Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Toprakları Savunma ve Yerleşimciliğe Direnme Ulusal Ofisi, dünya Gazze’deki savaşla meşgulken, Batı Şeria’daki C Bölgesi’nde Filistinlilerin varlığını tehdit etmeyi ve gelecekte herhangi bir anlaşma olasılığını baltalamayı amaçlayan Siyonist yerleşimlerindeki geniş çaplı artışa karşı uyardı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ofisin raporuna göre yerleşim faaliyetlerinin genişlemesi ve buna eşlik eden yerleşimci şiddetinin artması bu alanlar üzerindeki kontrolü sıkılaştırıyor. Aynı zamanda, yerleşim birimleri ve yerleşimci örgütlerin topraklar üzerindeki kontrolünün bir aracı haline gelen sözde ‘kırsal çiftlikler’ tarafından kuşatılmış Filistinlilerin topraklarından geriye kalanları koparma çabası çerçevesinde yer alıyor.
Raporda, Kudüs’ün güneyindeki yerleşim yerlerinin, El Halil’deki Masafer Yatta’nın, Kuzey Ürdün Vadisi’nin ve Eriha’nın çevre yollarının genişletilmesi için her gün yapılan bir dizi uygulamaya yer verildi ve bu durumun Batı Şeria’daki C Bölgesi’nin karşı karşıya olduğu tehlikeleri açıkça gösterdiğine işaret edildi.
Bu bölgede, 175’ten fazla yerleşim birimine ve 200’den fazla yerleşim merkezi ile kırsal çiftliğe yayılmış yarım milyondan fazla yerleşimci yaşıyor.
‘Kırsal çiftlikler’
Yapısal imar planlarına göre yerleşim birimleri bölgenin yüzde 4,5’ini kaplarken, yerleşim merkezleri ve ‘kırsal çiftlikler’ olarak adlandırılan alanlar daha geniş bir alanı kaplıyor. Öte yandan, bu bölgede, yüzölçümünün dörtte birini kaplayan 530’dan fazla köyde 350 binden fazla Filistinli yaşıyor. Filistinliler bu dar alanın yüzde 5’ini yapı ve konut, yüzde 35’ini ise tarım ve hayvanları otlatmak için kullanıyor. ‘Devlet toprakları’ ve yerleşim arazileri olarak adlandırılan araziler ise yüzölçümün hemen hemen yüzde 60’ını kaplıyor.
Rapora göre İsrail hükümetleri, C Bölgesi’ni Yahudi yerleşimi ve güvenliği için hayati bir alan olarak görüyor ve gelecekteki olası müzakereleri yönetmek için burayı bir malzeme olarak elinde tutuyor. Buna karşın, Filistinliler, birlik ve bekasını sürdürebilen bir Filistin devletinin kurulması için C Bölgesi’ni hayati ve vazgeçilmez bir toprak olarak görüyor ve burasını Filistin devletinin önemli ve elzem bir parçası sayıyor. Filistinlilere göre bu bölge olmadan devletin coğrafi bütünlüğü eksik kalıyor. Ayrıca bölge, altyapının kurulması ve kırsal ve kentsel yapılaşmanın yaygınlaştırılması noktasında pek çok doğal kaynak ve arazinin yanı sıra kırsal alanları da içeriyor.
Köklü bir değişiklik
Raporda şu ifadelere yer verildi:
“Kasım 2022’deki Knesset (Parlamento) seçimlerinin ardından Binyamin Netanyahu’nun radikal müttefikleriyle kurduğu mevcut İsrail hükümeti, işgalci devletin kontrol biçimleriyle ilgili her konuda köklü bir değişikliğe gitti. Sadece C olarak sınıflandırılan bölgede değil, Kudüs dahil Batı Şeria’da da bu hükümetin hedefi, bölge üzerinde mutlak kontrol sağlamak, bölgenin işgalci devlete ilhak edilmesine zemin hazırlamak ve gelecekte iki devletli çözüme dayalı bir anlaşma yapılması olasılığını ortadan kaldırmaktır. Bu değişikliğin bir başka yönü, hükümetin, bu bölgeleri sakinlerinin siyasi haklarının bulunmadığı ‘yeni bir Celile’ye dönüştürerek Filistinlilerin ulusal arzularını yok etmeye yönelik radikal stratejisinde açıkça görülüyor.”
Raporda ayrıca Netanyahu hükümetinin esas düşüncesinin ilhakın yavaş yavaş ilerlemesi için gerekli ve uygun koşulları sağlamak olduğu belirtildi. Bu çerçevede, öncelikle ‘sivil idarenin’ yetkilerinin Ordu Bakanlığı Bakanı Bezalel Smotrich’e devredilmesi, ‘genç yerleşim’ denilen yerleşim yeri projesinin genişletilmesi, yani 155 rastgele yerleşim biriminin yasal olarak tanınması, Ulusal Yahudi Fonu Keren Kayemet’e ve Yahudi terör örgütlerinin işlettiği kırsal çiftliklere yüzbinlerce dönümün tarım için tahsis edilmesi ve aynı zamanda Filistin Yönetimi’nin daha fazla zayıflatılması ve hatta nihai olarak parçalanması yönünde adımların atıldığına işaret edildi.
‘Hemen Şimdi Barış’ Hareketi
Öte yandan İsrail’deki ‘Hemen Şimdi Barış’ hareketi, yayınladığı yeni raporda, Gazze Şeridi’ndeki savaşın başlangıcından bu yana, işgal altındaki Batı Şeria’da gayri resmi yerleşim birimlerinin ve yerleşimciler için inşa edilen yeni yolların sayısının ‘benzeri görülmemiş bir şekilde’ arttığını kaydetti. Rapora göre İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik ‘saldırısının üç ayı içinde’ Batı Şeria’da dokuz ‘yerleşim merkezi’ kuruldu. ‘Rekor’ sayıdaki yeni gayri resmi yerleşim yerlerine ek olarak, ‘Şimdi Barış’ Hareketi, aynı zamanda ‘yerleşimciler tarafından döşenen veya izin verilen 18 yeni yola da işaret etti.
Hareket, yerleşimcilerin üç aydır savaştan yararlanarak sahada bir oldu bitti durumu yarattıklarını ve ardından Batı Şeria’nın C Bölgesi’nde daha geniş alanları kontrol altına aldıklarını açıkladı. Öte yandan İsrail sivil toplum kuruluşu Yesh Din, bu hafta yaptığı açıklamada, yerleşimcilerin Batı Şeria’daki Filistinlilere karşı uyguladığı şiddet eylemlerinin 2023 yılında rekor seviyeye ulaştığını belirtti. Birleşmiş Milletler (BM) de aynı yıl içerisinde yerleşimciler tarafından Filistinlilere yönelik bin 225 saldırının gerçekleştiğini kaydetti.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.