Basmat Tabun kasabasında aynı aileden beş kişinin maskeli üç silahlı saldırgan tarafından öldürüldü. Olayın ardından onlarca vatandaş, İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir'in karşısına çıkarak, bakanlığı ve polisi katliamdan sorumlu olmakla suçladı. İslami Hareket Birleşik Arap Listesi Başkanı Temsilci Mansur Abbas ise, İsrail'deki Arap vatandaşlarının kanının dökülmesine göz yumulduğunu söyleyerek, Binyamin Netanyahu hükümetinin görevden alınması çağrısında bulundu.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, dün suç mahalline yaptığı ziyaret sırasında “Bu katliam, İsrail hükümetleri ve özellikle de suç gruplarının toprakları kasıp kavurmasına izin veren, Arap kasabalarını önceki hükümet döneminde oluşturduğumuz polis gücünün varlığından, etkisinden ve etkinliğinden arındıran mevcut İsrail hükümeti için bir utançtır” ifadelerini kullandı.
Abbas, “Siyasi durumu değiştirmenin bedelini ödüyoruz. Çünkü toplumumuzun bir kesimi suç yolunu seçmiş. Organize çeteler, masum aile bireylerini öldürüp birbirlerini hedef alıyorlar. Bizim sorumluluğumuz, bir yandan suç örgütlerine göz yuman bu kötü hükümeti devirmek, diğer yandan da yasal yerel sivil muhafızlarla Arap toplumumuzu korumaktır” dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kanlı bir gün
İsrail’deki Arap toplumu, çarşamba günü kanlı bir güne tanık oldu. İki silahlı adam, sabah saatlerinde önce tüccar Atıf Ebu Kuleyb'in arabasına el koydu. Ardından onu Hayfa'nın ana caddesinde vurdu. Bu olaydan beş saat sonra üç maskeli silahlı adam, Basmat Tabun'a geldi ve bir eve baskın düzenleyerek evdeki beş kişiyi öldürdü. Öldürülenler arasında henüz 14 yaşındaki Velid Dıleyke adlı çocuk, 17 yaşındaki ağabeyi Muhammed, 25 yaşındaki kuzenleri Muhammed Hasan Dıleyke, 49 yaşındaki anneleri Zeyneb ve 22 yaşındaki akrabaları Rabih Dıleyke bulunuyordu. Evin sahibi Hasan Dıleyke (50 yaşında) ise ağır yaralandı.
İsrail Polisi Sözcüsü Eli Levy, olay hakkında geniş çaplı soruşturma başlatıldığını söyledi. İki farklı hadisenin iç içe geçtiği yönündeki tahminlerini dile getiren Levy, sabahki cinayetin geçen hafta Hayfa'da bir kişinin öldürülmesine misilleme olarak gerçekleştiğini ifade etti.
Ancak Basmat Tabun'da toplanan Arap toplumunun sakinleri ve siyasi liderleri, sorumluluğu omuzlarından atmak için kolay çözümler arayan İsrail polisinin açıklamalarını reddederek şu ifadeleri kullandı:
Toplum olarak işlenen suçlara ilişkin sorumluluğumuzdan kaçmıyoruz. Ancak katiller, polisin ihmalkarlığından ve kendilerini yakalayamayacağından emin olmasaydı suç işlemezlerdi diyoruz. Polisin ve onun arkasındaki hükümetin suçla mücadele için gereken asgari çabayı göstermediğinden şüphemiz yok.
Suçun ortadan kaldırılması
Yüksek Arap Takip Komitesi Başkanı Muhammed Baraka, “İsrailli yetkililer, muhaliflerini yakalamak için her yere giderler. Onların toplumumuzu kana bulayan suçlulara ulaşamayacaklarına inanmıyoruz. İsteselerdi suçu ortadan kaldırabilirdi” dedi.
Polis Genel Müfettişi Kobi Shabtai de yaşananların ardından olay yerine geldi. Lahav 433 birimi ve diğer birimler de dahil olmak üzere, polis ve güvenlik kuvvetlerindeki mevcut tüm teknolojik imkanların olay yerinde kullanılması talimatını verdiğini açıkladı. Basmat Tabun kasabasına gidn Shabtai, polisin bu katliamın koşullarını araştırması amacıyla Pegasus casus programının kullanım iznini almak için hükümetin adli danışmanı Gali Baharav Miara ile görüştü. Shabtai, Miara’nın buna izin verdiğini bildirdi.
Herzog'dan başsağlığı mesajı
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un, Basmat Tabun’daki yerel meclis başkanı Raid Zubeydat'ı arayarak, katliam kurbanlarına başsağlığı dilemesi dikkat çekti. Zubeydat, polisin eylemsizliğine son vermesi, şiddeti ve suçu durdurmak için ciddi bir şekilde çalışmaya başlaması için Herzog’dan çabalarını iki katına çıkarmasını istedi. İbrahim Oğulları Derneği, bu suçla birlikte Arap toplumunda suç ve şiddet mağduru sayısının 184'e yükseldiğini bildirdi. Bunların arasında Batı Şeria'dan beş kurban ve Arap kasabalarında işlenen suçlarda öldürülen genç bir Yahudi de var.
Celile köyü ise hâlâ şok ve şaşkınlık içinde. Halk, köylerinin başına gelen felakete neredeyse inanmıyor, yaşananları idrak edemiyor. Basmat Tabun kasabasındaki bir görgü tanığı, “Yerde yatan cesetleri gördüm. Bazıları gençti. İnsanlar oraya akın etti. Çığlık sesleri duydum. Hayal bile edilemeyecek bir manzaraydı” dedi.
Cami imamı Şeyh Abdulkerim Hacacira, “Arap toplumumuzda bu beladan kurtulmak için iş birliği yapmalı ve el ele vermeliyiz. Zor bir duruma geldik. Din adamlarının ve ıslahatın itibarı büyük ölçüde azaldı. Bunun ıslahı için çalışmalar yapılacağını umuyoruz” ifadelerini kullandı.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.