5 maddede İsrail ve Hizbullah arasında yaşananlar

İsrail ve Hizbullah arasında son zamanlarda yaşananlar, çatışmaların seyri ve Hizbullah'ın Lübnan'daki rolü dikkate alındığında bölgeyi neler bekliyor?

İsrail'in Lübnan sınırına yakın konumdaki Kiryat Shemona kentinde hazır bekletilen topçu mermileri, 1 Eylül 2019 (AFP) 

Son günlerde yaşananlar, Hizbullah ve İsrail arasındaki en ciddi çatışmalardan biriydi.

Suriye’de bir hava saldırısıyla başlayan şey, gitgide kızışan olaylar dizisine dönüştü: Lübnan’ın başkentindeki insansız hava aracı saldırısı ve sınırda düzinelerce top atışının yapıldığı bir çatışma...

Şiddet, iki taraf arasında yıkıcı başka bir çatışmaya dair endişe yarattı. Fakat iki taraf da hayli dikkatli davranıyor.

1- Hizbullah ve İsrail arasında neler oluyor?

Geçtiğimiz birkaç hafta, iki ezeli düşman arasındaki çatışmalarda önemli bir artışa tanıklık etti. Küçük çatışmalar olağandışı değilse de bu çatışmalar dizisi yıllardır görülenler arasında en ciddisiydi.

Bu çatışmalı dönem İsrail’in Suriye’de iki Hizbullah üyesini öldüren bir hava saldırısı gerçekleştirmesiyle başladı. İsrail ordusu, Hasan Zabib ve Yasir Dahir’in silahlı insansız hava araçları kullanmak için İran ordusu tarafından eğitilmiş Lübnan vatandaşları olduğunu, hava saldırısının İsrail’e saldırma planlarını engellediğini söyledi.

Bu saldırının hemen ardından İsrail, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta Hizbullah'ı hedef alan başka bir operasyon gerçekleştirdi. Bu, iki taraf arasında 2006 yılında patlak veren ve büyük yıkıma yol açan savaştan beri ilk kez oluyordu. Hizbullah, İsrail'in bir insansız hava aracının Dahiya muhitindeki medya ofisinin çatısına düştüğünü, bir diğerininse yakınlarda patladığını söyledi.

Her iki insansız hava aracı da patlayıcıyla yüklüydü ve daha sonrasında operasyonun Hizbullah'ın füze programına yakıt üretmek için kullanılan bir sistemi hedef aldığı bildirildi.

Birkaç gün sonra Hizbullah bu saldırıya Lübnan-İsrail sınırındaki bir İsrail askeri devriyesine tanksavar füzeleri ateşleyerek yanıt verdi. Saldırıda hiçbir asker hayatını kaybetmedi. Ancak İsrail ordusu, füzelerin Lübnan'dan, Marun el-Ras köyünden ateşlendiği noktalara yaklaşık 100 top mermisiyle misilleme yaptı ve sınır bölgesindeki vatandaşlarına içeride kalmalarını emretti. ​

2- Son çatışmaların ardında neler yatıyor?

On yıldan uzun bir süredir Hizbullah ve İsrail birbirlerini ayıran sınırda çıkacak yeni çatışmaların iki tarafa da ağır hasar vereceğine dair ortak bir kanıyla huzursuz bir barışı sürdürüyordu.

Suriye İç Savaşı bu denklemi değiştirdi. Hizbullah, müttefiki -ve kilit destekçilerinden- Beşar Esad'ı ve Esad’ın ülkesinin Hizbullah'ın baş destekçisi İran'dan Lübnan'a silah sevkiyatındaki kanal rolünü korumak için savaşta yerini aldı.

İran zamanla, daha gelişmiş füzelerin Hizbullah'a transferini kolaylaştırmak için Suriye'deki artan nüfuzunu kullanmıştı. İsrail bu füzelerin gelecekteki bir çatışmada İsrail şehirlerini hedef alması durumunda, Lübnan merkezli grup üzerindeki muazzam askeri avantajının zayıflayabileceğine dair endişe duyuyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Suriye’deki Hizbullah üyelerine karşı ve Dahiya’da düzenlenen saldırıların her ikisi de Hizbullah’ın Lübnan’da daha gelişmiş bir füze sistemi kurma girişimlerine zarar vermeyi amaçlıyordu.

Fakat asıl mesele, İsrail ve İran’ın birbirlerini varoluşsal tehdit olarak görmesi. İsrail, İran’ın nükleer silah üretmesini durdurmak için İran’a karşı askeri harekat tehdidini defalarca tekrarlamıştı. İran'sa, Hizbullah'a verdiği askeri destek de dahil olmak üzere bölgedeki askeri manevralarını bir İsrail saldırısı tehdidini kullanarak meşrulaştırmıştı.

İsrail ve İran arasındaki gerilimler, ABD'nin dönüm noktası olan nükleer anlaşmadan çekilmesiyle şiddetlendi; ki çoğu ülke, anlaşmanın İran'ın nükleer silah üretme projesini engellemekte başarılı olduğuna inanıyordu.

3- İsrail ve Hizbullah bir savaşın eşiğinde mi?

Hizbullah - İsrail çatışmasına dair ilginç noktalardan biri, her ikisinin de ilan edilmemiş kesin “kırmızı çizgiler” içinde hareket etmesi: Bu her iki tarafın da ne tür eylemlerin geniş bir çatışmaya yol açacağının farkında olduğu anlamına geliyor.

Bu, iki tarafın en son çarpıştığı 2006'da zor yoldan öğrenilen bir dersti. Savaş, Hizbullah'ın iki İsrail askerini kaçırmak için yaptığı şaşırtıcı bir sınır ötesi baskınla patlak vermişti. Hizbullah, kaçırdığı askerleri Lübnanlı esirlerin serbest bırakılması için İsrail'e karşı bir koz olarak kullanmayı ummuştu, fakat bunun yerine yaklaşık bin Lübnanlı sivilinin ölümüne yol açan şiddetli bir İsrail saldırısına yol açmıştı. 44 İsrailli sivil de Hizbullah roketleri nedeniyle hayatını kaybetmişti.

Bu savaşı doğuran kıvılcım, Hizbullah'ın kırmızı çizgilerin nerede olduğuna dair yanlış bir hesaplamaydı. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, operasyonun böyle bir tepkiye neden olacağına inanmadığını, inansaydı böyle bir operasyonu gerçekleştirmeyeceğini açıkça söylemişti.

O zamandan bu yana, her iki taraf da savaşa yol açacak başka bir hata yapmamaya özen gösterdi. Son birkaç haftanın olaylarının bu kırmızı çizgileri zorladığı kesin ama çizgiler savaşı yakın bir olasılık kılacak kadar dönüştürülmedi.

İsrail, Suriye üzerinden gerçekleştirilen silah transferini durdurmak için Hizbullah hedeflerine yönelik bir dizi saldırı gerçekleştirdi. Hizbullah’ın bu saldırılara verdiği tepkiler de şimdiye kadar Suriye topraklarından geldi - Golan Tepeleri’ndeki hedeflere karşı.

Son iki haftanın çatışmalarını farklı kılan şey, Suriye'de iki Hizbullah mensubunu öldüren saldırının ve Beyrut'taki insansız hava aracı saldırısının Hizbullah'ın gözünde kırmızı çizgilerin ötesinde olmasıydı.

Fakat yine de Hizbullah’ın tepkisi bir savaşı körüklememek için dikkatlice hesaplanmıştı. Saldırı Lübnan sınırındaki İsrail askerlerini hedef alsa da -ki bu nadir görülen bir olay- sınırlı bir saldırıydı. Hizbullah birçok yüksek değerli askeri hedefi vurabilirdi, fakat bunun yerine tek bir İsrail askeri aracını seçti.

Bu çatışmaların sonu henüz gelmemiş olabilir. Hizbullah gelecekte Lübnan semalarında faaliyet gösterecek İsrail hava araçlarını vuracağına söz verdi, fakat bunu yapsa bile, İsrail'in olayı daha fazla kızıştırmayacağı varsayımıyla yapacak.

