SDG ile Arap aşiretleri arasında çatışma: 52 kişi öldü

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Arap aşiretleri arasında, Deyrizor’daki Conoco gaz sahası yakınlarındaki çatışmalar devam ediyor.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi verilerine göre çatışmalarda şu ana dek 52 kişi öldü.

Yerel kaynaklara göre ABD’ye ait savaş uçakları da bölgeye saldırı düzenledi.

Çatışmalar bölgede son yıllarda yaşananların en büyüğü olarak değerlendiriliyor.

Temmuz 2023 tarihinde başlayan silahlı çatışmalar IŞID ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nun (DMUK) devreye girmesiyle taraflar arasında Ağustos ayının ilk haftasında geçici olarak sonlanmıştı.

Taraflar arasındaki gerginliğin fitili, Deyr Ez Zor Askeri Meclisi’nin komutanı Abu Havle kod adıyla bilinen Ahmet El Hubeyl’in YPG-SDG’nin üst düzey komutanlarından Mazlum Abdi kod adıyla tanınan Ferhat Abdi Şahin tarafından 27 Ağustos günü Haseke’ye davet edilmesi ve bu davetin ardından tutuklanması ateşledi.
 

SDG çarşamba günü bir açıklama yaparak Hubeyl'in artık konseye liderlik etmeyeceğini açıkladı. Hubeyl ve diğer dört kişinin, "uyuşturucu kaçakçılığı dahil çok sayıda suç ve ihlale" karıştıkları iddiasıyla görevden alındıkları belirtildi.

Aşiretler SDG’nin tavrını keyfi bulduklarını ve bunu sürdürülen baskının devamı olduğunu belirterek duruma itiraz ettiler. Bu tutuklamanın ardından Baggara ve Ageydat aşiretleri ile SDG güçleri arasından çatışmalar yeniden başladı.

AA'nın bölgeden aktardığı bilgilere göre, Arap aşiretleri çatışmalar sonucu son iki günde Deyrizor ilinin doğu ve güneydoğusundaki tamamını Arap nüfusun oluşturduğu 24 köyü YPG'den aldı.

“Aşiretler ABD’nin tavrından rahatsız”

SDG ve Arap aşiretleri arasındaki çatışmalar, Fırat'ın doğusundaki Tabiye kasabası yakınlarında bulunan Conoco doğal gaz sahasında yaşandı.

Burada aynı zamanda ABD'nin öncülük ettiği IŞİD'le mücadele için kurulan Uluslararası Koalisyon'a bağlı birlikler de konuşlu bulunuyor.

Çatışmalar devam ederken Arap aşiretlerle SDG arasındaki çatışmasına sahne olan Deyrizor'da, ABD’de "İran destekli gruplara" hava saldırısı düzenlendiğini açıkladı. 

Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, Deyrizor'un doğusundaki Elbukemal'dan Fırat nehrine uzanan Cisr Haşebi olarak bilinen köprü ve çevresinde ABD’ye ait savaş uçakları iki askeri aracı hedef aldı.

Araçlardaki unsurlardan ölü ve yaralıların olduğu ayrıca araçlardaki mühimmatların patladığı bilgisi alındı.

Birleşik Ortak Görev Gücü-Doğal Kararlılık Operasyonu'ndan (Operation Inherent Resolve) yapılan açıklamada, Suriye'nin kuzeydoğusundaki gelişmelerin yakından izlendiği belirtilerek "bölgesel güvenlik ve istikrarı desteklemek üzere IŞİD'in kalıcı yenilgisini sağlamak için Suriye Demokratik Güçleri ile birlikte çalışmaya odaklanmış durumdayız" denildi.

İki taraf arasındaki çatışmalarda 50’den fazla insan hayatını kaybetti. Aşiret yetkilileri özellikle ABD’nin YPG-SDG güçlerini destekleyen tavırlarından ciddi derecede rahatsızlık duyduğu ve bu tavrın aşiretler arasından ciddi tepkiye neden olduğu ifade ederken, diğer taraftan örgütün sorunları şiddetle çözme girişimlerine başvurması aşiretlerin bir diğer tepki nedeni olarak ortaya çıkıyor.

“Halka zulüm yapılıyor”

Aşiretler ABD desteğiyle IŞİD’le mücadele ettiğini söyleyen SDG’nin kendilerini baskı altına aldığını, Fırat’ın doğusundaki uygulamalarının kabul edilemeyeceğini bu nedenle Suriyeli Kürtlerin ve Arapların temsilcisi olamayacağını ifade ederek, terörden arındırılmış bölgelerde bile saldırıların devam etttiğine dikkati çekiyor. SDG şiddetine ve haksızlıklarına karşı yapılan her karşı çıkışta önlerine IŞİD mücadelesinin çıkarıldığını, IŞİD ile mücadele bahanesiyle halka zulüm yapıldığını ifade ediyorlar.

SDG’nin resmi internet sitesinde yayınlanan açıklamada, “Güvenliği Güçlendirme Operasyonu”nun IŞİD hücrelerine ve suçlulara karşı başlatıldığı belirtilerek, “Operasyonun başlamasından bir süre sonra bazı dış güçler müdahale girişimlerinde bulunarak kirli planlarını uygulamak için bir fırsat olarak değerlendirmek istemişlerdir. Özellikle son üç günde SDG ve Deyrizor Askeri Meclisi ile Fırat suyunun batısına geçen Şam hükümetinin güvenlik kurumlarına bağlı silahlı çeteler arasında çatışmalar yaşanmıştır. Fırat nehrini ve Salihiyê hattına geçen çeteler halk arasında fitne ve çatışma çıkararak, çatışmaların SDG güçleri ile Dêrazor halkı arasında yaşanıyormuş gibi bir görüntü vermek istemişlerdir. Bu iddialar yalandır; nitekim güvenliği arttırma operasyonu Dêrazor halkı, bölgenin ileri geliri ve aşiretlerin talebi üzerine başlatılmıştır. Güçlerimiz ile Dêrazor halkı arasında herhangi bir çelişki ve sorun bulunmaktadır, tersine SDG’nin bölge halkını IŞİD zulmünden kurtardığı, şimdiye kadar koruduğu, bölgenin güvenlik ve istikrarını sağladığı herkes tarafından bilinen bir gerçektir” denildi. 

Türkiye gelişmeleri takip ediyor

Öte yandan Türkiye de yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyor. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada  "Deyr-Ez Zor kırsalında bölücü terör örgütünün Suriye’deki şubeleriyle bazı Arap aşiret unsurları arasında bir süredir yaşanan çatışmaları yakından ve kaygıyla takip ediyoruz. Bu gelişme, terör örgütünün, Suriye’nin kadim halklarını, üzerlerinde şiddet ve baskı uygulamak ve temel insan haklarını ihlal etmek suretiyle tahakküm altına alma girişimlerinin yeni bir tezahürüdür. Bu amaç ve niyetini DEAŞ’la mücadelede aktör olduğu savıyla perdelemek isteyen terör örgütünün gerçek mahiyetini, daha fazla gecikmeden ve bölgenin Suriyeli Kürtler de dahil kadim unsurlarının daha fazla acı çekmesine yol açmadan, destekçilerinin de görmesini umuyoruz” ifadelerine yer verildi.