Leziz yıllanan parçalarıyla çeyrek asırlık olgun bir grup: Starsailor

3 Kasım'da verecekleri konser öncesinde, 25. yılını kutlamaya hazırlanan Starsailor'ın solisti James Walsh'la müziği, gurur anlarını, çeyrek asırlık bir grup olmayı ve İstanbul'u konuştuk

James Walsh, grubun hayatlarının merkezine oturmasıyla oluşan baskı nedeniyle 2009'da yollarını ayırması ve 2014'te yeniden bir araya gelmesiyle ilgili şöyle diyor: "Baskı aynı değil ama grup olarak bir arada olmanın keyfi aynı" (Starsailor)

İyi müziğe ulaşmanın zor olduğu yılları seviyorum. O yılları hatırlamayı da... 

Spotify, Deezer, Apple Music ya da türevlerinin olmadığı, YouTube'da istediğimiz anda aklımıza eseni dinleyemediğimiz yılları. 

Mecburiyetten de olsa müzik kanallarını açıp sevdiğimiz grupların kliplerinin çıkmasını beklediğimiz yılları. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ya da yüz binlerin dinlediği radyo kanallarının tüm tepkilere rağmen kapatılmaktansa yanlarına yenilerinin eklendiği yılları.

MP3 değil de kaset, CD ya da plak dinlediğimiz yılları. Çoğu şeyin analog olduğu yılları seviyorum. 

Starsailor'la tanışıklığım bu yılların son demlerine dayanıyor. Dönemin popüler müzik kanallarından birinde kliplerine denk geliyorum. Benden yaşça çok da büyük olmayan genç adamlardan oluşan bir grup, duyar duymaz insanın dikkatini çeken şarkılarıyla "Bizi daha çok duyacaksınız" der gibi. Şarkının adı Poor Misguided Fool. İlk notalarıyla Manic Street Preachers'ın Ocean Spray'ini andırıyor. Üstelik Ocean Spray'in ne denli leziz bir şarkı olduğu düşünülünce bu hiç de kötü bir şey değil.

"Nostaljiyle rekabet edemezsiniz"

Adını kadife sesli Tim Buckley'nin 1970 tarihli albümünden alan Britanyalı topluluk Starsailor'ın yıldızı 2002'de yayımlanan teklileri Poor Misguided Fool'la parlıyor. Aslında bu, ilk albümleri Love Is Here'dan çıkan 5. tekli. Elbette arkası geliyor ve grubun Alcoholic, Four to the Floor, Good Soul, Tie up My Hands ve Silence Is Easy gibi şarkıları da birer hit oluyor. Şimdi bakıldığında her birinin üzerinden 20 ila 25 sene geçmek üzere ama hepsi öyle güzel yaşlandı ki...

Starsailor
Walsh, en etkilendiği isimlerin başında Jeff Buckley ve Van Morrison'ı sayıyor: "Hâlâ rock'n roll kalabilen disiplinli ve saf sesler" (Starsailor)


Starsailor'ın, İstanbul konseri öncesinde konuşma fırsatı bulduğum solisti James Walsh, "Bu parçaların kalıcı olmasından çok memnunum" diyor. 

Zaman geçtikçe eski şarkılarımızın kıymetini daha iyi anlıyoruz. Oysa eskiden yeni parçaların da aynı etkiyi yaratması için çırpınırdık. Nostaljiyle rekabet edemezsiniz, bu yüzden bu konuda endişelenmemek ve yeni şarkıların kendi başlarına iyi karşılanmasına minnettar olmak en iyisi.

Ona hak vermemek elde değil. Üstelik ilk albüm Love is Here, neredeyse grupla birlikte 25. yılını kutlamak üzere. 

"Love is Here'la gurur duyuyorum"

"Albümle gerçekten gurur duyuyorum" diyor Walsh. Bazı şarkıların kaliteli bir şarap gibi yıllanması onu da etkiliyor. Onun için öne çıkan bir iki şarkı ismi vermesini istiyorum, acaba özellikle hangi parçaların daha iyi yaşlandığını düşünüyor? 

Özellikle Good Souls bunca yıldan sonra hâlâ aynı güce sahip. Fever da artık kontrol edilemeyecek bir düzeye geldi. Dinamik değişikliklerin daha belirgin olması için biraz daha alçak bir tonda çalmaktan gerçekten keyif alıyorum.

44 yaşındaki Walsh ve grubu şu sıralar epey yoğun. "Gayet iyiyim ama son zamanlarda gerçekten meşguldüm" diyor ve hem solo hem de grubu Starsailor'la çok fazla turneye çıktıklarını söylüyor Britanyalı müzisyen. 

Kasabian ve Anne-Marie'yle birlikte çaldığımız Busan Rock Festivali'ndeydik ve Güney Kore'den yeni döndük.

"Babylon'da solo çalmaktan keyif almıştım"

Çok değil bundan iki hafta sonra ise Zorlu PSM'deki MIX Festival'da sahne alacaklar. Ama tabii ki bu Starsailor'ın İstanbul'a ilk gelişi olmayacak. Daha önce 2003, 2010 ve 2018'de Türkiye'deki hayranlarıyla buluşan Walsh, İstanbul konserlerini güzel hatırlıyor.

Starsailor
James Walsh "Sosyal medyayı büyük ölçüde seviyorum" diyerek ekliyor: "Hayranlardan yeni şarkılar veya konserlerle iligli doğrudan geri bildirim alabilmek güzel" (Starsailor)


"Oasis'le büyümüş biri olarak Liam Gallagher'la çalmak benim için çok özeldi" diyor. Üstelik meşhur "kırmızı kapı"sıyla Asmalımescit'in bir dönemki en popüler mekanını da unutmamış: 

Babylon'da solo çalmaktan da keyif almıştım. Solo çalarken daha çok insanla tanışıyorum çünkü grup ve ekiple turneye çıkarken bir balonun içinde kalmak daha kolay.

Walsh, İstanbul için "Güzel bir şehir" diyerek ekliyor: 

Harika insanlar, harika yemekler. Politik huzursuzluk zamanlarında bile insanlar her zaman muhteşem ve misafirperver kalmayı başardı.

"Formda ve hazırız"

Gelelim 3 Kasım'daki konsere...

Starsailor
Gruba ara verdikleri süreçte solo projelerle kariyerlerine devam etmeleriyle ilgili Walsh, bu sürecin kendilerine "kuşkusuz" iyi geldiğini söyleyerek "Bence her yeni deneyimle daha iyi bir yazar ve müzisyen iyi oluyorsunuz" diyor (Starsailor)


"Bazı eski klasiklerin yanı sıra yeni albümden şarkılar çalacağımız için heyecanlıyız" diyor Walsh: 

Son zamanlarda çok meşguldük, bu yüzden de formda ve hazırız.

Yukarıda da bahsettiğim gibi Starsailor, gelecek yıl 25. yılını kutlamaya hazırlanıyor. Dile kolay, çeyrek asır... Grup üyeleri bu süreçte zaman zaman birbirinden uzaklaşarak solo kariyerlerine odaklandı, yeniden bir araya geldi, sonuncusu bu sene olmak üzere 6 stüdyo albümü yayımladı, ödüller kazandı, yıldız isimlerle birlikte turnelere çıkıp dünyanın dört bir yanındaki dinleyicileriyle buluştu, daha neler neler... Bu süreçte James Walsh için en gurur verici anları ya da dönüm noktası diye nitelediği kırılma noktalarını merak ediyorum.

"Halen bu işi yapıyor olmaktan gurur duyuyorum"

Walsh'un aklına ilk gelen, grubun 2003 çıkışlı ikinci albümleri Silence Is Easy'nin popüler parçası Four To The Floor, Fransa müzik listelerinde bir numara olduğu dönemde, 80 bin kişi kapasiteli Fransa Stadyumu'nda U2'dan önce sahne almaları. Ama sadece bununla sınırlı değil pek tabii: 

Glastonbury'nin ikonik ana sahnesi Pyramid Stage'de çalmak, Brit Ödülü'ne aday gösterilmek, NME ve Q ödüllerini kazanmak. Ama esas olarak halen bu işi yapıyor olmak.


Walsh'un bu yanıtı çok hoşuma gidiyor, "bunca sene sonra hâlâ müzik yapmayı ve grup olmayı gerçekten seviyor" diye düşünüyorum. Grup üyeleriyle dinamiklerinin ve işbirliği sürecinin nasıl işlediğini öğrenmek istediğimdeyse, "Fikirlerin çoğunu tek başıma yazmama rağmen hâlâ onları odada birlikte mükemmelleştiriyoruz" diyor Walsh. 

Şarkılar bazen herkesin katkısıyla radikal bir şekilde değişiyor. Birlikte çalmayı seviyoruz, bazen işler istediğiniz yönde gitmiyor ama çoğu zaman şarkılar çok daha iyi bir yere taşınıyor.

İşte buna hiç şüphe yok. Çünkü Starsailor'ın müziği, dinleyicileri için derin duygusal rezonansa sahip. Walsh'un kolayca empati kurulabilen sade ama çarpıcı sözleri, akılda kalan melodileri ve insanın içine işleyen sesiyle kendinizi kolayca bir Starsailor şarkısı içinde bulabilirsiniz. Walsh ve grubu her seferinde bunu nasıl başarıyor merak etmemek mümkün değil. 

"Bu metaneti ve insanlığı seviyorum"

Starsailor

James Walsh, "İnsanların ilk danslarını bizim şarkılarımızdan biriyle yaptıklarını ya da eşleriyle konserimizde tanıştıklarını söylemeleri inanılmaz" diyor (Starsailor)


"Bence aşk her zaman şarkı yazmanın önemli bir parçası olacak" diyor Walsh ve ekliyor: 

Bolluğu da eksikliği de ilham verici.

Ama dünyanın aşktan meşkten ibaret olmadığını bilecek kadar da tecrübeli: 

İnsan hikayeleri ve deneyimleri de öyle. Örneğin Flowers, Halep'te ölüm ve yıkım her yeri sarmışken tezgahını açmaya devam eden bir çiçekçiyle ilgili. Bu metaneti ve insanlığı seviyorum.

Peki Starsailor için sırada ne var? Walsh, Starsailor'ı epey yoğun bir dönemin beklediğini söylüyor, çeyrek yüzyıllık bir grup olmak kolay değil elbette. "Şarkıları her türlü farklı şekilde yeniden düzenliyoruz" diyerek ekliyor:

Gelişmeleri takip edin!

 

DAHA FAZLA HABER OKU