İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) başkenti Erbil'de bir Kürt iş adamının evini bombalamasının ardından Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) hesaplarını karıştırdı.
İran’ın ‘İsrail adına casusluk yapan bir hedefi’ ortadan kaldırdığını söyleyerek savunduğu saldırı, artık Irak'taki müttefikleri ve muhalifleri arasında farklı şekillerde okunuyor. Ancak balistik füzelerin kullanıldığı saldırının çok amaçlı bir mesaj içerdiğine ilişkin bir bağlam da söz konusu.
İran’ın saldırısından iki gün önce IKBY Başkanı Neçirvan Barzani, Bağdat’a gerçekleştirdiği ziyareti, Irak’ta iktidardaki (Şii) Koordinasyon Çerçevesi güçlerinden İran yanlısı grupların Erbil'e yönelik saldırılarının duracağına dair bir garanti almadan tamamladı. Barzani, daha ziyade siyasilerin, Kürt tarafların ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyonun IKBY topraklarında kalmasını istemesinin, Erbil ile Bağdat arasındaki kırılgan ateşkesi ihlal edeceği yönünde ‘dostane bir üslupla’ yapılan uyarılarını duydu.
‘Kürt siyasetinin yumuşak yüzü’ olarak nitelendirilen Barzani, geçtiğimiz yıllarda Bağdat ile Erbil arasındaki ‘yangınları söndürme’ görevi üstlenmişti. Geçtiğimiz hafta da Bağdat'ta siyaset sahnesinde yine yangınların yaşandığı bir sırada cesurca ortaya çıktı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Yangın söndürücüler ve yangın çıkarıcılar
Geçtiğimiz salı günü Barzani, Suriye ve Irak'taki Uluslararası Koalisyon Güçleri Genel Komutanı General Joel Vowell ile görüştü. Görüşmede Barzani ve Vowell, DEAŞ’la mücadelede ve yerel askeri güçlerin geliştirilmesinde yabancı güçlerin varlığının Iraklılar için önemli olduğunda fikir birliğine vardılar.
Bunun ardından Bağdat ile Erbil’in hızla bir yol ayrımına doğru gittiğine dair rahatsız edici görüşler Kürt siyasetçilerin kulağına gitti.
Şii güçler, ABD’nin Irak ve Suriye’deki askeri üslerine saldıran Nuceba Hareketi'nden bir liderin öldürüldüğü ABD saldırısına misillemede bulunmakla tehdit ediyordu. Irak’taki yabancı güçlerin varlığını sona erdirme kararı alınması konusunda hızlı bir hareketlilik başlamış, ancak Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani liderliğindeki Irak hükümeti, müzakereler yoluyla bazı düzenlemelerle bu gidişatı frenlemişti.
Artık birçok kişi, balistik füzelerle tarafların karşılıklı mesajlar ilettiğini, Erbil'e bu yoğunluktaki saldırılarla baskı yapılmasının ABD’lileri Irak topraklarından, hatta IKBY’den çekilmeyi kabul etmeye zorlayacağını düşünüyor. Önde gelen bir siyasi danışmanın ifade ettiği gibi İran'ın stratejik hedefi de bu.
Grupların rutin saldırıları
Fakat bazıları şu soruları sordu: “İran neden bu mesajı bu kadar yıkıcı bir ölçekte bizzat iletmeye karar verdi? Neden Iraklı grupların Erbil'deki Harir Askeri Hava Üssü’nü hedef alan ‘rutin’ saldırılarını sürdürmesine izin vermedi?”
Silahlı gruplar, geçtiğimiz iki hafta boyunca Erbil'de konuşlu ABD ordusu güçlerine yönelik saldırılarını yoğunlaştırırken, Irak’ın batısındaki Ayn el-Esed Hava Üssü’ne yönelik saldırıları önemli ölçüde azaldı.
Çünkü saldırı, bağlam, yöntem ve sonuçları açısından DMO’nun 2022 yılının mart ayında iş insanı Baz Berzenci’nin evine düzenlediği saldırıyla benzerlik taşıyor. Bugün DMO’nun planlarını analiz etmeye çalışan Kürt taraflar, saldırının KDP Lideri Mesut Barzani’nin ‘ticaret ve enerji alanındaki kollarını kesme girişimi’ olduğunu tahmin ediyor.
İran, Gazze’deki savaş ile Kızıldeniz’deki çatışmayı birbirine yaklaştırıyor
Ancak Bağdat'taki Şii siyasetçiler, İran'ın son yirmi yılda Kürtlere yaptığı gibi ‘baskı hamleleriyle’ kazanımlar elde edilebildiği sürece bunları yapmasına gerek olmadığını düşünüyor.
Erbil ve Bağdat'taki Kürt ve Şii tarafların liderleri için ortaya atılan en ikna edici teori, DMO’nun son saldırısının Gazze Şeridi'nden Kızıldeniz'e uzanan bir bağlam çerçevesinde olduğudur. Bu teoriye göre, Yemen'deki uzantısı olarak Husileri kaybetmekten korkan İran, zaman kazanmak için ya Erbil'de ABD ile çatışma mesafesini kapatma ya da Batı'nın askeri yığınaklarını sıcak sularda dondurma kararı aldı. Özellikle DMO'nun saldırılarında ABD’liler için bir şifre gibi görünebilecek “Size söz saldırılar durmayacak” şeklinde başka bir mesaj yollaması, bu teoriyi güçlendirdi.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.