Rus hava kuvvetlerinin, Nusra örgütünün İdlib’deki yüzü olan Heyetu Tahriru’ş Şam’a (HTŞ) ait askeri üssü imha ettiği haberi, bölgedeki Rusya- Türkiye anlayışlarının Suriye’deki akıbetine ilişkin soruları gündeme getirdi. Bir Rus diplomatik kaynak, Şarku’l Avsat’a ‘tüm hareketlerin Moskova ile Ankara arasındaki mevcut anlayışlar temelinde gerçekleştiğini’ aktarırken iki taraf arasında gerginlik unsurlarının veya koordinasyon seviyesinde bir düşüş olduğunu ise yalanladı.
Medya organları, Rus savaş uçaklarının geçen pazartesi günü gece yarısına doğru düzenlediği gece baskını ile HTŞ’nin askeri karargâhını yok ettiğini bildirmişti.
Rusya’nın resmi haber ajansı Sputnik’in haberine göre üst düzey bir saha kaynağı, Rus keşif uçaklarının Türkiye ile sınır kenti Sarmada’daki bir deposundan askeri teçhizat ve insansız hava aracı (İHA) içerdiğine inanılan kasaları ve terör örgütüne (Nusra Cephesi) ait çeşitli mekanizmaları tespit ettiğini bildirdi. Terör örgütü, söz konusu kasaları Batı cephesinden İdlib’e doğru taşıyor.
Kaynak şu açıklamada bulundu:
Rus keşif uçağı koordinatları doğru tespit etti ve savaş uçaklarıyla üç baskın yapılarak bunlarla mücadele edildi. Bu da hedeflenen karargahın tamamen yok olmasına yol açtı. İlk bilgiler, üç aracın imha edilmesinin yanı sıra en az 6 militanın öldüğünü, çoğu Çinli ve Çeçen militanların da yaralandığını gösteriyor.
Aynı şekilde Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Rusya’nın İdlib’deki askeri karargahı hedef alan saldırılarında HTŞ üyesi sekiz kişinin öldüğünü bildirdi.
Bir saha kaynağına göre SOHR, hedef alınan karargahın yeni inşa edildiğini açıkladı. Karargah, hava saldırılarından korunmak amacıyla bölgedeki çiftlikleri kaplayan yeşil yoğunluğundan ve ağaçlardan yararlanmak için, yakın zamanda Nusra militanları tarafından İdlib şehrinin batısındaki Tel er-Rumman yakınındaki tarım arazilerinde inşa edildi. Ancak aktarılana göre istihbarat bilgileri ve havadan keşif operasyonlarının yoğunlaşması, karargahı tespit etmek ve onunla son derece hassas bir şekilde ilgilenmek için yeterliydi.
Rusya’nın sessizliği
Olayın dikkat çekici yanı, Rusya Savunma Bakanlığı’nın gece baskınları haberine sessiz kalması ve her zamanki gibi bu konuda bir açıklama yapmaması. Bu durum, Rusya’nın hamlelerinin Moskova ve Ankara’nın İdlib çevresindeki duruma ilişkin görüş ayrılıklarının alevlenmesini yansıtıp yansıtmadığı konusunda soruları gündeme getirdi. Özellikle Ankara ile Şam arasındaki normalleşme sürecinin yavaşlaması, Türkiye’nin Ukrayna savaşına ilişkin tutumu ve Ankara’nın daha sonra Ukrayna’nın NATO’ya katılımını memnuniyetle karşılaması nedeniyle ilişkilerde soğumaya ilişkin haberler mevcut.
Ancak Şarku’l Avsat’a açıklamada bulunan bir kaynak, Rusya’nın İdlib bölgesindeki veya genel olarak Suriye’nin kuzeyindeki hareketlerine ilişkin yorumların, doğru olmadığını belirtti.
Kaynak, Moskova’nın iki ülke arasında önceki aşamalarda varılan mutabakata uygun şekilde Türk tarafıyla tam koordinasyon olmadan ve Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları uygulanmadan herhangi bir faaliyet veya harekette bulunmadığını aktardı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı’nda Suriye dosyasını yakından takip eden bir kaynak, “Rusya’nın mevcut hamleleri yeni değil. Suriye’de faaliyet gösteren Rus ordusuna yönelik tehlikeleri azaltmayı ve tehdit olasılığıyla yüzleşmeyi amaçlayan askeri, saha ve siyasi hamlenin devamını teşkil ediyor” diyerek, aleni ve resmi açıklamalarında tüm hareketlerin belirtilmediğini açıklanmadığını bildirdi.
Suriye’nin hava müdahalesi
İdlib’deki saldırının ardından Suriye Savunma Bakanlığı’nın dün sabah yeni bir saldırı başlattığı ve bunun sonucunda İdlib ve Hama kırsalında silahlı gruplara ait üç İHA’nın düşürüldüğü belirtildi. Bakanlık, yaptığı açıklamada, İHA’ların patlayıcı mühimmatla donatıldığını ve çevredeki köy ve kasabaları bombalamaya çalıştığını söyledi.
