ABD'nin neden Assange'ın peşini bıraktığı ortaya çıktı

"Oyunun bittiğini anladılar"

52 yaşındaki Assange, 26 Haziran'da ülkesi Avustralya'ya geri dönmüştü (AP)

ABD'nin Birleşik Krallık'la (BK) iade savaşını kaybedeceğini anlayınca WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange'la anlaşmaya karar verdiği ortaya çıktı.

Amerikan gazetesi Washington Post (WP), ABD Adalet Bakanlığı'nın Assange'ın iadesine ilişkin başlattı hukuki sürecin "çökeceğini" anladığında anlaşma yapmayı kararlaştırdığını yazdı. 

Haberde, ABD'li avukatların Assange'la anlaşma için düzenlediği görüşmelerin geçen yıl ağustosta başlatıldığı belirtildi. 

Bu görüşmelerde Assange'ın iki talepte bulunduğu aktarıldı. Bunlardan ilkinde yargılanmak için ABD'ye gitmeyi reddederken, ikincisinde kendine verilecek cezanın, Londra'daki Belmarsh Hapishanesi'nde hapis yattığı süreyi geçmemesini istedi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

ABD Adalet Bakanlığı'nın, bu teklifi Assange'ın Virginia'da yargılandığı davayla ilgili mahkemeye çıkıp, gizli bilgileri elde etmek amacıyla askeri veritabanlarına sızmak için komplo kurma suçunu kabul etmesi koşuluyla onaylayacağını söyledi. Ancak Assange bu teklifi kabul etmedi.

Londra Yüksek Mahkemesi, 10 Aralık 2021'de Assange'ın ABD'ye iade edilebileceğine hükmetmişti. Dönemin BK İçişleri Bakanı Priti Patel, 17 Haziran 2022'de Assange'ın ABD'ye iade edilmesi kararını imzalamıştı.

Ancak Assange'ın avukatları, 1 Temmuz 2022'de karara ilişkin Yüksek Mahkemeye itirazda bulunmuştu. Assange'ın ABD'ye iade davasına ilişkin duruşmalar, 20-21 Şubat'ta Yüksek Mahkeme'de görülmüş, 26 Mart'ta açıklanan kararda, ABD tarafından bazı güvenceler verilmezse Assange'ın iade edilmeyeceği bildirilmişti.

Söz konusu güvenceler arasında Assange'ın ABD yurttaşlarının ifade özgürlüğü hakkına sahip olması, adil yargılanması ve idam edilmemesi gibi şartlar yer alıyordu. Mahkeme, bunların resmi olarak sağlanması için ABD'ye 16 Nisan'a kadar süre vermişti. 

WP, yabancı uyrukluların hukuken ABD yurttaşlarıyla aynı ifade özgürlüğü haklarına sahip olmadığı gerekçesiyle, Amerikalı savcıların bu taahhüdü veremeyeceğini söylediğini aktardı. 

Bu açmazın ardından ABD'nin Londra Büyükelçiliği, 16 Nisan'da BK Dışişleri Bakanlığı'na bir not iletmişti. 

Notta, Avustralyalı Assange'a "uyruğu nedeniyle önyargılı davranılmayacağı ve iadesi halinde, ABD Anayasası Birinci Değişiklik (First Amendment) kapsamında verilen hak ve korumaları talep etme fırsatı sunulacağı" belirtilmişti. Diğer yandan Birinci Değişiklik kapsamında verilecek hakların uygulanmasının tamamen Amerikan mahkemelerinin yetkisi dahilinde olduğu vurgulanmıştı.

WP, Britanya'daki mahkemenin bunu yeterli bulmayarak mayısta Assange'ın temyiz davası açabileceğine karar verdiğini aktardı.
 


Haberde, bu noktadan sonra ABD'li avukatların "oyunun sona erdiğini anladığı" yazıldı. 

WP'nin incelediği bir e-postada, ABD Adalet Bakanlığı'nın davayla ilgili görevlendirdiği bir avukatın şu ifadeleri kullandığı aktarıldı: 

Buradaki aciliyet artık kritik bir noktaya ulaştı. Dava temyize gidecek ve biz kaybedeceğiz.

İngiltere ve Galler'de cezai kovuşturmaları yürüten başlıca kamu kurumu Kraliyet Savcılık Servisi'nin eski direktörü Nick Vamos, sürecin kilitlendiğini vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:

ABD yönetiminin veremeyeceği güvenceler istediler. İşler gerçekten karışabilirdi.

WP, bunun üzerinde Assange'ın avukatlarıyla ABD Adalet Bakanlığı'ndan yetkililerin anlaşmanın detaylarını birkaç hafta içinde netleştirerek süreci tamamladığını yazdı.

Assange, 28 Ekim 2010'da ABD'nin Irak ve Afganistan'da işlediği suçları da delillendiren 251 bin gizli belgeyi yayımlamasıyla gündem olmuştu. 

ABD Adalet Bakanlığı'yla yapılan anlaşma sonucu Assange, 25 Haziran'da Londra'daki Belmarsh Hapishanesi'nden ayrılarak duruşma için özel uçakla ABD toprağı Kuzey Mariana Adaları Bölge Mahkemesi'ne gitmişti.

Assange'ın mahkemede, "casusluk yasasını ihlal ettiği" suçlamasını kabul ettikten sonra 62 ay hapis cezasına çarptırılması kararlaştırılmış ancak anlaşma kapsamında BK'de cezaevinde kaldığı süre göz önünde bulundurularak serbest bırakılmıştı. 


Independent Türkçe, Washington Post, AA

DAHA FAZLA HABER OKU