ABD’nin son hava saldırısı, el-Kaide’nin Suriye’deki hikayesinin son düğümü mü olacak?

ABD dün El-Kaide’nin Suriye liderliğine hava saldırısı düzenledi. Örgüt, Suriye’deki savaşa 2012’de dahil olmuştu

Fotoğraf: AFP

Amerika Birleşik Devletleri dün Suriye’nin İdlib şehrine bağlı Kefr Calis’teki bir noktaya hava saldırısı düzenledi. 

ABD Hava Kuvvetlerine ait bir savaş uçağının tek seferde 6 atış yaptığı saldırı, Huras ed Din isimli askeri bir gruba ait merkeze yönelikti. 

Uçağın hedef aldığı bu binada Huras ed Din ile Ensar el Tevhid gruplarının ana bileşeni olduğu “İnananları Teşvik Et” isimli muhalif askeri koalisyonun toplantısı vardı.

Toplantıda 22’si Ensar el Tevhid’den olmak üzere 40’tan fazla savaşçı hayatını kaybetti.

ABD: Suriye'de el-Kaide'yi vurduk

Saldırıdan saatler sonra ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) bir açıklama yaparak saldırının el-Kaide’nin Suriye kolu liderlerini hedef aldığını duyurdu.

Açıklama CENTCOM adına Yarbay Earl Brown tarafından yapıldı.
 


Açıklamada Kuzeybatı Suriye’nin el-Kaide için ‘güvenli bölge’ olmaya devam ettiği iddia edilerek,  “Suriye'yi güvenli bir sığınak olarak kullanmalarını önlemek için aşırılık yanlılarını hedef almaya devam edeceğiz” denildi.

Saldırı, Rusya ve Şam yönetiminin birlikte yürüttüğü İdlib operasyonunda ilan edilen ateşkesin yürürlüğe girdiği gün gerçekleştirildi.

CENTCOM’un açıklamasında, el-Kaide’nin bu bölgede Batı’daki “terörist faaliyetleri” aktif olarak koordine ettiği öne sürülüyor. 

Huras ed Din ile Ensar el Tevhid isimli grupların başlattıkları operasyon dalgası ise özellikle Lazkiye kırsalında rejim, rejim yanlısı milisler ve Rusya'yı yer yer zorluyor. 

Bin 500 kişilik bir askeri güce sahip olduğu tahmin edilen Huras ed Din savaşçılarının önemli bir kısmı, el-Kaide’nin Suriye kolu olarak faaliyet gösterirken el-Kaide’den kopan ve kendini fesheden Nusra Cephesi’nin eski militanları.

Son saldırının 7 yıllık hikayesi

Çoğu da Nusra’nın feshedilmesinden ve ana liderlikten kopmasından rahatsız olan “kırgın militanlar.”

Nusra Cephesi, 2016 yazında El Kaide lideri Eymen el Zevahiri’nin “izniyle” kendini feshedip önce Şam’ın Fethi Cephesi (ŞFC) Halep’in tekrar Suriye rejimi-Rusya-İran bloğunun kontrolüne girmesi üzerine ise Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ismini aldı.

O tarihe kadar el-Kaide’yle organik ilişkisini hiçbir zaman reddetmeyen Nusra, El Kaide tezlerine sıkı sıkıya bağlı olsa da Afganistan ve Irak’ta yaptıklarından daha farklı bir yöntem izleyerek Suriye’de tabanını genişletti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Sadece cephelerde savaşmayan, gıda, yakıt ve giyecek yardımları gibi sosyal faaliyetler de düzenleyen örgüt bu yolla hatrı sayılır bir halk desteği kazanmayı başardı.

Kontrol ettiği bölgelerde asayiş ve adliye sistemini işler hale getirip bir devlet gibi hareket eden Nusra Cephesi, dünyanın dört bir yanından gelen savaşçılar sayesinde büyük bir askeri güç olarak Suriye İç Savaşı’nın cephelerinde önemli roller üstlendi.

Bazı ÖSO gruplarıyla ideolojik olarak anlaşamasalar da muhalif grupların kendi aralarında kurduğu askeri koalisyonlara katılarak bu ittifaklara sadık kalması Nusra Cephesi’nin “Sadık bir müttefik” olarak kabul edilmesinin yolunu açmıştı. 

IŞİD-Nusra ayrışması Nusra'yı zayıflattı

2013’ün ortalarına kadar Suriye’de en güçlü grup Nusra Cephesi’ydi. Ama o yıl işler Nusra aleyhine değişmeye başladı.

Örgütün içindeki yabancı savaşçılar, o dönem Irak’tan Suriye’ye doğru genişleyen Irak ve Şam İslam Devleti’ne katıldı. IŞİD o dönem el-Kaide’yi kendilerinin temsil ettiğini iddia etmiş ve bu iddia Nusra Cephesi içindeki yabancı savaşçılar arasında kabul görmüştü. 

El-Kaide lideri Eymen el Zevahiri’nin IŞİD’i yalanlayan açıklamalarına rağmen binlerce yabancı savaşçı IŞİD saflarına geçti. Nusra ise daha “Suriyeli” bir yapıya büründü. Ancak bu, Nusra Cephesi’nin güçten düşmesinin önüne geçemedi. IŞİD-Nusra ayrışmasının ardından Nusra Cephesi eski gücüne hiçbir zaman ulaşamadı.

Nusra önce ŞFC sonra HTŞ oldu

El-Kaide ile organik bağının Suriye’nin geleceğinde meşru bir güç olmasının önünde büyük bir engel olduğunu fark eden örgüt, el-Kaide liderliğe ile anlaşarak ana gövdeden ayrıldı. Kendini feshetti. Daha önce hiçbir zaman yüzünü göstermeyen Nusra Cephesi’nin lideri Ebu Muhammed el Golani ilk kez dünya kamuoyuna yüzünü gösterdi ve 2016’da Şam’ın Fethi Cephesi’nin (ŞFC) kuruluşu ilan edildi. 
 

Golani ilk.jpg
Nusra Vephesi lideri Colani ilk kez bu fotoğrafla yüzünü gösterdi


Ancak ŞFC hikayesi 1 yıl sonra son buldu. Örgüt, 2017’nin başlarında birçok farklı yapının içinde bulunduğu HTŞ’nin kuruluşunu ilan etti. HTŞ’nin kurucuları arasında daha sonra aralarında büyük çatışmaların yaşanacağı ılımlı eğilimli Nureddin Zengi Tugayları da bulunuyordu. 

Huras ed Din: el Kaide biziz

Dün ABD’nin bombaladığı Huras ed Din isimli grup ise 2018 yılının son aylarında kuruldu. El-Kaide’ye bağlılık ilan etti ve Nusra Cephesi’nin kendini feshetmesinin yanlış olduğunu ilan ederek ideolojik bir tutum benimseyen ve tabanını genişletmeye çalışan bu grup şimdi ABD’nin Suriye’deki öncelikli hedefleri arasında yer alıyor.

CENTCOM da açıklamasında şu an Rusya ve Suriye ordusuyla büyük bir “son savaşa” hazırlanan (her ne kadar ABD’nin “terör” listesinde bulunuyor olsa da) HTŞ’yi değil Huras ed Din’i el-Kaide yapılanması olarak kabul ettiğini duyurmuş oldu.
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU