Biden ve Şi zirvesinden öne çıkanlar: Fentanil, yapay zeka ve ordular arası iletişim

ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, bir yılın ardından ilk kez yüz yüze görüştü

Şi ve Biden, ileriki dönemde iletişim kanallarını açık tutacaklarını söyledi (Reuters)

ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Kaliforniya eyaletindeki San Francisco'da dün düzenlenen Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) zirvesi kapsamında bir araya geldi.

Bir yıl aranın ardından ilk kez yüz yüze görüşen iki lider, 4 saatlik toplantının ardından fentanil üretimine karşı önlemlerin artırılması, ordular arası iletişimin yeniden sağlanması, iklim krizine karşı adım atılması ve yapay zeka alanında ortak çalışma yürütülmesi gibi konularda uzlaşmaya vardı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Biden ve Şi, en son geçen yıl kasımda Endonezya'daki G20 Zirvesi'nde yüz yüze görüşmüştü. Bu yıl Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de düzenlenen G20 Zirvesi'ne Biden katılırken Çin lideri gitmemişti. 

Öte yandan Tayvan meselesindeki anlaşmazlık, zirvede bir neticeye kavuşturulamadı. Benzer şekilde Gazze savaşında İran-Çin ilişkileriyle Ukrayna savaşında Pekin-Kremlin hattındaki durum, iki lider arasındaki görüşmelerde sonuca bağlanmadı. 

Biden'ın "çok verimli" diye nitelediği zirvenin ardından yaptığı basın açıklamasında Şi'yi "halen diktatör olarak gördüğünü" söylemesi de gündeme oturdu. ABD lideri, şubatta Şi'ye diktatör dendiğinin hatırlatılması üzerine, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:  

Bakın o, tamamen bizimkinden farklı bir yönetime dayanan, komünist ülkeyi yöneten bir kişi olması anlamında diktatör.

İki liderin görüşmesinden öne çıkan başlıklar şöyle:

1 - Ordular arası iletişim yeniden kurulacak

Biden, zirveden sonra yaptığı açıklamada, Çin'le askeri alanda "açık, net ve doğrudan iletişime geri döndüklerini" belirterek, bunun büyük önem taşıdığını vurguladı. 

Eski ABD Savunma Bakanlığı Ortadoğu'dan Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Michael Mulroy, Birleşik Krallık'ın (BK) kamu yayıncısı BBC'ye, iki süper gücün orduları arasında doğrudan iletişimin kritik olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: 

Soğuk Savaş'ta ABD ve Sovyetler Birliği, iki nükleer güç arasında bir savaşa neden olabilecek herhangi bir kazayı önlemek ya da niyetlerin yanlış anlaşılmasını engellemek için her zaman askeri iletişim kanallarını açık tutmuştur. Çin ve ABD arasında da böyle bir iletişim olması gerekli.

Askeri iletişim kanallarının açık tutulması, iki lider arasında yapılacak telefon görüşmeleri için de geçerli olacak. Biden, "Birbirimize doğrudan telefon açabilmemiz ve hemen iletişim kurabilmemiz için anlaşmaya vardık" dedi. 

Pekin yönetimi, eski Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin geçen yıl ağustosta Tayvan'a ziyaretine tepki göstererek, Washington'la askeri iletişimi kesmişti. Çin ayrıca ziyaretin ardından Tayvan etrafında füzle atışlarını da içeren kapsamlı tatbikatlar düzenlemişti.

BK'nin tanınmış gazetelerinden Guardian, yeni anlaşma gereği ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in Çinli mevkidaşıyla doğrudan iletişim kurabileceğine işaret etti. Çin Savunma Bakanı Li Şanfung, bir süreliğine ortadan kaybolmasının ardından 24 Ekim'de görevden alınmıştı. Pekin yönetimi pozisyona henüz birini atamadı.

ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarından CNN'e konuşan ABD'li yetkililerse, özellikle geçen yıl yaşanan casus balon krizinin, iki ülke arasında doğrudan askeri iletişimin ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini söyledi.

2 - Tayvan "en tehlikeli mesele" olarak kalmaya devam ediyor

Askeri iletişim alanında kaydedilen olumlu gelişmeler, uzun süredir iki ülke arasında anlaşmazlığa yol açan Tayvan meselesine yansımadı. 

Şi, "ABD-Çin ilişkilerindeki en büyük ve potansiyel olarak en tehlikeli mesele" diye nitelediği Tayvan sorununda, Washington yönetiminden adayı silahlandırmayı durdurmasını istedi.  
 

reuters.JPG
Şi liderliğindeki Çin heyetiyle Biden önderliğindeki ABD heyeti, görüşmede birçok konuyu masaya yatırdı (Reuters)


ABD'den "Tayvan'ın Çin'le barışçıl birleşmesini desteklemesini" talep eden Şi, "tek Çin" politikasıyla Tayvan'ın anakaraya entegre edilmesinde kararlı olduklarını ve bunun engellenmesine izin vermeyeceklerini vurguladı. 

Öte yandan BK merkezli haber ajansı Reuters'a konuşan ve kimliğinin gizli tutulmasını isteyen üst düzey bir ABD'li yetkili, Şi'nin "barışçıl birleşmeyi" savunma açıklamasının, Pekin'in Tayvan'ı işgal etmeye hazırlanmadığını gösterdiğini savundu.

"Çin sömürgeleştirme yapmayacak"

Çin devletine ait Xinhua'nın aktardığına göre Şi, Tayvan meselesinde "Modası geçmiş sömürgeleştirme ve yağmalama yolunu takip etmeyeceklerini ve hegemonya kurmayacaklarını" söyledi. 

Biden ise Tayvan'da ocakta yapılacak başkanlık seçimlerine işaret ederek, Pekin yönetiminden sürece müdahale etmemesini istedi. ABD Başkanı, Pekin'in "tek Çin" politikasına saygı duyduğunu belirterek, "Bu tavrımı değiştirmedim" dedi. Biden, bölgede istikrar ve barışın bozulmasına izin vermeyeceklerini de belirtti. 

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, Birleşmiş Milletler'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.

Tibet ve Tayvan yanlılarından eylem

İki liderin görüşmesi sırasında, San Francisco'daki Çin Büyükelçiliği önünde toplanan bir kalabalık Pekin karşıtı sloganlar atarak protesto gösterisi düzenledi. Göstericilerin elinde Tibet ve Tayvan bayrakları olduğu dikkat çekti. 
 

afp (1).jpg
Tibet destekçileri, görüşme gerçekleşirken San Francisco sokaklarında Pekin karşıtı protesto düzenledi (AFP)


Öte yandan Pekin yanlısı bir grup da Şi'yi destekleyen sloganlarla karşı eylem düzenledi.

3 - Biden, Şi'den İran'a baskı yapmasını, Rusya'ya silah satmamasını istedi 

İki liderin görüşmesinde Gazze ve Ukrayna'daki savaşlar da gündemdeydi.

ABD'li yetkilinin Reuters'a aktardığına göre Biden, görüşmenin basına açık kısmına geçilmeden önce Şi'den, Gazze'deki savaşın bölgeye yayılmasını engellemeye yönelik adımlar atması için İran'a baskı uygulamasını istedi.

Londra merkezli Farsça haber kanalı Iran International'ın internet sitesindeki haberde, Çin ve İran ilişkilerinin son dönemde özellikle petrol alanında geliştiğine işaret edildi. İran'ın geçen ay günde 1,4 milyon varil petrol ihraç ettiği, bunun çoğunun Çin'deki rafinerilere gönderildiği belirtildi.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları'nın 7 Ekim'de başlattığı Aksa Tufanı operasyonuna, İsrail de Demir Kılıçlar operasyonuyla yanıt vermişti. 

ABD, Hamas'ın saldırılarını "barbarca" diye niteleyerek, İsrail yönetimine diplomatik ve askeri destek sunmuştu. Çin ise İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırılarına tepki göstermiş, Hamas'ı kınamamıştı. 

"Biden anlattı, Şi dinledi"

Ayrıca Biden'ın Ukrayna savaşında Şi'den Rusya'ya askeri destek sağlamamalarını istediği de aktarıldı. Washington geçen yıl Pekin yönetimini Kremlin'e silah satmakla suçlamış, Çin ise iddiaları yalanlamıştı.

