukuki Çalışmalar Merkezi Çin ve Endonezya Ofisi Direktörü Dr. Muhammad Zulfikar Rakhmat: BRICS, Çin'in gruptaki hakimiyeti göz önüne alındığında Batı karşıtı bir ittifak olarak görülüyor. Ancak Endonezya tarafsız olmak ve özgür ve aktif bir politika izleyerek mevcut duruşunu korumak istiyor.
BRICS'in genişleme süreci şimdiden şüphe uyandırıyor.
BRICS tarafından 2023 yılında, Arjantin ve Suudi Arabistan'ın yanı sıra Mısır, Etiyopya, İran ve BAE'nin de üye olarak katılacağı duyurulmuştu.
Arjantin'deki seçimler sonucu işler tersine döndü ve Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei liderliğindeki yeni hükümet politikada rota değiştirdi.
Öte yandan Suudi Arabistan henüz üyeliğini teyit etmezken, BRICS üyeliğinin artılarını ve eksilerini tartıyor.
Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Ushakov daha önce Suudi Arabistan'dan Dışişleri Bakanı başkanlığında bir heyetin Kazan'a geleceğini açıklamıştı.
Ancak zirveden sadece bir hafta önce Kremlin, Suudi Arabistan’ın BRICS üyeliğine dair kararsızlığını kabul etmek zorunda kaldı.
Kremlin Sözcüsü Peskov, zirve gerçekleşeceğini belirterek “Suudi Arabistan'ı kimin temsil edeceği, bu zirvede temsil edilip edilmeyeceği konusunda ek bilgi sağlayacağız ve sonuç olarak bir çıkarımda bulunacağız” ifadelerini kullandı.
Endonezya tarafsız kalmayı tercih ediyor
Endonezya gibi genişletilmiş BRICS grubunun gelecekteki üyeleri olarak görülen ülkelerden de bazı tereddütler var.
Endonezya merkezli Ekonomik ve Hukuki Çalışmalar Merkezi Çin ve Endonezya Ofisi Direktörü Dr. Muhammad Zulfikar Rakhmat, yaptığı değerlendirmede “BRICS, Çin'in gruptaki hakimiyeti göz önüne alındığında, Batı karşıtı bir ittifak olarak görülüyor. Ancak Endonezya tarafsız olmak ve özgür ve aktif bir politika izleyerek mevcut duruşunu korumak istiyor” dedi.
Dr. Rakhmat, sözlerini şöyle sürdürdü:
Endonezya'nın Çin, Hindistan veya BRICS üyesi diğer ülkelerle güçlü ilişkileri var. Dolayısıyla bu ülkelerle ilişkilerimizi güçlendirmek için çok taraflı başka bir foruma ihtiyacımız yok.
Endonezya dünyadaki nikel ihracatının yaklaşık yüzde 30'unu gerçekleştiren önemli bir ülke.
Genişleyen BRICS'e üye ya da ortak ülke olarak katılmasının grup için büyük bir başarı olacağı şüphesiz.
Eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright'ın özel danışmanı ve eski Büyükelçi Stephen Sestanovich şunları söyledi:
Rusya, zirveye ev sahipliği yapıyor olsa da BRICS'in en önde gelen üyesi değil. Putin, dünya sahnesinde olma fikrini seviyor ama BRICS Zirvesi Rusya'nın yalnızlığına son vermeyecek.
Kazakistan üyelik davetini değerlendirmeye devam ediyor
Gelecekte genişletilmiş BRICS'e üye olması için Çin tarafından resmi olarak desteklenen bir diğer büyük ülke ise Kazakistan.
Ancak bu Orta Asya ülkesi zirveden sadece bir hafta önce, daveti Kazakistan'ın ulusal çıkarları açısından incelemeye devam ettiğini açıkladı.
Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in Basın Sekreterliği tarafından yapılan açıklamada, “Kazakistan, şu an için ve büyük olasılıkla öngörülebilir gelecekte, üyeliğe giden çok aşamalı bir yol ya da bu grubun gelişme beklentileriyle ilgili diğer konular da dahil olmak üzere, gruba üyelik başvurusunda bulunmayacak” denildi.
Aynı açıklamada BM'yi ‘yeri doldurulamaz küresel örgüt’ olarak tanımlayan Basın Sekreterliği, Kazakistan'ın BM'ye öncelik verdiğinin altını çizerken, BM Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) reform yapılmasının ileriye dönük daha iyi bir yol olacağını kaydetti.
Peki, Kazan’daki BRICS Zirvesi Rusya için büyük bir zafer olacak mı?
Genişleyen BRICS'in yakın gelecekte küresel düzenin önemli bir belirleyicisi olarak konumunu sağlamlaştıracak mı?
Stephen Sestanovich bu soruların yanıtı olarak “Rusya, zirveye ev sahipliği yapıyor olsa da BRICS'in en önde gelen üyesi değil. Putin, dünya sahnesinde olma fikrini seviyor ama BRICS Zirvesi Rusya'nın yalnızlığına son vermeyecek” diye konuştu.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
*Bu makale Independent Türkçe Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.