 

 

4- Hizbullah kimdir ve Lübnan'daki rolü nedir?

Hizbullah, İsrail’in güney Lübnan’ı işgaline son vermek amacıyla 1980’lerde kurulan Lübnanlı bir Şii hareketi. İran Devrim Muhafızları'nın yardımıyla kurulmuş ve İran'ın Ayetullah Humeyni'sine sadakatini ilan etmişti.

Grup, ilk yıllarında kendisini Filistin davasının destekçisi ve Lübnan’ın büyük ölçüde fakirleşmiş Şii nüfusunun sesi olarak konumlandırdı.

Lübnan’daki iç savaş boyunca, amaçlarına ulaşmak için, adam kaçırma ve bombalamaların da dahil olduğu terör eylemlerine başvurdu. İç savaş sona erdiğinde Hizbullah, İsrail askerleri 2000 yılında geri çekilene kadar İsrail’in güney Lübnan’ı işgaline karşı gerilla hareketine devam etti.

Hizbullah, iç savaştan sonra silah bırakmayan tek milis gruptu ve sonrasında bu askeri gücünü, iradesini Lübnan’a dayatmak için kullandı. Askeri kanadının Lübnan’ın ulusal ordusundan daha güçlü olduğuna inanılan grup, ABD ve Birleşik Krallık tarafından terör örgütü olarak kabul ediliyor.

Ancak Hizbullah yalnızca bir askeri örgüt değil, Lübnan’da ciddi bir desteğe ve hükümet pozisyonlarına sahip büyük bir siyasi ve toplumsal güç. Hizbullah ve siyasi müttefikleri, Lübnan'daki 2018 seçimlerinde parlamentodaki sandalyelerin yarısından biraz fazlasını kazanmıştı.

Hizbullah, sağlık ve eğitim alanındaki rolüyle de, takipçileri için muazzam bir sosyal güvenlik sistemi sürdürüyor. Genellikle ulusal hükümete ayrılan işlevlerdeki devasa rolü nedeniyle, “devlet içinde devlet” olarak adlandırılıyor.

5- Peki şimdi ne olacak?

Şu anki çatışmalar yakında sönecek, ama belirsiz olan İsrail'in Hizbullah'ın füze sistemlerine saldırmaya ne kadar istekli olduğu.

Hizbullah’ın son saldırılara tepkisi, İsrail’in gelecekteki saldırılarına karşı caydırıcılığını yeniden canlandırmayı amaçlıyordu. Fakat İsrail hükümeti, Hizbullah'ın füze programına karşı uygun gördüğü her yerde daha fazla saldırıda bulunacağını daha fazla dile getiriyor.

Geçtiğimiz hafta İsrail ordusu, Lübnan’daki füze programından sorumlu olduğunu iddia ettiği üç üst düzey İranlı subayın isimlerini yayımladı. Çarşamba günüyse, Lübnan'ın Bekaa Vadisi'nde yüksek isabetli bir füze fabrikası olduğu iddia edilen bir yerin uydu görüntülerini paylaştı.

Bütün bunlar İsrail’in en azından Lübnan’daki saldırılarına devam etmeyi düşündüğünü gösteriyor. Böyle bir senaryoda, Hizbullah'ın da aynı şekilde cevap vereceği neredeyse kesin.

Nasrallah ayrıca misillemelerin sona ermediğinin işaretini vermiş ve Lübnan’ın üzerinde faaliyet gösteren İsrail insansız hava araçlarını vurmaya söz vermişti.

İsrail, olası bir çatışmada Lübnan’ın hiçbir bölümünü sakınmayacağını söyledi. Ve Hizbullah’ın elindeyse, İsrail’in uzak noktalarına bile menzili yeten binlerce roket var.

Tüm bunlar, bu “kırmızı çizgilerin” zorlanmasını fazlasıyla riskli bir hale getiriyor.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/world

Independent Türkçe için çeviren:  Noyan Öztürk

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU