Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşı analiz eden pek çok kişi insansız hava araçlarının savaş sahasını önemli ölçüde etkilediği ve etkilemeye de devam edeceği sonucuna vardı.
Ancak İran ve İsrail arasında son dönemde yaşanan gelişmeleri gözlemledikten sonra, İsrail'in İran silahlarının tedarikini engellemedeki yüksek başarı oranının da ortaya koyduğu üzere, gelişmiş insansız hava araçlarının (İHA) ve füzelerin sanıldığı kadar devrimci olmadığını savunanlar da var.
Gerçek, tıpkı savaşın tarihi kadar eskidir. Yeni bir silah (kullanılmadığında bile saf değeri mutlak olan atom bombası hariç) ne kadar güçlü ya da yenilikçi olursa olsun performansı ve nihai etkisi -taktiksel, operasyonel ve muhtemelen stratejik- söz konusu olduğunda en önemli konu nasıl ve ne amaçla kullanıldığı oluyor.
Aslında bir devletin kriz ya da savaş sırasındaki siyasi-askeri hedefleri, karşı karşıya olduğu tehdit veya tehditler, uyguladığı strateji ve izlediği taktikler, teknikler ve prosedürler silahın kendi özelliklerinden çok daha önemli.
İHA'lar varlıklarını sürdürecek
Ukrayna'daki savaşın ilk birkaç ayını hatırlıyor musunuz?
Rus askerlerinin sanki Ukrayna topraklarında kaçacak bir yerleri yokmuş gibi görünüyordu.
Ukrayna'nın küçük İHA'ları gökyüzünü doldurmuş, Rusya'ya ait hedefleri etkili bir şekilde ortadan kaldırmak için onları arıyor vaziyetteydi.
Kimileri "askeri ilişkilerde yeni bir devrimin" yolda olduğunu düşünüyordu. Büyük tatbikatların ve kitlesel oluşumların sona erdiği konuşuluyordu. Savaşın geleceğine hassasiyet, hız ve otonomi hakim olacaktı.
Ukrayna'daki savaşın 20'nci yüzyıl tarzı bir yıpratma savaşına dönüşmesi dışında yukarıdakilerin çoğu doğru. Bu da işgücü ve endüstriyel üretimin olayların gidişatını büyük ölçüde etkileyeceği anlamına geliyordu.
Ruslar Ukrayna'nın taktiklerine nasıl karşılık vereceklerini öğrendiler. Sadece kendi İHA'larını seri olarak üretip savaşta kullanmakla kalmadılar, aynı zamanda rakiplerinin İHA'larının sinyallerini karıştırmak için siber savaşa yatırım yaptılar.
Arada kendi İHA'larının sinyallerini de karıştırdılar. Ruslar Ukrayna'nın İHA yeteneklerini yok edememiş olsalar da etkilerini en aza indirmenin ve savaş sahasına bir tür denge getirmenin bir yolunu buldular.
Güçlü ve kararlı bir saldırgana karşı verilen bir beka savaşında, -ki Ukrayna'nın karşı karşıya olduğu durum budur- teknoloji insan gücünün önüne geçemez.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İHA'lar istihbarat, gözetleme ve keşif (ISR) görevlerinde ve hava saldırılarında son derece faydalı olsalar da Rusya'nınki kadar büyük bir işgalci gücü püskürtmek için gerekli askeri yeteneklerin ve insan kaynaklarının yerini dolduramazlar.
Modern savaş sahasında isabetlilik, ölümcüllük ve otomatik kontrol kritik önem taşır. İHA'lar da bunları sağlayabilir.
Ancak eski moda toplar ve tanklar, başka bir deyişle yüksek verimli ağır ateş gücü, toprakların savunulması ve kontrolü için vazgeçilmez olduğunu kanıtladı.
Güçlü ve kararlı bir saldırgana karşı varoluşsal bir savaşta, ki Ukrayna'nın karşı karşıya olduğu durum budur, teknoloji insan gücünün önüne geçemez.
Sayılar -bu illa ki İHA sayısı olmak zorunda değil- halen önem taşıyor. Her zaman olduğu gibi niceliği ve niteliği akıllıca birleştirebilenler askeri olarak daha yüksek nüfuz elde edebilirler.
Örneğin topçu birliklerini ele alalım; ABD'nin askeri yardımı sayesinde Ukrayna'nın bazı topçu birlikleri hassas güdümlü oldukları için Rus topçularından daha etkili oldu.
ABD'nin uydu görüntülerinin sağladığı Küresel Konum Belirleme Sistemi (GPS) sinyalleri Ukrayna'nın topçu birliklerinin daha isabetli ve dolayısıyla daha ölümcül bir etkiye sahip olmasını sağladı.
İsabetlilik beraberinde verimliliği de getirir. Eğer hedeflerinizi daha isabetli vurabiliyorsanız daha az mermi kullanabilirsiniz.
İHA'lar topçular için de harika bir yol arkadaşı haline geldi. Ukrayna'ya ait İHA'lar belirli bir Rus hedefinin (asker ya da teçhizat) yerini tespit ettiklerinde, bu yerleri hızlı bir şekilde yakındaki topçu taburuyla paylaşıyordu.
Böylece angajman kuralları çerçevesindeki operasyonlar kolaylaştı. Rusya aynı zamanda hem uyduları hem de casusları birlikte kullanarak Ukrayna'ya karşı siber savaş da yürüttü. Ancak hareketli hedefleri bulmak ve ortadan kaldırmak için rakibinden daha fazla çaba sarf etti.
Dünyada saldırı amaçlı füze cephaneliğine İran'dan daha fazla yatırım yapan çok az ülke vardır.
İHA'ları yüksek hızlarda bilgi toplayıp işleyebilen ve daha sonra bu bilgileri yerdeki (ve belki de yakınlarda havadaki) silah sistemlerine gönderebilen kameralara sahip uçan bilgisayarlar olarak düşünün.
Bilgisayar programları geliştikçe, yapay zekadaki ilerlemelerle birlikte, İHA'lar da gelişecektir.
Bu da kamuflaj, gizlenme, dikkat dağıtma ve karada hızlı hareket etme gibi eski taktiklerin, İHA'ların gücüne meydan okumak için yeniden moda olacağı anlamına geliyor.
İHA'ların teknolojinin modern savaş sahasının yüzü olduğu günümüzde, savaş sahasının bu silahların tekelinde olmadığı anlaşılmalı.
Aksine üreticilerin kâr amacıyla ihracat yapmaya, alıcıların ise kendi hava araçlarını kullanmayı ve üretmeyi öğrenmeye hevesli olduğu günümüzde, İHA'ların serbestleştirilmesi askeri ilişkilerde kilit bir konu haline geldi.
Bu ucuz ve nispeten uygun fiyatlı silahlar, Rusya ile Ukrayna ve İsrail ile İran arasında olduğu gibi hem saldıran hem de savunan tarafın elinde varsa ortada avantajlı olan bir taraf da olmaz.
Yeni nesil füzeler
Yukarıda İHA'lar hakkında -yetenekleri ve sınırları açısından- tartıştığım noktaların çoğu füzeler için de geçerlidir. Ancak aralarında üç önemli fark bulunuyor.
Bunlardan birincisi, füzeler (özellikle balistik olanlar) İHA'lardan çok daha hızlıdır.
İkincisi, daha büyük patlayıcılarla donatılabildiklerinden daha yıkıcı olabilirler.
Üçüncüsü ise, daha geniş bir menzile sahipler. Tüm bunların yanında daha isabetli ve daha yüksek hızlı olabilecek şekilde en son teknolojiyi kullanabilmeleri açısından İHA'lara çok benzerler.
Dünyada saldırı amaçlı füze cephaneliğine İran'dan daha fazla yatırım yapan çok az ülke var. İran yıllar içinde birçok füzesinin hızını, isabet oranını ve menzilini artırdı.
İran'ın eskiyen ve rakiplerine kıyasla daha düşük kalitede olan savaş uçakları göz önüne alındığında, saldırı amaçlı füze yeteneklerini geliştirmeye devam edeceğine şüphe yok.
Daha spesifik olarak, İran uydu görüntüleri, konum, zaman ve navigasyon bilgilerinin füzeleri de dahil olmak üzere birçok silahına entegre etme çalışmalarına da hız verecektir.
İranlı yetkililer ve komutanlar her ne kadar Fetih füzesiyle bu füze yeteneğini zaten geliştirdiklerini iddia etseler de İran için bir sonraki adım hiper hızlı silahlar olacaktır.
Bunun yanında İHA yeteneklerini geliştirmeyi ihmal etmeyen İran, rakiplerinin önüne geçmek için bu alana önemli kaynaklar aktardı.
İran Devrim Muhafızları Ordusu'na (DMO) göre keşif ve saldırı yeteneğine sahip 'Şahid-129' adlı İHA teknolojik bir ivmeydi. İran muhtemelen yakın gelecekte yapay zekâdan (AI) faydalanacak ve yapay zekayı savaş filosuna katacak.
Tıpkı İHA'ların ve füzelerin modern savaştaki hakimiyetinin abartılması gibi, İran'a karşı koyan koalisyonun hava ve füze savunma sistemlerinin performansı da abartıldı.
İran'ın bu gelişmiş silah yeteneklerine sahip olmasına rağmen, 14 Nisan'da İsrail'e karşı gerçekleştirdiği ve 110 balistik füze, 185 İHA ve 36 seyir (kruz) füzesi kullandığı saldırı sırasında sergilediği performans etkileyici olmayı başaramadı.
Bu başarısız performans, yetenekli hava ve füze savunmaları karşısında İHA'ların ve füzelerin algıdaki üstünlüğü ve artan etkinliği hakkında soru işaretlerinin belirmesine yol açtı.
Yıllardır ve özellikle de İran'ın 2019 yılının eylül ayında Suudi Arabistan'daki bir petrol tesisini hedef alan saldırısından sonra, bir ülkenin hava ve füze savunmasının İHA'ları ve füzeleri tarafından alt edilmesi halinde ciddi zorluklarla karşılaşabileceğinden korkuluyor, hatta belki de buna inanılıyordu.
Ancak 14 Nisan'da yaşananlara bakıldığında bu bir abartı gibi görünüyor. İsrail ve dostları İran'ın İHA'larının ve füzelerinin çoğunu engellemeyi başardı ve İran'dan fırlatılan tüm füzeler, İsrail hava sahası dışında düşürüldü.
Bu olay, füze savaşları tarihinde, savunmanın saldırıya karşı kazandığı çarpıcı bir zaferdi (geleneksel olarak savunma önemli bir avantaja sahip olarak görülmüştür).
Ancak bu tarihi başarı önemli uyarıları da beraberinde getirdi. Tıpkı modern savaş sahasında ve füzelerin hakimiyetinin abartılması gibi, İran'a karşı koyan koalisyonun hava ve füze savunma sistemlerinin performansı da abartıldı.
En nihayetinde İran, askeri operasyonların kritik bir unsuru olan "ani saldırı" unsurunu ihlal etmişti. Ama bunu, gerilimin tırmanmasını ve muhtemelen daha güçlü bir düşmanla (ya da düşmanlar koalisyonuyla) geniş çaplı bir savaşa girmeyi önlemek için kasıtlı olarak yaptı.
Tahran, saldıracağına dair bir mesajla İsrail ve ABD'ye hazırlık yapmaları ve verecekleri karşılığı koordine etmeleri için günler öncesinden saldıracağını haber verdi.
İran'ın -amacı caydırıcılığını yeniden tesis etmesi, İsrail'e bir 'dur ve vazgeç' mesajı göndermesi ve bunları yaparken de İsrail'e biraz acı çektirmesi olan- saldırısının sembolik mi yoksa faydacı mı olduğu konusunda yapılan beyhude tartışmada bir gerçek var ki o da eğer İran farklı taktikler, teknikler ve prosedürler izlemiş olsaydı, çok daha fazla hasara neden olabilirdi.
İran eğer bunu yapsaydı, sadece saldırısının -ölüm ve yıkımı en üst düzeye çıkarmak için daha yüksek dozda balistik füzelerin ardından İHA'lar ve seyir füzeleri gönderilmesi şeklindeki- kronolojisini tersine çevirmekle ve kuvvet karışımını ayarlamakla kalmaz, aynı zamanda İran'ın İsrail'in kuzey sınırındaki en yetenekli kolu olan Hizbullah'ın müthiş savaş yeteneklerini de bünyesine katmış olurdu.
Sadece bir İHA, roket ya da güdümlü füze fırlattığında saniyeler içinde İsrail hava sahasına girmiş olacaktı.
Körfez Arap ülkeleri de dahil olmak üzere pek çok ülke Rusya-Ukrayna ve İran-İsrail çatışmalarından ders çıkarmakta hızlı davrandı.
İsrail'in İran tarafından 14 Nisan'da düzenlenen saldırıya koalisyon güçleriyle iş birliği içinde verdiği karşılık, modern avcı ve önleme uçaklarının İHA'lara karşı son derece etkili olabileceği gerçeğini güçlendirdi.
İHA'lar ve füzelerle koordineli bir saldırı düzenlemeyi düşünebilecek düşman taraflar, İran gibi ülkelerin (şimdilik) bu tür hava kabiliyetlerine sahip olmadığı gerçeğini göz önünde bulunduracaklardır.
İran'ın böyle bir saldırıya karşı koyabilmesi için sahip olduğu tek gerçek araç hava ve füze savunma sistemleridir. Bu da ne kadar etkili olduklarından bağımsız olarak söz konusu sistemlerden çok sayıda kullanılmasını icap edecektir.
Gözlemciler, özellikle İsrail'in 19 Nisan'da İran'ın merkezi İsfahan kenti yakınlarındaki bir hava askeri üssünü vurduğu bildirilen başarılı misillemesinden sonra, İran'daki bu tür sistemlerin entegre olup olmadığından halen emin olabilmiş değiller.
İsrail'in (en azından küçük bir ülke için) dünyanın en iyisi olduğuna inanılan çok katmanlı sisteminin bile, İran'ın biri Necef Çölü'ndeki İsrail hava üssünü vuran balistik füzelerini engellemekte başarısız olduğunu da hatırlamakta fayda var.
Bu bakımdan saldırı ve savunma ekonomisi halen büyük ölçüde İran'ın lehinedir. İran, başarılı bir savunma için İsrail ve dostlarının harcamak zorunda kaldığı (1,5 milyar dolardan fazla) miktarın yaklaşık yüzde 10'unu harcadı.
İran'ın coğrafi büyüklük açısından üstünlüğü ve stratejik derinliği nedeniyle İsrail'le girişebileceği bir yıpratma savaşında bu durum sürdürülemez. Bu belki de İsrail'in kaderi haline gelecek.
Washington'ın Körfez Arap ülkelerinden ortakları için çıkarımlar
Körfez Arap ülkeleri de dahil olmak üzere pek çok ülke Rusya-Ukrayna ve İran-İsrail çatışmalarından ders çıkarmakta hızlı davrandı.
Liderlerin aklında askeri yatırımlarla ilgili birtakım sorular var. Her savaş kendine özgü ve bağlam her zaman önemli olsa da aşağıdaki genel gözlemler faydalı olacaktır:
- Ülkelerin en son teknolojileri nasıl kullanabilecekleri ve daha da önemlisi bunları operasyonlarına nasıl entegre edebilecekleri, silahın kendi özelliklerinden daha önemli. Azerbaycan askeri bir güç olarak bilinmese de Ermenistan'a karşı diğer silah sistemlerinin yanında İHA'ları kullanması etkili oldu.
- Ülkeler farklı sistemleri birbirine bağlama noktasında daha fazla yatırım yaptıkça, İHA'ları, füzeleri ve diğer silah sistemleri de o denli ölümcül hale gelecektir. ABD Ulusal İstihbarat Konseyi'nin Küresel Eğilimler 2040 Raporu'nda belirtildiği üzere savaşın geleceği ateş gücünden ziyade bilgi gücüne ve askeri güçleri komuta, kontrol, iletişim, bilgisayar, istihbarat, gözetleme ve keşif (C4ISR) konseptleri aracılığıyla birbirine bağlama şekline bağlı olacak. Tam da bu sebeple gelişmiş bilgi toplama, analiz etme ve bilgiyi yayma yeteneklerine sahip olan ya da bunları geliştirecek olanlar avantajlı hale gelecek. Otomatik sistemler ve yapay zeka çağında olsak da henüz askeri etkinlik için kestirme bir yol yok.
- Her ne kadar maliyetli olsa da çeşitlendirilmiş bir güç karışımının ortaya koyulması şart. Bu da devletlerin ulusal güvenlik hedeflerine ulaşmak için dengeli bir saldırı ve savunma yeteneklerine sahip olmaları gerektiği anlamına geliyor. Körfez Arap ülkelerinin füze savunma sistemlerini tamamlamak üzere saldırı amaçlı füze yeteneklerine yatırım yapmalarının sadece bir zaman meselesi olduğunu düşünüyorum.
İsrail gibi bazı Körfez Arap ülkeleri de daha güçlü bir caydırıcılığa doğru ilerliyor. Çünkü sahip olduğu füze savunma sistemi tek başına İran'ın füze sorununa çözüm değil.
Bunun yanında yukarıda da belirttiğimiz gibi füze savunma sistemi maliyetli bir sistem ve kendine özgü birtakım teknik zorlukları var.
En iyi füze savunma sistemi tüm bölgeyi kapsayan entegre bir sistem olsa da Körfez'de böyle bir sistemin kurulması siyasi güvensizlik nedeniyle büyük zorluklarla karşı karşıya.
Körfez Arap ülkeleri, ABD'den ve Füze Teknolojisi Kontrol Rejimi'nin (FTKR) diğer üyelerinden saldırı amaçlı füze satın alamayabilir.
Ancak FTKR üyesi olmayan Çin'i ve Pakistan'ı kendilerine saldırı amaçlı füze satmaya hazır satıcılar olarak karşılarında bulacakları şüphesiz.
Ancak sıfırdan başlamak zorunda kalmayacaklar. Zira 1987 yılında başlayan balistik füze cephaneliklerini geliştirme çalışmalarına kısa süre önce Pekin'in yardımıyla yeniden başladılar.
Kaçınılmaz temel unsurlar
Otomatik sistemler ve yapay zeka çağında olsak da henüz askeri etkinlik için kestirme bir yol yok.
Aralarında hassas güdümlü mühimmatların da olduğu silahlara sahip olmak önemli olsa da herhangi bir askeri gücün "organize etmek, eğitmek, donatmak, konuşlandırmak, icra etmek ve sürdürmek" şeklindeki 6 temel işlevini yerine getirebilmemiz daha büyük bir öneme sahip.
İsrail böyle bir görev için onlarca yıldır örgütlenmemiş ve eğitilmemiş ya da (ABD'nin yardımı ve parasıyla) doğru ekipmana yatırım yapmamış ve üretmemiş olsaydı, bunları doğru yerlere konuşlandırmasaydı ve maksimum etki için harekete geçirmeseydi, İran'ın saldırısına etkili bir şekilde karşılık veremezdi.
Bütün ülkeler sürdürülebilirlikle mücadele eder. İşte bu yüzden önceliklendirme, kendisi de bir organizasyon unsuru olan, kilit öneme sahiptir.
Körfez Arap ülkeleri için bundan daha önemli bir ders olabileceğini düşünemiyorum bile.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Bu makale Independent Türkçe Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.