Kimliğinin açıklanmasını istemeyen ABD'li bir yetkilinin Guardian'a aktardığına göre İran ve Rusya'yla ilgili meselelerde konuşmanın çoğunu Biden yaparken, Şi genel olarak dinleyici pozisyonundaydı. 
 

afp 1.jpg
Pekin yanlıları, San Francisco'da Biden'ı görüşmeye götüren araç konvoyunu izledi (AFP)


ABD'nin tanınmış gazetelerinden New York Times (NYT) da Şi'nin bu meselelerle ilgili nasıl bir yol haritası izleyeceğinin belli olmadığına işaret etti

4 - İklim krizine karşı ortak hareket 

Dünyanın en fazla karbon salımı yapan iki ülkesi konumundaki ABD ve Çin, metan emisyonlarının azaltılmasında ortak çalışmayı kabul etti. İki lider, 2030'a kadar yenilenebilir enerji kaynaklarının en az üç katına çıkarılması için küresel çalışmaları destekleme kararı da aldı. 

BK merkezli düşünce kuruluşu Chatham House'dan Bernice Lee, BBC'ye "Bu küçük fakat iklim krizi açısından önemli bir adım" dedi.

ABD merkezli Dünya Kaynakları Enstitüsü'nden David Waskow da "Çin dünyanın en büyük metan emisyonu yapan ülkesi. Bunun azaltılmasına yönelik ciddi adımlar, yakın vadede küresel ısınmanın yavaşlatılması için elzemdir" ifadelerini kullandı.
 


5 - Şi, Biden'dan yaptırımları kaldırmasını istedi

Biden ve Şi, yapay zekayla ilgili risk ve güvenlik konularının tartışılması için iki ülkeden uzmanların bir araya getirilmesinde anlaştı. Liderler, yapay zekanın askeri ve nükleer operasyonlarda kullanılmasının ciddi riskler yarattığında mutabık kaldı. 

Öte yandan Şi, özellikle teknoloji alanında ABD'nin uyguladığı yaptırımları kaldırmasını isteyerek, şunları söyledi: 

Çin'in teknolojik ilerlemesini engellemek, yüksek seviyeli kalkınma sürecini kontrol altında tutmaya çalışmak ve Çin halkını kalkınma hakkından mahrum etmekten başka bir şey değildir.

Biden'ın bununla ilgili herhangi bir adım atıp atmayacağıysa henüz netleşmedi.

6 - Çin, fentanile karşı harekete geçecek

Biden, görüşmede fentanilin 18-49 yaş arası ABD yurttaşlarının ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer aldığına dikkat çekerek, bu uyuşturucunun akışını önlemek için Şi'yle anlaştıklarını belirtti. 

"Bu hayat kurtaracak bir gelişme" diyen Biden, Çin liderinin konuyla ilgili kararlılığını takdir ettiğini söyledi.

Anlaşma kapsamında Pekin yönetimi, ülkede fentanilde kullanılan kimyasalları üretip satan şirketlerin peşine düşecek. 
 

ap.jpg
Şi ve Biden, 265 hektarlık alana kurulu malikanenin bahçesinde yürüyüş yaptı (AP)


"Biden, Şi'nin eşinin doğum gününü kutladı"

Görüşmede öne çıkan ilginç detaylardan biri de Biden'ın, Şi'nin eşi Peng Liyuan'ın 20 Kasım'daki doğum gününü kutlaması oldu. 81 yaşında girecek ABD liderinin doğum günü de aynı tarihte.  

Kimliğinin gizli tutulmasını isteyen ABD'li bir yetkili, Şi'nin 61 yaşına girecek eşinin doğum gününü yoğun programı nedeniyle unuttuğu için utandığını söylediğini aktardı. 

"Görüşme, altın madeni sahibinin malikanesinde yapıldı"

NYT'nin ayrı bir haberindeyse, iki lider arasındaki  zirvenin düzenlendiği kır evi Filoli'nin, 1850'lerde Kaliforniya'da başlayan altına hücumda (Gold rush) zenginleşen William Bowers Bourn II'ye ait olduğuna dikkat çekildi.

ABD'deki en büyük altın madenlerinden birine sahip olan Bourn ailesine ait malikanenin, Google ve Meta gibi teknoloji devlerinin merkez ofislerine 30 dakikalık sürüş mesafesinde olduğu yazıldı.


Independent Türkçe, New York Times, CNN, Wall Street Journal, South China Morning Post, Guardian, BBC, Iran International, Reuters, Xinhua, AA

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU