İsrail operasyonlarının Lübnan’a da uzanma ihtimalinin arttığına dikkat çeken Lyamin, Netanyahu’nun ABD Kongresinde ağırlanmasıyla avantaj sağlayacağına dikkat çekti.
Lyamin’in tespitleri şöyle:
“Askeri harekatın sona ereceği konusunda ciddi kuşkularım var”
Gazze Şeridi’ndeki durumla ilgili konuştuğumuzda şimdi anlaşmaya varılacağı ve askeri harekatın sona ereceği konusuna her zaman kuşkuyla yaklaşmışım. Nitekim operasyonların onuncu ayında Netanyahu ne içeride ne de dışarıda hiç kimseyi dinlemeden “hedef” diye belirlediği durumu gerçekleştirmeye çalışıyor. Nitekim birkaç gün önceki operasyonun HAMAS askeri kanadı liderine karşı düzenlendiğini saklama gereği de duymuyor. HAMAS bu saldırıların barış görüşmelerini sekteye uğratacağını ifade ediyor ancak, Netantahu tüm bunları asla umursamıyor. ABD’nin bir ara farklı cenahlara baskıyı güçlendirmesine rağmen İsrail’in bugünkü yönetimini ve HAMAS’ı aynı anda tatmin edecek gerçek bir anlaşma halihazırda görünmüyor.
“Harekatın bitmesi şimdi İsrail’in filli yenilgisi olarak görülecek”
Askeri harekatın ta başından İsrail yönetiminin HAMAS’ın imhası vs. maksimalist hedefler koyduğunu ekleyebilirim. Onun için askeri harekatın sonlandırılması İsrail’in fiili yenilgisi olarak görülecektir. Kendi tarafından uzun süreli kalıcı barış garantisi almadan HAMAS’ın esir/rehine takasına girmesi bana göre aşırı tehlikelidir. Çünkü bu durumda HAMAS kendi esas kozundan mahrum olabileceği gibi ardından İsrail yeni askeri harekatlar başlatacaktır. İsrail operasyonlarının Gazze Şeridi’nde HAMAS’ın gücünü sona erdireceğini düşünmüyorum.
“BM, sert yükümlülük koymadan çağrıda bulunuluyor”
BM Güvenlik Konseyi’nin 2735 sayılı kararına gelince; orada birçok eksiğin olduğunu söylemem gerekir. Yani kararda ateşkes için yapılan önerilerin parametreleri gösterilmemiştir. Orada sadece 31 Mayıs açıklamasınaatıfta bulunuluyor ancak kararda o öneriler kesin ifadesini bulmuyor. Onun için Rusya’nın BM’deki Daimi Temsilcisi Vyaçeslav Nebenzya bu kararın “kesedeki kedi”ye benzedeğini söylemişti. Bunun ötesinde ABD, İsrail’in bu önerileri kabul ettiğini açıklamış fakat İsrail bu önerileri kabul etmesine ilişkin hiçbir resmi açıklama yapmamıştı. Ve genel olarak kararda bu önerilerin kabulüne ve hayata geçirilmesiyle ilgili tarafların üzerine herhangi bir sert yükümlülük koymadan çağrıda bulunulmuştu.
“Netanyahu , ABD Kongresi’ndeki konuşmasını kendi siyasi istikbali için kullanmaya çalışacak”
ABD Kongresinin İsrail Başbakanını 24 Temmuz’da konuşmaya davet etmesi Cumhuriyetçilerin baskı ve telkinleri sonucunda gerçelşecek bir durum olup ülke içinde Netanyahu’nun sallantıdaki konumunu bir nebze olsun güçlendirmeye yarayacaktır. Kongre ve Senato’daki Demokrat Partili üyelerin bir kısmının Netanyahu’ya tepki amacıyla koltuklarını boş bırkacak olmaları da İsrail Başbakanını çok ilgilendirmiyor. Netanyahu, Lübnan ile açık savaş çağrıları yaparken gelişmelerin oraya doğru yönelme ihtimali büyük. Lübnan ile doğrudan savaşın Netanyahu’nun Kongre konuşmasından sonra başlayacağını düşünmemiz gerekir. Netanyahu bu savaştaki zaferden yüzde 100 emin olmazsa asla girmeyecek. Onun için Hizbullah’ın eylemlerinin bir nevi Netanyahu’nun işine yaradığını da görmek gerekir.
© The Independentturkish