CHP'de para sayma davasında ilk duruşma görüldü

CHP İstanbul İl binasının alınmasına ilişkin para sayma görüntüleriyle ilgili haklarında dava açılan 22 sanığın, Siyasi Partiler Kanunu'nun "kanuna aykırı bağış, kredi veya borç alınması, borç verilmesi" suçundan yargılanmasına başlandı

İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz 6 sanık ile avukatları katıldı. Duruşmada, CHP Genel Başkan Yardımcıları Ensar Aytekin ve Meryem Gül Çiftci Binici'de izleyici olarak yer aldı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Sanıkların kimlik tespitinin yapılmasının ardından söz alan eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun avukatı, müvekkilinin hastane randevusu olması nedeniyle mazeret sunduklarını söyledi.

Duruşmada neler yaşandı?

Duruşmanın başlamasının ardından sanık avukatlarının savunmalarının alınmasına geçildi.  Avukat Baran Kaya, davada isnat edilen suçlamaların soruşturma aşamasında oluşturulduğunu belirterek soruşturmanın ve iddianamenin hukuka aykırı olduğunu söyledi. 

Avukat Ahmet Özdemir ise savunmada şu ifadeleri kullandı:

İddianamede bağışta bulunanlar konusunda herhangi bir şey yazmıyor. Ya eksik yazılmış ya da savcı yanlış okumuş. 'Bağış yapılamaz' denmiyor, 'bağış kabul edilemez' deniyor. Makbuz verilip verilmemesi partinin problemidir. O günkü parayla eğer 55 bin TL ve üzeri bağışta bulunulursa o zaman kişinin sorumluluğu başlar. CHP, kendi sitesinde il başkanlığı alınacak ilanı açıyor ve bağış toplanacağını belirtiyor. Sanıklar parti adına para toplayıp gerekli kişilere teslim ediyorlar. Sanıklar, parayı teslim etmekle yükümlü kişiler. Bu sanık sayısıyla dosya kalabalık gösterilmeye çalışılıyor. 100 yıllık partiye zarar verilmek isteniyor. Dava hem sakat hem siyasi. Bu para ilk önce belediye başkanı İmamoğlu'nun parası gibi gösterilmeye çalışıldı. Sanıkların lehine olabilecek belgeler dosyaya konulmadı. Olay, 22 kişi üzerine yıkıldı. Sanıklardan 6'sı sadece parayi götüren kişiler. Diğerleri süreçteki görevli kişiler.

Özdemir, "Bu gayrimenkulleri satanlar hakkında 'kovuşturmaya yer yok' kararı verilmiş. İddianamede ise tanık beyanlarına yer verilmiş. Hangi tanık beyanları? Tanıklar kim? MASAK raporunun sonunda suça ilişkin kayıt bulunamadığı belirtiliyor. Dosyaya konulan çoğu belgenin, yargılanan sanıklarla en ufak alakası yok" dedi. 

Avukat Mehmet Öksel ise, "Avukatlar olarak soruşturmanın hukuka aykırı delillerle başlatıldığı yönündeki talebimiz mevcuttur. Bu tip davalarda ikrar beyanı dahil hukuka aykırıdır. Sanıkların, görüntülerin çekildiğinden haberi olduğuna yönelik iddia gerçeği yansıtmamaktadır ve tek bir tanığın ifadesine dayanmaktadır" ifadelerine yer verdi. 

Avukat Özgür Deniz Adalı'nın ifadeleri şu şekilde:

Bu soruşturma sakat ve siyasidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük ilinin belediye başkanıyla bağdaştırılmaya çalışılmıştır. Bu tutmayınca farklı yollara girişilmiştir. Bir takım zevat sosyal medya hesabından 'yalanınız batsın' gibi açıklamalar yapmıştır. Sosyal medyada bu kullanılmıştır. Siyasi partiler kanununa göre bir kişinin bağış yapması suç değildir. Kıymetli savcımız bunları görmezden gelip bu kişilere bu seçimi kaybettirmek ve partide bölünme yaratmak için bu soruşturma başlatıldı. Bu da olmayınca iddianame hazırlandı.

Bu gayrimenkulleri satan, işlemleri yapan şahıslar hakkında kovuşturmaya yer yok kararı verilmiş. İddianamenin tarihi 9 Ağustos 2024. Bu iddianame hazırlandıktan sonra cumhuriyet başsavcılığına gönderilmek zorunda. Sonra savcılığa gönderilir. Orada tevzi olduktan sonra davaya gelir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı aynı gün içerisinde görüntüleri izledi mi, tapeleri dinledi mi? Etkin ve etkili soruşturma ihlal edilmiş. Bu dosya boş. Ceza verilmeyecek. Sanıkların lekelenmeme hakkı ihlal ediliyor.

Savunmaları alan mahkeme, davanın 29 Kasım'a ertelenmesine karar verdi. 

