İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kartal Belediyesince inşa edilen Neriman-Sami Türkdoğan Aşevi-Gıda Bankası ve Afet Lojistik Merkezi'nin açılışına katıldı.
Açılışta bir konuşma yapan İmamoğlu, "Gerçekten özenli bir beş yılı geride bırakmak üzereyiz. Bu özenli beş yılın elbette yüksek motivasyonları var. Bu motivasyonun en başındaki husus bu kentin 16 milyon insanı. Göreve geldiğimiz an itibariyle neler yaşadık neler. Zaten görevi vermek için 17-18 gün beklettiler. Göreve geldik bu seçimi kazanmadınız dediler. Hile dediler hırsız dediler ve çaldınız dediler. İnsan kendi gibi bilirmiş" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu şöyle devam etti:
Mali olarak çokça anlatacağım usulsüz, sıkıntılı bütçelerini bir nevi kurumun kasasını devraldık. Ancak bununla da yetmez, elbette yarım bırakılmış, hatta sadece ihalesi yapılıp hiç başlatılmamış, başta metro olmak üzere birçok projeyi devraldık. Sadece bu da değil bütün Türkiye'yi, bütün dünyayı etkileyen bir buçuk yıla yakın bir pandemi süreci yaşadık. Sadece bu da değil, gerçekten bir deprem felaketi bütün ülkeyi sarstığı gibi elbette ki İstanbulumuzda milletimizi vicdanen mali olarak da sarsmıştır. Özellikle 2016-2017 yılı itibariyle kötü yönetilen ekonominin en trajik sonuçlarını, en büyük bedellerinin ödendiği dönemi de bu beş yıl içerisinde milletimiz yaşadı, kurumlarımız yaşadı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"İstanbul'a adalet getirdiklerini" kaydeden İmamoğlu isim vermeden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef aldı.
İmamoğlu şunları kaydetti:
Bu sistemin sorumlusu İstanbul'a aday olan Sayın Bakan değil, diğerleri de değil çünkü sorumlusu bir kişi. Bunu herkes biliyor adını bile demiyorum. Nasıl ki rakibim kim olduğunu biliyorum dediğini de siz de evet biliyoruz dediniz öyle bir şey bu. Bakın o bir kişilik anlayış kendini her konuda muktedir görüyor ve kibir dağları aşmış. Hatay'da depremzedelerin huzuruna çıkıp oy vermedikleri için hizmetin nasıl geciktiğini depremzedelerin gözünün içine baka baka anlattı. Yani diyor ki bana oy verirseniz hizmet gelirdi, vermediniz onun için gelmedi. Çıkt çok tepki gelince milletin aklıyla alay eder gibi iki üç gün sonra şöyle bir söz söyledi. Bu ‘Cumhuriyet Halk Partililer var ya kendilerine oy verenlere hizmet eder. Oy vermeyenlere hizmet etmez’ dedi. Ya Allah akıl versin milletin aklıyla alay eder gibi iki üç gün önce, milletin huzurunda bunu söylüyor, tepki alınca sözü çevirip CHP'ye getiriyor. Millet bunu yemez. Ordu'da bu sabah, huylu huyundan vazgeçmez gerçek duygularını ifade ediyor. Bakın ne diyor? önce siyasetin namusu var diyor. Bak ardından da namus anlayışını şöyle anlatıyor. ‘Ben dedi Cumhurbaşkanıyım’ -O ben değil bu arada- ‘Ben dedi Cumhurbaşkanıyım. Hükümet bende, benim adayımı seçerseniz. Ordu’nun kılına zarar gelmez. Doğal gaz gelsin istiyorsan benim adayımı oy vereceksin’ dedi. Kıymetli milletimize ben bir uyarıda bulunmakta kendimi borçlu hissediyorum. 31 Mart'ta seçim var seçime gidiyoruz. Bakın seçime giderken bile milletini tehdit ederek oy isteyenden seçimden sonra Allah korusun. Bu milleti Allah korusun. 31 Mart'tan sonra neler yapar neler. Onun için milletimize buradan sesleniyorum. Sandığa giderken bu sözleri aklınızdan sakın çıkartmayın. Bugün sizi tehdit eden oyu alınca neler yapar neler. Hakkı, hukuku, marifeti insanlarımızın iradesini bile kendinde gören bir akıl seçimden sonra neler yapar neler.
Milletimize bir şey daha tavsiye ediyorum. Onun dediğinin tam tersini yapmayı tavsiye ediyorum. Onun dediği kim varsa, ona oy vermemelerini niye biliyor musunuz? Ona ve o bu akla sandıkta öyle bir ders verin ki seçimden sonra kalan dört yılında size deli gibi hizmet etmek zorunda kalsınlar itidar süreleri var. Sizi dikkate alması için oyunuzu, oyunuzu sizi tehdit edene vermeyin. Bizim milletimiz cesurdur. Bizim milletimiz akıllıdır, zekidir. Bizim milletimizi tehdit edene bu millet pabucu bırakmaz. Bu millet öyle bir had bildirir ki süt dökmüş kediye dönersiniz.
Independent Türkçe