Bilim insanları fillerin hortumundaki kırışıklıklara bakarak hayvanların sağlak mı, solak mı olduğunu tespit edebildiklerini keşfetti. 

Fil hortumu dünya üzerindeki en ilgi çekici ve etkileyici kavrama organlarından biri. Yaklaşık 40 bin kastan oluşan hortum, kassal hidrostat sınıfına giriyor. İnsan dilinin de aralarında yer aldığı bu yapılar, adeta bir sıvı gibi hareket edebiliyor.

Ayrıca bazı hortumların ucunda bir, bazılarında da iki tane bulunan parmak gibi yapılar, fillerin bir şeyleri tutmasını sağlıyor. 

Berlin Humboldt Üniversitesi'nden Dr. Michael Brecht, fil hortumunun "gezegendeki en inanılmaz kavrama organı" olduğunu söylüyor. 

Hortumdaki kırışıklıkların da önemli bir yer edindiğini ancak bu alanda yeterli çalışma yapılmadığını söyleyen Dr. Brecht, ekip arkadaşlarıyla birlikte bir araştırma yürüttü. 

Royal Society Open Science adlı hakemli dergide dün (9 Ekim) yayımlanan çalışmada, Asya ve Afrika fillerinin hortumları incelendi. 

Araştırma ekibi, hem ölü hem de canlı fillerin hortumlarını inceleyerek kırışıklıklara göre hayvanların sağlak mı, solak mı olduğunu tespit edebildi.

Filler için bu durum, hortumlarını hangi yöne kıvırmayı tercih ettiklerini ifade ediyor. Araştırmacılar, bu tercihe karar vermenin doğduktan sonra yaklaşık iki ay aldığını kaydetti. 

Ekip, solak hayvanların hortumunun sol tarafında daha fazla kırışıklık ve daha uzun bıyıklar olduğunu, sağ taraftaki bıyıklarınsa yerle daha sık temas sonucu aşındığını saptadı.

Dr. Brecht, "Bıyık uzunlukları arasında büyük ve belirgin bir fark var" diyerek ekliyor: 

Kırışıklık etkisi daha zor görülüyor ama yine de önemli. Bu da kırışıklık desenlerinin en azından kısmen kullanıma bağlı olduğunu gösteriyor.

Araştırmacılar, fil hortumundaki kırışıklıkların hayat boyu değişimine dair en kapsamlı çalışmayı sunduklarını söylüyor. 

Daha önceden fillerin bu kırışıklıklarla doğduğu bilinirken, yeni araştırma anne karnındaki oluşum sürecine ışık tutuyor.

Fetüsleri inceleyen bilim insanları, gebeliğin 80. günü ile 150. günü arasında hortumdaki kırışıklık sayısının her 20 günde bir iki katına çıktığını ve daha sonra bu sürecin çarpıcı bir şekilde yavaşladığını buldu.

Bilim insanları tıpkı bir akordeon gibi, kırışıklıkların hortumun daha esnek hareket etmesine yaradığını düşünüyor.

Dr. Brecht "Hortum çok sıra dışı ve inanılmaz bir kavrama organı" diyerek ekliyor: 

Memeli vücutlarındaki diğer tüm yapılardan daha fazla kasa sahip. Onunla kıyaslanabilecek tek şey el.

Independent Türkçe, Guardian, IFL Science, Royal Society Open Science

Derleyen: Büşra Ağaç