Suriye Savunma Bakanlığı, resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Terör örgütlerinin hareketleri ve güvenli sivillere ve mülklerine yönelik defalarca saldırı girişimleri dikkatli bir şekilde izlenip takip edildikten sonra İdlib ve Hama kırsalı yönünde faaliyet gösteren Suriye Silahlı Kuvvetleri birimleri, patlayıcı mühimmatla çevredeki güvenli köy ve kasabalara saldırmaya çalışan donanımlı üç İHA’yı düşürmeyi başardı.
Bu ayın başlarında Suriye Savunması, Halep’in kuzey ve batı kırsalındaki Suriye ordusu birliklerine saldırı düzenlemeye çalışan muhalif örgütlere ait iki İHA’nın imha edildiğini ve diğer üç İHA’nın düşürüldüğünü duyurdu. Saldırılar, silahlı örgütlerin aynı yöndeki komuta karargahlarını hedef almasına yanıt olarak gerçekleşti. Saldırılar sonucu örgüt saflarından çok sayıda unsur öldü ve yaralandı.
Açıklama, başta İdlib ve çevresi olmak üzere Suriye muhalefetinin kontrolündeki bölgelerde İHA kullanımının tehlikeleriyle yüzleşme konusunda Rusya- Suriye arasındaki mutabakata bir atıf olarak değerlendirildi. Rus kaynak, “Rusya- Türkiye koordinasyonu doğrudan bu yöndedir” dedi. Kaynak, Suriyeli grupların geçmişte birçok kez İHA’ları hedef aldığını ve Humaymim üssünü hedef alma girişimleri de dahil olmak üzere Rus askeri tesislerini vurmayı hedeflediğini de kaydetti.
Rusya’nın Suriye’deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi Başkan Yardımcısı Vadim Kulit, bu ayın başlarında Rus hava kuvvetlerinin Suriye güçleriyle iş birliği yaparak, Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib kenti yakınlarında Nusra Cephesi örgütünün komuta merkezinin imha edilmesiyle sonuçlanan ağır bir darbe indirdiğini belirtti.
Söz konusu dönemde Kulit, ay başından bu yana İdlib ve çevresindeki askeri operasyonları artırma hedeflerinin bir kısmını açıklamıştı. Ayrıca Moskova’nın, intihar eylemcilerinin Suriye’de Rus ordusunun devriyelerine karşı terör saldırıları düzenlemeye yönelik hazırlıklarına ilişkin bilgiler karşısından derin endişe duyduğunu söylemişti.
Suriye’de Rus ordusunun bu saldırıları planlayan militanlara karşı çok sert ve sıkı önlemler aldığını vurgulayan Vadim Kulit, yasadışı silahlı grupların liderlerine de provokasyonları durdurmaları ve Suriye’deki çatışmanın barışçıl çözümü için çaba göstermeleri çağrısında bulundu.
Bu endişe, Rusya Dış İstihbarat Servisi Başkanı Sergey Narışkin’in yaptığı açıklamalara da yansıdı. Öyle ki Narışkin, “ABD, militanların yardımıyla Suriye’de kalabalık halka açık yerlerde ve hükümet kurumlarına karşı terör saldırıları düzenlemeye hazırlanıyor” dedi.
Rus istihbaratına göre bu suç faaliyetinin yönetimi, Suriye’nin Ürdün ve Irak ile sınırlarının kesiştiği noktada yer alan et-Tanf’taki ABD askeri üssünden gerçekleştiriliyor. Rus güvenlik kaynakları ise Washington’un, başta HTŞ olmak üzere Suriye silahlı gruplarının yeteneklerini kullanarak Rusya’ya karşı Suriye topraklarındaki hamlelerini genişleteceğini dile getirdi.
Suriye hava sahasında çarpışma
Diğer yandan Moskova, ABD kuvvetlerinin Suriye hava sahasında Rus tarafıyla ‘koordinesiz’ hareketleri konusunda uyarıda bulunmayı sürdürdü. Vadim Kulit, ABD liderliğindeki koalisyona ait bir F-35 savaş uçağının Suriye’deki et-Tanf bölgesindeki bir Rus Su-35 uçağına tehlikeli düzeyde yaklaştığını açıkladı.
Sürtüşmenin yüksek irtifada meydana geldiğini ve ‘savaş uçağıyla çarpışmayı önlemek için derhal önlem alan Rus pilotların profesyonelliği olmasaydı’ çarpışmayla sonuçlanacağını kaydetti.
Humaymim Üssü’ne bağlı Rus merkezin başkan yardımcısına göre Batı koalisyonu, gerilimi önleme protokollerini bir günde 16 kez ihlal etti. Kulit ayrıca, vakaların Rus tarafıyla koordine edilmeyen ABD drone saldırılarıyla bağlantılı olduğunu açıkladı.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın.