Sinvar’ın selamı ve bölgenin karikatürü!

Fotoğraf: AA

Karikatürist olsaydım, uçak gemisi “Lincoln” kıyılarının yanından geçerken "yanıttan sonra verilen yanıta verilecek yanıtı” tartışan öfkeli bir insan topluluğunun üzerine “Sinvar’ın sigaralarının” atıldığı yıkılmış bir şehir çizerdim. Yerden çıkmış bir el de üzerinde elinde silahla Yahya el-Sinvar'ın bulunduğu beyaz bir bayrak taşıyor olurdu.

Bu yazının yazıldığı ana kadar İran'dan Gazze, Suriye, Lübnan ve Akdeniz sınırlarına uzanan sahne bu şekilde. Bu bir alay değil, yalnızca bir karikatürün somutlaştırabileceği gerçekçi bir görüntünün yansımasıdır.

Tahran ve Hizbullah, medya araçlarını ve aynı zamanda sosyal medyayı “yanıttan sonra verilen yanıta verilecek yanıt” propagandasıyla boğdu. Hasan Nasrallah’ın ilk konuşmasında dediği gibi Tahran'da İsmail Heniyye'ye düzenlenen suikast ile "kaybedilen onuru" geri kazanma propagandasını bolca yaptı. Ama Nasrallah’ın kendisi bir gün sonra yaptığı ve İran'a yönelik talepleri “azalttığı” konuşması ile birinci konuşmasını yalanladı.

Artık tüm propaganda yelpazesi ile Hamas’a sahip olan Yahya Sinvar’ın, hareketin lideri olarak ilk kararı ise ateşkesi eski şartlara göre müzakere etmek oldu. Kendisi yeni bir müzakere turuna hazır değil. O yüzden yukarıda “üzerine silah çizilmiş beyaz bir bayrak” dedim.

Sinvar, Biden'ın başkanlık yarışından çekilmesinin, yeni bir cumhurbaşkanı ile yeni bir dini lidere hazırlık arasında hassas bir geçiş aşamasından geçen İran’da, Devrim Muhafızları’nın gözetiminde Tahran'ın göbeğinde İsmail Heniyye'nin öldürülmesinin ardından sahnenin kökten değiştiğini ya unuttu ya da unutmuş gibi yapıyor.

Mesele burada bitmiyor; zira Sinvar, yukarıdakilerin tümü ve sahadaki gerçekler nedeniyle Netanyahu'nun Amerikan seçim takvimine göre 5 Kasım’a kadar tek karar alıcıya dönüştüğünü de unutmuş görünüyor.

Netanyahu'yu nasıl gördüğümüz önemli değil. O, dilerseniz suçlu, katil, yok edici, savaş adamı, barış düşmanı ama sahadaki gerçekler değişiyor; işte İsrail, içinde sigara bulunan broşürler atıyor, Han Yunus ve çevresini Sinvar’a karşı kışkırtıyor.

Birileri bunun bir propaganda faaliyeti olduğunu söyleyebilir ve bu doğru, ancak aynı zamanda Gazzelilerin ihtiyaçlarını da gösteriyor. Bir sigaranın bile fiyatı 20 dolara ulaşmışken Gazze’de diğer insani ve temel ihtiyaçların fiyatları kim bilir neye ulaştı.

Dolayısıyla yukarıdakilerin hepsinin ancak bir karikatürle anlatılabileceğini söylerken abartmıyorum. Ama şimdi asıl soru şu; çözümlerin ötesine mi geçtik? Kesinlikle hayır, ancak Hamas liderliğindeki değişiklik çözümleri zorlaştırdı. Hamas bu değişiklik ile kendisini sınırladı ve artık Sinvar'ın liderliği üstlenmesiyle güvercinler ve şahinler oyununu oynayamaz.

Bugün Filistin'deki uzlaşma süreci zorlaştı. Sinvar ile kim ilişki kuracak? İsrail'in ona şimdi veya ateşkes tamamlandıktan hemen sonra suikast düzenlemeyeceğini kim garanti edebilir? Sinvar'ın, Heniyye'nin sahip olmadığı dokunulmazlığa sahip olmayacağı kesin.

Öte yandan Gazze yerle bir edildi ve son siyasi günlerini Beyaz Saray'da misafir olarak geçiren Başkanın zayıflaması nedeniyle ABD'nin siyasi konumu da zayıfladı. Sinvar müzakereleri uzatarak geç kaldı, bu da kartlarını, özellikle de manevra yeteneğini zayıflattı.

Dolayısıyla bugün yapılması gereken, daha fazla bilinmeyene atlamak değil, gerçekliği, kâr ve zararın boyutlarını kavramaktır. Bunu yaparken de daha önce adı Twitter olan X’deki beğenme ve yeniden paylaşma sayısı değil, yıkımın boyutu, kaybedilen hayatlar ve değişen haritalar dikkate alınmalıdır.

 

Şarkul Avsat

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU