Malumunuz, bu köşede sıklıkla işlemeye çalıştığım konular arasında Arjantin'de ekonomik durum ve ülkenin koyu liberal Devlet Başkanı Javier Milei'nin politikaları yer alıyor.

Gün geçmiyor ki, Arjantin ekonomisi daha da kötüleşmesin ve yoksulluk oranında artış olmasın.

Neticede Arjantin halkını daha da zorlu ve sancılı bir sürecin beklediği muhakkak.

Zira geçen günlerde, Arjantin Katolik Üniversitesi Sosyal Borç Gözlemevi, Arjantin'deki yoksulluk oranına ilişkin bir rapor yayımladı.

Bu rapora göre, 46 milyon nüfuslu Arjantin'de 27 milyon insan yoksul ve bu rakam ülke nüfusunun yüzde 57'sine tekabül ediyor.

27 milyon yoksul Arjantinlinin yüzde 15'i ise temel gıda ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumda bile değil.

Hiç kuşkusuz bu fakru zaruret halinin temel nedeni, Javier Milei ve ekibinin Arjantin pesosuna yönelik uyguladığı devalüasyon.

Bu devalüasyon politikası sonucunda ise, temel gıda ve hizmet ürünlerinin fiyatlarında olağanüstü bir artış yaşandı.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi, Arjantin'de yıllık enflasyon oranı yüzde 254'e, kamu borcu ise GSYİH'nin yüzde 90'na dayandı. IMF'ye olan borç ise 44 milyar dolar.

Nihayetinde Arjantin yaşadığı ekonomik çöküş nedeniyle, geçtiğimiz çeyrek asrın en riskli ve kritik eşiğinden geçiyor. 

Hatırlayalım; geçen ocak ayı başlarında Javier Milei, yeni bir ekonomik paketi kamuoyuyla paylaşmış ve "Bu önlemler kısa vadede acı, uzun vadede çözüm getirecek" ifadelerini kullanmıştı.

Bugüne dek hep Arjantin'in eski yönetimlerini ve merkez bankasını suçlayan Milei'nin bu öngörüsünün gerçekleşme ihtimali bir tarafa, Arjantin'in anarko-kapitalizmle olan imtihanı son sürat devam ediyor.

Umulur ki, ülkede yaşanan iktisadi yıkıma mukabil bir sosyal gerilim yaşanmasın. Zira bunun telafisi olmayabilir.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.