Malcolm in the Middle'ın yıldızı Frankie Muniz bir keresinde hayal kırıklığı içinde seti terk ettiğini ve iki bölüm boyunca geri dönmediğini açıkladı.
38 yaşındaki aktör, 13 yaşındayken seçildiği popüler aile konulu sitcom'da 2000'le 2006 arasında başrolü canlandırmıştı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Muniz halihazırda I'm a Celebrity... Get Me Out of Here! adlı realite programının Avustralya versiyonunda yer alıyor. Son bölümde birlikte kamp yaptıkları arkadaşlarına Malcolm in the Middle'da yaşadığı endişe verici olayı anlattı.
"Benim yer almadığım iki bölüm vardı. Seti terk etmiştim" diyen Muniz, dizide Bryan Cranston, Jane Kaczmarek, Christopher Masterson, Justin Berfield ve Erik Per Sullivan'la birlikte rol almıştı.
Aktöre göre, sette yaşanan gerginlikler ve "bazı kişilerin" davranışları onu ayrılmaya itti.
"Bazı kişiler kontrolcü, kaba ya da saygısız davrandığında kimse karşı çıkmaya cesaret edemiyordu. Sanki diken üstünde yürüyorlardı" dedi.
Kendilerini savunmaya korktuklarını görünce öyle yerin dibine girdim ki şöyle dedim: 'Bir şey söyleyin'. Bana bir daha asla geri dönemeyeceğimi söyleseler de umurumda değildi çünkü benim için buna değerdi. Dizinin benim üzerime kurulu olması da yardımcı oldu.
Muniz, diziden çıkıp gitmesinin bir sonucu olarak iki bölümde yer almadığını iddia etse de aslında karakteri yapımın her bölümünde yer alıyor ("Clip Show #2" bölümünde karakteri yalnızca arşiv flashback [geçmişe dönüş] görüntülerinde gösteriliyor). Ancak Muniz'in yer aldığı çekim öncesi görüntülerin aktörün sette yer almadığı bölümlere dahil edilmiş olması mümkün. Televizyon dizilerinde bazen "soğuk açılışlar" (açılış jeneriğinden önce yayımlanan bağımsız komik sahneler) prodüksiyonun geri kalanıyla sıraya bağlı kalınmadan çekilebiliyor.
Malcolm'la başarı yakaladıktan sonra oyunculuğa ara veren Muniz, açık tekerlekli yarış arabası pilotu oldu.
I'm a Celebrity'ye katılmadan önce news.com.au'ya konuşan Muniz şunları söylemişti:
Hollywood dünyasının içinde olmama rağmen buraya hiçbir zaman tam olarak uyum sağladığımı hissetmedim. Emmy ve Altın Küre adaylıklarım oldu. Tüm bu etkinliklere gidiyordum ve oradaydım. Buraya nasıl geldiğimi düşünüyordum.
Los Angeles'tan nefret ediyordum, bu yüzden kendi küçük dünyamda, kendi küçük baloncuğumda kaldım. Anlık bir hevesle Arizona'ya taşındım ve hemen gökyüzüne bakmaya başladığımı fark ettim. Ağaçlara ve gökyüzündeki kuşlara bakmaktan keyif almaya başladım. Markete gitmek bile eğlenceli bir hale geldi. Los Angeles'ta bunu bulamazsınız. Orası berbat bir deneyim."
* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/arts-entertainment
Independent Türkçe için çeviren: Gökçe Uçak
© The Independent