Duruşma öncesi açıklama

Davanın başlamasından önce duruşma salonu önünde basın mensuplarına açıklama yapan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, dava konusu görüntülerin seçimlerden önce yayınlanmasının seçim sonucunu değiştirmeye yönelik olduğunu öne sürdü. Siyasi partilerin denetim yetkisinin Anayasa Mahkemesinde olduğunu, yerel mahkemede yargılama yapılamayacağını ileri süren Çelik, yargılamanın hukuksuz olduğunu savundu. Çelik şöyle konuştu:

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul il binasının satın alınmasıyla ilgili 31 Mart seçimlerinden önce birtakım görüntüler yayınlandı. O günkü amaçları '31 Mart seçimlerini acaba etkileyebilir miyiz? Cumhuriyet Halk Partisi'nin kamuoyundaki algısını zayıflatabilir miyiz?' düşüncesiyle seçimlere kısa bir süre kala bu görüntüler yayınlandı. Amaçları tamamen seçim sonuçlarını değiştirmeye yönelikti. Ancak günün sonunda savcılık bir iddianame hazırladı ve dava bugün görülecek. Siyasi partileri denetim yetkisi Anayasa Mahkemesi'ndedir. Dolayısıyla böyle bir davanın yerel mahkemede görülmesi tamamıyla bir hukuksuzluk içeriyor. Süreci takip ediyoruz.

İddianamede neler var?

İddianamede, 11 Mart'ta X sosyal medya platformunda birçok farklı hesap ve kullanıcı tarafından, kimliği belirsiz bir kişinin siyah renkli çantadan deste halindeki banknotları çıkartarak masaya dizdiğine ilişkin görüntülerin paylaşılması üzerine olayın soruşturmaya başlandığı belirtiliyor.

Sarıyer Ayazağa Mahallesi C Blok'taki 14 taşınmazın SEAS Besicilik şirketi yetkilisi Ali Rıza Braka tarafından 11 Aralık 2019'da CHP'ye satıldığı anlatılan iddianamede, görüntülerdeki paranın da bu satışa ait olduğu kaydediliyor.

İddianamede, Braka, dönemin CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas ve görüntülerin çekildiği ofisin sahibi avukat Gökhan Taşkapan tarafından imzalanan tutanakla birlikte parti binasının alınması sırasında kullanılan ve nakit olarak sayılarak elden teslim edilen para miktarının 15 milyon 510 bin lira olduğu aktarılıyor.

Soruşturmaya konu taşınmazların hangi tarihte kim tarafından satın alındığının tespiti amacıyla Sarıyer Tapu Müdürlüğüne yazı yazıldığı, tapudan gelen cevaba göre, SEAS Besicilik Sanayi Ticaret Şirketi adına yetkili Ali Rıza Braka ile CHP adına Canan Kaftancıoğlu arasında Beyoğlu 3. Noterliği'nde 6 Kasım 2019'da "Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi" düzenlendiği, bu sözleşmede toplamda 14 bağımsız bölümün satın alma bedelinin 24 milyon 360 bin lira olarak gösterildiği, sözleşmeden sonra 14 bağımsız bölümün 24 milyon 369 bin lira bedelle CHP adına 11 Aralık 2019'da tescil edildiği bildiriliyor.

İddianamede, "Bir Tuğla Da Sen Koy" adlı yardım kampanyasının bir siyasi parti olan CHP tarafından başlatılmış olması nedeniyle yapılan bağışların Siyasi Partiler Kanunu'nda belirtilen usule uygun şekilde yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.

Siyasi Partiler Kanunu'nun "bağışlar" ve "kanuna aykırı bağış, kredi veya borç alınması, borç verilmesi" maddelerine değinilen iddianamede, "Kanunda yapılan düzenlemeye göre bağış yapan kişinin yapmış olduğu bağış karşılığında bağış miktarınca makbuz alması, bağışı kabul eden parti sorumlusunun ise teslim aldığı bağış miktarınca makbuz düzenlemesi gerekmektedir." bilgisi veriliyor.

İddianamede, bağış kampanyası kapsamında bağışta bulunmak isteyen kişilerin, parti banka hesaplarına para göndermek suretiyle bağışta bulunabilecekleri gibi, siyasi parti temsilcisi olarak hareket eden birden fazla kişiye veya parti sorumlusuna da bağışta bulunabileceklerine işaret edilerek, "Bu nedenle bağışı kabul eden parti sorumlusunun resmi olarak yetkilendirilmiş kişi olması zorunluluğu bulunmamaktadır. Bulunduğu konum ve parti içindeki durumu itibariyle bağış kabul edebileceği varsayılan ve bağışı kabul eden kişilerin 'bağış kabul eden parti sorumlusu' olarak kabul edilmesi gerekir." ifadelerine yer veriliyor.

İddianamede, eski Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç ve danışmanı Melih Morsümbül, eski Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, eski CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas, eski CHP İstanbul İl Başkanlığı Basın Danışmanı Mustafa Can Poyraz, İmamoğlu İnşaat Şirketi'nin Genel Müdürü Tuncay Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu 22 sanık hakkında, Siyasi Partiler Kanunu'nun "kanuna aykırı bağış, kredi veya borç alınması, borç verilmesi" maddesi gereğince 6'şar aydan 1'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.

 

AA, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU