İsrail'in işgali altındaki Golan Tepeleri'nde bulunan Mecdel Şems beldesine cumartesi günü düşen roket çoğu çocuk en az 12 kişiyi öldürdü. İsrail acil yardım servisi Kızıl Davud Yıldızı 17'si ağır 35 yaralı olduğunu aktardı.
İsrail Ordusu, çoğunluğu Dürzi nüfusun yaşadığı beldedeki bir futbol sahasına isabet eden roketin İran yapımı olduğunu ve sadece Lübnan Hizbullahı'nın envanterinde bulunduğunu savundu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee saldırıyı yöneten kişinin Hizbullah'ın saha komutanlarından Ali Muhammed Yahya olduğunu iddia etti.
İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari de 50 kiloluk başlığa sahip, İran yapımı Felak roketinin kullanıldığını bildirdiği bu olayı "7 Ekim'den beri İsrailli sivillere yönelik en ölümcül saldırı" diye niteledi.
Hizbullah ise Mecdel Şems'e saldırmadıklarını ve "olayla ilgili herhangi bir bağlantılarının olmadığını" öne sürdü.
CNN'e konuşan bölge sakinlerinden Edib Safadi, ölenlerin hepsinin Dürzi çocuklar olduğunu söyledi.
Golan Tepeleri'nde 20 bine yakın Dürzi Arap, 50 bine yakın da Yahudi yerleşimci yaşıyor. Dürzilerin çoğu, Suriyeli olduklarını belirterek İsrail pasaportu almıyor.
Demir Kubbe iddiası
Anadolu Ajansı, Mecdel Şems'e düşen füzenin İsrail Ordusu'na ait hava savunma sistemi Demir Kubbe'den ateşlendiği iddiasını aktarıyor.
AA'nın bölgedeki kaynaklarından biri, saldırı sireninin çalmasının hemen ardından patlamanın yaşandığını ve füzenin Demir Kubbe bataryalarının bulunduğu Cebel Şeyh bölgesinden geldiğinin görüldüğünü öne sürdü.
Katar merkezli el-Arabi televizyonu muhabiri de füzenin geliş yönü ve saldırı sireninin gecikmesi nedeniyle ölümlerin Demir Kubbe'den kaynaklandığı fikrinin bölge halkında oluştuğunu savundu.
İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, Demir Kubbe'nin fırlatılan füzeye karşı eyleme geçtiğini belirtirken "Koşullar engellemeye imkan tanımadı" ifadesini kullandı.
AP, Amerikan istihbaratından kaynaklarına göre saldırının kesinlikle Hizbullah tarafından gerçekleştirildiğini bildirdi.
Netanyahu'nun açıklaması sonrasında misilleme yapıldı
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, "İsrail, bu ölümcül saldırıyı bir kenara not etmeyecek. Hizbullah şimdiye kadar ödemediği ağır bir bedel ödeyecek" dedi.
Gece saatlerinde İsrail misillemeye geçti. İsrail jetleri Lübnan'ın güneyindeki çeşitli yerlere saldırı düzenledi. Ölü ya da yaralı bilgisi henüz gelmedi.
Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde, saldırıya uğradığı belirtilen yerlerdeki patlamalar ve hareket halindeki ambulanslar dikkat çekti.
İsrail Ordusu, Hizbullah'ın silah depolarının ve altyapılarının vurulduğunu bildirdi.
Netanyahu, ABD gezisini birkaç saat erken bitirerek yola çıktı ve ülkesine dönünce ayağının tozuyla İsrail Güvenlik Kabinesi'ni toplaması planlanıyor.
İsrail Dışişleri'nden BM'ye çağrı
Diğer yandan İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Oren Marmorstein, tam ölçekli bir savaşın önlenmesi için Hizbullah'ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararını uygulamaya zorlanması talebinde bulunarak "Bunu diplomatik olarak yapmanın şimdi son dakikası" dedi.
BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararı, İsrail'in Mavi Hat'tın gerisine çekilmesini ve bu hatla Lübnan'daki Litani Nehri arasındaki bölgenin silahsızlandırılmasını, burada sadece Lübnan Ordusu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) ait silah ve askeri araç gerecin bulundurulmasını öngörüyor.
Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri ve İsrail'le sınır olarak belirlenen Mavi Hat arasındaki neredeyse tüm bölgeler 2000 yılından bu yana Hizbullah'ın güçlü askeri nüfuzu altında bulunuyor.
İran'dan uyarı, Beyaz Saray'dan destek
İran, "yeni bir maceraya girişmesinin öngörülemeyen sonuçlara yol açabileceğini" belirterek İsrail'i uyardı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, ABD'ye de "bölgede yeni bir yangın başlatmadan önce Siyonist rejimi durdurma" çağrısında bulundu.
Beyaz Saray ise saldırıyı kınayarak İsrail'e desteğinin sarsılmayacağını vurguladı.
Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, bağımsız uluslararası soruşturma ve itidal çağrısında bulundu.
Savaş korkusu büyüyor
Gazze savaşının Lübnan'a yayılmasından korkulduğu dönemde meydana gelen bu olaylar, bölgedeki gerginliği büyüttü.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları'nın 7 Ekim'de düzenlediği Aksa Tufanı'yla başlayan Gazze savaşında, Hizbullah ve İsrail arasındaki çatışmalar da son dönemde yoğunlaştı.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, topyekun savaş halinde "hiçbir kural ve sınır tanımayacaklarını" söylemişti.
İsrail Ordusu da Lübnan'a askeri harekat düzenlenmesine yönelik operasyonel planların onaylandığını açıklamıştı.
İsrail Ordusu Kuzey Komutanlığı Komutanı Tümgeneral Ori Gordin, cuma günü yaptığı açıklamada, Lübnan Hizbullahı'na karşı "kararlı bir saldırıya" hazırlanıldığını söylemişti.
Gordin, Gazze savaşının başlangıcından beri Lübnan sınırında yaşanan çatışmalarda büyük çoğunluğu Hizbullah mensubu olmak üzere toplamda en az 500 militanın öldürüldüğünü savunmuştu.
AFP'nin cuma günü paylaştığı rakamlara göre Lübnan sınırında 7 Ekim'den bu yana toplamda en az 532 kişi öldürüldü. Fransız haber ajansı, bunlardan 342'sinin Hizbullah militanı, 104'ünün de sivil olduğunun teyit edildiğini aktarmıştı.
Ayrıca son olaylar öncesinde İsrail Ordusu'nun paylaştığı bilgilere göre Lübnan tarafından yapılan saldırılarda toplamda en az 18 asker ve 13 sivil öldürülmüştü.
Independent Türkçe, Haaretz, Washington Post, CNN, AA