Kuzey Suriye'nin İdlib ili, 2012 ve 2015 yıllarında olmak üzere iki aşamada rejimin kontrolünden çıktığından beri, Müslüman Kardeşler'in kanatlarından, ulusal güç ve IŞİD odaklarına kadar Suriye muhalefeti olarak bilinen çeşitli grupları kucaklıyor.
Hepsi de farklı bağlantıları ve emelleri olan Ahmed el-Şara veya Ebu Muhammed el-Cevlani'nin yönetimi altında.
Çatışmalar ve IŞİD'İn işlediği suçlar sonucunda kaçan yüz binlerce yerinden edilmiş Suriyeli ve kendi sakinleri ile dolu olması sebebiyle İdlib patlamayı bekleyen bir barut fıçısıydı.
İdlib'i yönetenlerin ne kalkınma ne de ekonomi gibi bir dertleri var.
Ekonomi nedir ki? Cevlani'nin önderliğinde tek bir becerileri var; savaşlar ve militarizm, istenilen devletin türü ve sınırları, hangi şeraiti ve ne şekilde istedikleri konusunda kendi aralarındaki anlaşmazlıklar, İstanbul'daki Babıali ile olan ilişkilerinin türü.
Bugün, Cevlani'nin ordusunun Halep'i yıldırım gibi işgal etmesiyle birlikte, Şam makamları bir yol ayrımında bulunuyor!
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Dikkate değer olan, Rusya'nın tepkisinin "soğukluğu" - şu ana kadar böyle bundan sonra ne olacağını bilmiyoruz.
Nitekim Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Halep'teki durumu "Suriye'nin egemenliğinin ihlali" olarak değerlendirdi.
Peskov, ülkesinin hükümete desteğini ifade etti.
Peki, Halep topraklarında ve semalarında bu sözler askeri anlamda nasıl ifade bulacak?!
Cevlani'ye, diğerlerine ve İdlib'e destek veren Türkiye, Dışişleri Bakanlığı'nın "X" hesabından yaptığı paylaşımda İdlib kenti ve çevresine yönelik "saldırıları durdurma" çağrısında bulundu. Sınırda istenmeyen bir gerginlik yaşandığını belirtti.
Kuzey Suriye'nin yoğun nüfuslu İdlib şehri, Türk hattında yer alıyor ve altında, içinde Hıristiyanlar ve Dürziler gibi küçük dini gruplardan oluşan bir gökkuşağı var.
İdlib, el-Kaide'nin Suriye kolunun lideri, milis grubu için el-Nusra, Heyet Tahrir eş-Şam ve benzeri çeşitli isimler seçen Cevlani'nin kalesi haline geldi.
İdlib son birkaç yıldır Rus ayısının tehdidi, Türkiye'nin etkisi ve halkının kendisini kaybetmesiyle boğuşuyor.
Şam rejimi, silahlı gruplar ve Ruslar, yıllar boyunca birbirlerini İdlib'i kullanmakla suçladılar.
Halep'teki son çatışmaların "anlık" nedenleri ne olursa olsun, büyük resim İdlib'in trajedisi, ihmal edilmesi, oradaki çıbanların kendi kendine iyileşmesi umuduydu.
Ama mevcut durum çıbanın patladığını gösteriyor.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.