Temiz su kıtlığı 2050 yılına kadar dünyada yaklaşık 6 milyar insanı tehdit ediyor. Özellikle Sahra Altı Afrika ve Ortadoğu'daki ülkelerin şiddetli su stresine maruz kalması bekleniyor. Diğer yandan İtalya, İspanya ve Belçika gibi Avrupa ülkeleri de yüksek su risklerinden mustarip. Nüfus artışı, yoğun kaynak tüketimi ve iklim değişikliğinin daha da kötüleştirdiği artan kuraklık gibi su arzı nedeniyle durumun daha da kötüleşmesi bekleniyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) tarafından yakın zamanda yayınlanan bir su kıtlığı risk değerlendirme raporu, birçok ülke üzerinde ağır bir yük oluşturan, benzeri görülmemiş su krizini gözler önüne serdi. Yeni veriler, dünya nüfusunun dörtte birine ev sahipliği yapan 25 ülkenin, yıllık olarak çok yüksek su stresine maruz kaldığını gösteriyor. Su kıtlığı, su temininde niceliksel veya niteliksel bir eksiklik olarak tanımlanır. Son on yılda küresel su kullanımı nüfus artışının iki katı oranında arttı. Bugün dünya nüfusunun yaklaşık üçte ikisi yılda en az bir kez şiddetli su kıtlığı yaşıyor ve 2,3 milyar insan su sıkıntısı çeken ülkelerde ikamet ediyor. Ayrıca dünya nüfusunun yüzde 26'sını temsil eden iki milyar insan, güvenli bir şekilde yönetilen içme suyu hizmetlerine erişimden yoksun durumda.
Arap ülkeleri de hali hazırda tatlı su ihtiyacını karşılama konusunda ciddi bir krizle karşı karşıya. Bu risklere karşı bağışık değiller. Arap Çevre ve Kalkınma Forumu (AFED), Arap bölgesinin su stresine karşı en savunmasız bölgeler arasında yer aldığını belirtiyor. Sınırlı yenilenebilir kaynaklar ve mevcut kaynakların aşırı kullanımı nedeniyle 18 Arap ülkesi, su kıtlığı yaşayan ülkeler kategorisine girdi. 14 Arap ülkesi de dünyanın en fazla su kıtlığı çeken ülkeleri arasında yer alıyor.
Irak ve Suriye'de onlarca yılın en büyük kuraklığı, milyonlarca insanın hayatını ve geçim kaynaklarını tehdit ediyor. Öyle ki bu yaz Dicle ve Fırat nehirlerindeki su seviyeleri rekor seviyelere indi. Bu durum tarımsal üretimin azalmasına, su kaynaklı hastalıkların artmasına ve bölge sakinlerinin yer değiştirmesine neden oldu. Söz konusu durum, kuraklık, iklim değişikliği, nüfus artışı ve nehrin geçtiği diğer ülkelerin akan su miktarını kontrol etmesi gibi bir dizi faktörle bağlantılı.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.