Siyaset "aile ve ülke için tehdit" demişti…Oyun geliştiriciler sitemli, gamerlar tepkili

Siyasetin oyunlar için “tehdit” yorumları yapmasına geliştiricilerden ve gamerlardan tepki geldi. Independent Türkçe’ye konuşan geliştiriciler ve gamerlar, Türkiye’de sektörün potansiyelinin yüksek olduğunu, devletin bunu desteklemesi gerektiğini söyledi

Kimimiz hayatımızın bir döneminde bulaştı, kimimiz yıllar geçse de bağımlısı olmaya devam ediyor

Atari, game boy gibi makinelerle hayatımıza giren video oyunları, bugün artık büyük bir sanal dünya…

Düşünün, Minecraft’la kendi dünyanızı inşa ediyor, GTA’da şehrin sokaklarında kuralsız bir maceraya atılıyorsunuz. Yeri geliyor Counter’da arkadaşlarınızla omuz omuza savaşırken, FİFA’da hayalinizdeki rüya takımını kurabiliyorsunuz

İşte günümüzde milyonlarca insan bu sanal dünyada kendisine yer bulabiliyor

Oyunlar sadece el konsollarında ve bilgisayarlarda değil cep telefonlarımıza kadar girdi

Ve video oyunları artık genç veya yetişkin herkese hitap eder durumda…

Independent Türkçe olarak, e-Sporculardan cosplayerlara, oyun severlerden ve geliştiricilere kadar her yaştan insanın katıldığı, çok sayıda yarışma ve etkinliğin gerçekleştiği Gaming İstanbul fuarını ziyaret ettik.

Türkiye’nin yarısı video oyunlarına ilgili

Araştırmalara göre dünya genelinde oyun oynayanların sayısı 3.7 milyara ulaştı.

Bu sayı dünya nüfusunun yaklaşık yarısı kadar.

Türkiye'de ise bu sayı 47 milyonu geçti.

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin 2023 yılında hazırladığı "Video Oyun Endüstrisi" raporuna göre, Türkiye'de video oyunlarına gösterilen ilgi de dünya ortalamasının üzerinde. Dünya ortalamasında yüzde 81,9 olan bu oran, Türkiye'de yüzde 92,3

Gaming in Turkey’in yayımladığı rapora göre ise, oyuncuların yüzde 25 ile yüzde 30 aralığındaki kesimi 18-24, yüzde 35 ila yüzde 40 aralığındaki kesimi 25-34 yaş aralığında. Türkiye'deki oyuncuların yüzde 55'ini erkekler, yüzde 45'ini ise kadınlar oluşturuyor.

“Oyunlarda para kazanabiliyorsunuz, toplumda bir yeriniz oluyor”

Counter Strike e-Spor oyuncusu Alper Şimşek, oyunların kendisini rahatlattığını söyledi.

Oyunların kendisine katkı sağladığını söyleyen Şimşek, “Kendinizi ilerletebiliyorsunuz, para kazanabiliyorsunuz, çevre edinebiliyorsunuz, toplumda bir yeriniz oluyor” dedi.

Şimşek, ailelerin video oyunlarla ilgili düşünceleri hakkında ise, “Oyun oynamak gerçekten güzel bir şey. Fakat ebeveynler de ‘Bu oyunlar sizi kötü etkiler, başka oyunlar oynayın’ diyorlar. Ben ise bu oyunu 8 yıldır aktif oynuyorum” diye konuştu.

Siyaset video oyunlarını “aile için tehdit” ilan etti

Yıllardır tartışılan bir konu da var; video oyunlarının bağımlılık yaptığı, çocukların zihinsel gelişimine olumsuz etki ettiği veya insanların zamanlarını boşa harcamasına neden olduğu gibi.

Ama video oyunları bir anda Türkiye’de kendisine siyaset gündeminde de yer edindi.

Eskişehir’de 18 yaşındaki bir gencin oynadığı oyunlardan etkilendiği için 5 kişiyi yaraladığı iddiası ve Roblox’a getirilen erişim engeli, oyunlarla ilgili tartışmaları alevlendirdi.

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, “Bilgisayar oyunları milli güvenlik sorununa dönüştü” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, “Oyun platformları şiddeti teşvik ediyor. Aile yapımızı bozan sapkın akımların özendirilmesine aracılık ediyor” ifadelerini kullandı.

Peki bu tartışmalara Türkiye’deki oyun geliştiriciler ve severler ne diyor?

“Türkiye’de çok ciddi cevherler var”

Oyun Geliştiricisi Tolga Tüzün, Türkiye’deki ekonomik krizin, oyun sektörünü olumsuz etkilemesine vurgu yaparak şunları kaydetti:

Türkiye’de ekonomik sıkıntıları hep beraber yaşıyoruz. Bu oyun sektörüne de yansıyor. İdealde daha fazla yatırım olanağıyla çok daha gelişip çok daha güzel yerlere gelebileceğini düşünüyoruz. Çok ciddi cevher var Türkiye’de. Bunu geçmişte de gördük.

2020 yılında 1,8 milyar dolara ABD'li Zynga'ya satılan Türk oyun şirketi Peak Games’i hatırlatan Tüzün, “Son zamanlarda genel ekonomik sıkıntılarla birlikte buralarda da biraz geri çekilme yaşadık” dedi ve Türkiye’deki oyun sektörünün gelişmesi konusunda umutlu olduğu belirtti.

“Oyunların günlük söylemlere kurban edilmesi hoşumuza gitmiyor”

Oyun geliştiricisi Hasan Yağız Ekinci ise, sektörün potansiyelinin yüksek olduğu ve desteklenmesi gerektiği görüşünde.

Ekinci şunları söyledi:

Oyun geliştiriciler yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini çekebiliyorlar ama onlara ulaşabildikleri müddetçe çekebiliyorlar. Onlara ulaşma konusunda ciddi sıkıntı yaşıyoruz. Potansiyel çok yüksek. Hem oyun geliştiricilerimizin potansiyeli hem game artist potansiyeli çok yüksek. Beraberinde senaryolarımız da oyun tiplerimiz de çok güzel. Gerçekten Türkiye’de iyi yapılabiliyor bu iş. Ama ne Türkiye iyi şekilde yapabildiğini dışarıya anlatabiliyor ne de iyi şekilde yapan insanlar ödüllendiriliyor. Sürdürülebilirliği zayıf bir ortamda ilerliyoruz.

Siyasetten video oyunları için gelen olumsuz açıklamaları da yorumlayan Ekinci, “Bizim gibi geliştiriciler için tatsız. Devlet büyüklerimizin geniş ufka sahip olup bizi desteklemelerini isterken, bu işin magazinine dalıp günlük söylemlere kurban etmesi hoşumuza gitmiyor. Ama bu söylemlerin bizim için bir etkisi yok. Bunlar retorik şeyler. Pratiğe dökülmüş bir etkisi yok, devlet tarafından önümüze koyulmuş bir etkisi yok. Ama gereksiz söylemler, gerçeklikten kopuk” dedi.

“Kendi devletimizden yeteri kadar destek görememek bizi sıkıntıya uğratıyor”

Oyun Geliştiricisi Atilla Duruel, devletin video oyun sektörüne yeteri kadar destek olmamasından şikayetçi.

Duruel, “Türkiye’deki geliştiriciler devlet ile bağlantı kuramadıkları için veya belli bir yatırım bulamadıkları için bu alanda sıkıntı çekiyorlar. Kendi devletimizden yeteri kadar destek görememek, alanımızda kendimizi geliştirmek için bağlantılar bulamamak bizi sıkıntıya uğratıyor. Bu alana yatırım yapan çok yatırımcı yok. Halbuki yurtdışında çok döviz getirebilecek bir alan” ifadelerini kullandı.

Pintipanda: Oyunlar en ucuz eğlence kaynağı, “ülkeye tehdit” gibi absürt şeylerle anılması çok saçma

Pintipanda ismiyle bilinen yayıncı Tuna Akşen ise, siyasetin oyunlar ile ilgili açıklamalarına tepkili.

Video oyunları için “aileye ve ülkeye tehdit” ifadelerinin kullanılmasını eleştiren Akşen şunları söyledi:

Oyun dünyasının biraz hedefe konması, oyuncular açısından absürt. Dışarıdan bakanlara bazı açılardan endişe verici geliyor olabilir ama böyle bir şey değil.  Oyunlar en ucuz eğlence kaynağı. İnsanların verimli vakit geçirebileceği en ucuz eğlence kaynağı. Biz bundan bile mahrumuz. Kaldı ki oyunları oynayamıyoruz, bir de tehdidini konuşuyoruz. Oyun dediğin şey, güzel vakit geçirdiğin, sana bir şey katandır. Mesela Minecraft oynuyorsun ya da hızlı bir oyun oynuyorsun.  Zihnini reflekslerini çalıştırıyorsun. Bunlardan bahsetmemiz gerekirken, yok oyunlar aileye tehdit, kişiye tehdit ya da ülkeye tehdit gibi absürt şeylerle anılması çok çok saçma.  Buna zaten hem sosyal medyada oyuncular hem de biraz daha aklı başında insanlar gerekli tepkileri veriyor. Bunun bir noktada artık düzeleceğine, normalleşeceğine inanıyorum.

Meriç Eryürek: Türkiye’deki oyun sektörü son 5 yılda 3 kat büyüme yakaladı

Bugün global oyun sektörü, yaklaşık 200 milyarlık dolarlık devasa bir büyüklüğe sahip. Türk oyun pazarı ise 1,5 milyar dolara yaklaştı.

Peki Türkiye’deki oyun sektörü ve pazarı ne durumda? Yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini çekebiliyor mu? Ve en önemlisi oyun stüdyoları kamudan yeteri kadar destek alabiliyor mu?

Gaming İstanbul Kurucu Ortağı Meriç Eryürek, Türkiye’deki oyun endüstrisi, sektörün global pazardaki durumu, Roblox’a erişim engeli ve oyun teknolojilerin geleceği ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

Şu anda Türkiye oyun sektörünün global pazardaki oranının yüzde 1 olduğunu söyleyen Eryürek, son 5 yılda 3 kat büyümeyi yakaladıklarını vurgulayarak, “Bu yüzde 0,03'den yüzde 1'e bir büyümeydi. Ama potansiyelimizin tamamını kullanabildiğimizi düşünmüyorum. Çünkü mesela geçtiğimiz yıl burada 113 tane yerli stüdyo vardı. Bu yerli stüdyoların potansiyellerine doğru kullanabilirsek pazar payımızı çok daha hızlı arttırabilmemiz mümkün. Bu da biraz desteklerle olan bir şey” dedi.

Eryürek, Türkiye’deki oyun sektörü yatırımlarına ilişkin ise şu bilgileri paylaştı:

Mobile'de gerçekten global pazarda ilk 3’teyiz. Dolayısıyla mobil tarafındaki yatırımlar oldukça güçlü ve hız kesmeden de ilerlemeye devam etti. PC ve konsolda biraz daha emerging market (gelişmekte olan pazar) dediğimiz seviyeden yeni çıkıyoruz. Yani yatırıma ihtiyaç var. Stüdyolar orijinal oyunlar üretiyorlar, geliştiriyorlar. Ama yatırım biraz arkadan geliyor. 2023-2024'te aldığımız yatırım bence pazar büyüklüğüne oranla biraz düşük. Çok düşük diyemem, biraz düşük; yerli tarafta, lokal yatırımcı tarafında.

Bu sene mesela global yatırımcıların ekstra bir ilgisini gördük Türkiye'ye. Neden? derseniz, Business France ile birlikte ortak bir çalışma yaptık. Buraya 10 tane Fransız stüdyosu geldi. Stüdyolarla birlikte de 3 tane “Game Scout” dediğimiz oyun projesi bulup potansiyel olan projelere yatırım sağlayan uzman geldi. Dolayısıyla ilginin yüksek olduğunu söyleyebiliriz. 

“Roblox’a erişim engelinin globaldeki etkisi Türkiye için hiç iyi olmadı”

Roblox’a erişim engelinin Türkiye’deki oyun sektörüne etkileri üzerine de yorumlarda bulunan Eryürek şunları söyledi:

Birincisi, bazı oyunlar yasaklandı. Bunu bir cümle içinde topladığınız zaman çok medyatik ve ilgi çekici ve biraz da tepki getirici bir cümle. Bundaki sebeplere baktığınız zaman dünyada milyara yakın insanın girdiği, modere edilemeyen platformlar bunlar. Ve nasıl sinema içeriğinden, nasıl dizi ve televizyon içeriğinden belirli yaş gruplarını, belirli segmentlerle koruyorsak; oyunlarda da aynı şey geçerli. Bu cevabın bu kısmını herkes çok beğenmiyor. Şimdi burada her şeyi devletten beklememek lazım. Çünkü her evde internet var, her cep telefonunda internet var ve çocuklar her içeriğe istedikleri her an ulaşabilir durumdalar. Bunun yasaklanmasını beklemeden artık genç ve biraz daha orta yaşlı jenerasyonların çocukları modere edebilecek şekilde kendilerini eğitmeleri gerekiyor. O zaman hukuken de bir engel konulmasına gerek kalmayacak bu platformlara.

Bu bizi nasıl etkiledi? Globaldeki etkisi hiç iyi olmadı Türkiye için. Çünkü otomatik olarak o ilk başta söylediğim cümleyle Roblox yasaklandı. Neden- sonuç ilişkisi olmadan. Yasaklanması doğru muydu? Ne yapılabilirdi? Yani o hukuk insanlarının işi. Benim tam anlamıyla işim değil ama yani birkaç tane global etkinlikte çok iyi tepkiler alınmaz böyle durumlarda. Yani yasaklandığı zaman; özellikle de oyunlar, hele oyunlar bir alt kültür grubu olarak görüldüğü için. Yani kreatif, besin zincirinin en tepesindeki en kaliteli kreatif ürünler olarak görüldükleri için biraz güldürdük, biraz da üzdük diyebilirim global pazarı. Bu neye sebep olur? Birtakım firmaların Türkiye pazarını tablolarından çıkarmasına sebep olur. Bu da eninde sonunda iki ila beş yıl içinde büyük bir zarara mal olur. Yani şöyle düşünelim, oyununuzun yasaklanma ihtimali olan bir ülkeye siz şahsen yatırım yapar mıydınız? Veya profesyonel olarak yönettiğiniz portföyü orada yatırımla girmesine izin verir miydiniz diyeyim. Cevap herkes için aynı sanıyorum zaten.

“Oyun stüdyoları bir can suyuna ihtiyaç duyuyor”

Kamunun sektöre desteği hakkında da değerlendirmelerde bulunan Eryürek, yeteri kadar desteklerin olduğunu ama yanlış yere yere yönlendirildiğini söyledi.

Eryürek şunları söyledi:

Şunu da çok net söyleyebilirim. Türkiye'deki PC ve konsol için konuşuyorum. Yine mobil taraf için dediğim gibi  zaten. Mobil taraf tren raylarına oturdu ve yüksek hızlı bir şekilde devam ediyor. PC ve konsol tarafında aslına bakılırsa yine herkes için hoşa gitmeyecek bir cevap olabilir ama yeteri kadar destek var. Sadece destek yanlış yere gidiyor. Dolayısıyla bütçe eksiğimiz yok. Eksik olan şey know-how.

Size çok rahat 50 tane destek almamış, alması gereken proje sayabilirim. Türkiye'nin geleceği açısından söylüyorum bunu. En az 10 tane de mutlaka destek almış olması gereken, Türkiye pazarını birkaç adım ileri götürecek proje destek alamadı. Şimdi bu dengeyi tersine çevirirsek yarın öbür gün biz de Çin gibi Japonya gibi işte bir tane oyun yaptık 8 milyon dolar bütçeye mal ettik ve bundan 600 milyon gelir elde ettik demeye başlayabiliriz.

Çünkü bu tarz prodüksiyonların Türk stüdyolarının bütçelerini düşündüğünüz zaman stüdyonun kendisi tarafından yapılma şansı yok. Dolayısıyla en başta ister istemez yani devlet bize yardım eli uzatsın. Bir can suyuna da ihtiyaç duyuyor stüdyolar. Eskilerin tabiriyle bacasız ekonomi zaten. Şu anda da hani insanoğlunun evrimine baktığınız zaman sosyal medya, sosyal medya süreleri artık bizi yeteri kadar doyurmuyor. Sosyal medya bizim için yavaş kalmaya başladı. Bundan sonraki faz oyunlar. Ve oyunların bitmeyeceğini de görebiliyoruz.

Gelecekte oyun teknolojilerinde bizi neler bekliyor?

Oyun teknolojilerinin geleceği hakkında da yorumlarda bulunan Eryürek, “İnsan beyni teknolojiden önde düşünüyor. Ne yapıyoruz? Askeri teknolojiler ve oyun teknolojileri üretiyoruz. Bunların sokağa inmesi zaman alıyor sadece. Yani elimizde yeteri kadar yapay zeka var, yeteri kadar insan yaratıcılığı var. Ama teknolojinin ekonomik bir hale gelip sokağa yayılabilir olmasını bekliyoruz çoğunlukla. Yani oyun sektörü ve askeri teknolojiler için bu geçerli. Nereye gidecek? Ready Player One'a gelmemiz 10 yılı bulur mu? Şaşırırım 10 yılı bulursa. Eninde sonunda gideceğimiz yerde bana kalırsa internetin, dolayısıyla etkileşimin ve interaktivitenin ve oyunların Human Interface haline, insanın bir parçası haline gelebilmesi. Bundan sonraki cep telefonu devrimi gözlük olarak takılabilir ve AI destekli gadgetleri mağazadan gidip birkaç taksitle alabildiğimiz gün evrimimizin bir sonraki adımı olacak. Oyunlar da onun içinde olacaktır” ifadelerini kullandı.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU