İnsan iş makinesidir. Aynı zamanda vatandaşlarını yüceltmek ve mutlu etmek isteyen her olgun ülke için de çalışmaların hedefidir.
Anavatanının ve kimliğinin farkında olan bir insan olmadan hiçbir reform ve kalkınma planı başarılı olamaz. Örneğin, eğitim reformuna yönelik iddialı bir plan var olsun. Eğer bu planın hedeflediği kişi, söz konusu plana ikna olmazsa ya da en iyi ihtimalle plana kayıtsız kalırsa ne faydası olabilir ki?!
Evet, herkesi ikna etmek gerçekçi bir hedef olmayabilir. Bir konuda fikir birliği aramak tarih boyunca imkânsız bir misyon olmuştur. Kim bir konuda tam bir fikir birliği olduğunu iddia ederse yalan söylemiş olur. Ancak ikna yoluyla ve aynı zamanda gelişimle esneklik sağlayarak bir planın halk tarafından azami şekilde benimsenmesini sağlamak, istenen planın başarısının ve etkinliğinin en büyük garantisidir.
Evet... Bu genel anlamda böyledir. Ama özel anlamda, Mısır'ın yeni Eğitim Bakanı Muhammed Abdullatif'in El-Ezher Şeyhi Dr. Ahmed Tayyib'i ziyareti sırasında, eğitim sektörü ile El-Ezher arasında ‘Mısır insanının karakterini inşa etmek’ için iş birliği yapmak amacıyla söylediği sözler dikkatimi çekti.
Haberin detaylarına göre Mısır Eğitim Bakanı, öğrencileri aşırılığa karşı koruma, ahlaki ve sosyal değerleri teşvik etme hususlarında El-Ezher ile iş birliği yapma arzusunu dile getirdi. Ebeveynlere karşı iyi davranmaktan söz eden Bakan, değerlerin ve ahlakın toplumda etkili davranışlara dönüştürülmesini kolaylaştıracak şekilde eğitim müfredatına entegre etmek için alışılmadık yollar bulmanın önemini vurguladı.
El-Ezher Şeyhi Tayyib ise eğitimin kendine özgü ve bağımsız bir kişiliği olduğu konusunda uyarıda bulundu. Tayyib, Arap kimliğini dışlamaya yönelik gizli hedefler taşıyan, ‘modern eğitim sistemleri ve yöntemleri’ olarak bilinen şeylerin arkasından sürüklenme tehlikesine karşı uyardı. Tayyib ayrıca, ‘kültürel istila gündemlerine hizmet etmek amacıyla Arap eğitimini ele geçirme planlarının’ farkında olunması gerektiğini vurguladı.
Evet, kimlik ve özgünlük temellerini korumak, dünyanın herhangi bir ülkesinde ulusal kişiliğin mimarisinde önemli bir dayanaktır. Bu özgünlüğün, kişinin dünyayı anlamasını, onunla etkileşime girmesini ve ona katkıda bulunmasını engelleyen bir atalet dağı haline gelmemesini sağlamak da önemli ve vazgeçilmez bir konudur.
Dikkat ederseniz aşırılıkla mücadele, itidal ve ılımlılığı teşvik etme hikayesinden bahsetmedim. Size karşı dürüst olmam gerekirse bunun nedeni, bu konulardaki konuşmaların çoğunun üretken, cesur veya net olmamasıdır. Zira uzlaşma ve ılımlılıktan bahsetmenin sahada etkisiz sloganlar olduğunu düşünüyorsunuz. Çünkü insan ruhundan silmek istediğimiz bu aşırılığın ayrıntılarına girdiğimizde, örneğin hilafetin meşruiyeti, şeriatın anlamı, laiklik ve ulusal devlet vb. meselelerin ayrıntılarındaki şeytanlara dalıyoruz.
Buna tahammül edebilir ve sabırla konuşabilir miyiz?!
© The Independentturkish
