Fırat kaplumbağası, soyunun tükenmesi tehlikesiyle karşı karşıya

Kaplumbağanın Çinliler için lezzetli bir yemek olarak görülmesi ve "halk tıbbı" tedavileri içinde kullanılması, soyunun devamını tehdit ediyor

Çevreci aktivistler, bazı sulak alanlarda yüzlerce Fırat kaplumbağasının öldüğünü belirtti / Fotoğraf: Sosyal medya 

Kuraklık, çevresel kirlilik ve aşırı avlanma baskısı altında, Irak'ın zengin biyolojik çeşitliliğini tehdit eden zorluklar sürekli artıyor. 

Irak'ta yaşayan Fırat kaplumbağası, su kaplumbağalarına ait olan ve koyu yeşil renkte büyük bir deri kabuğuna sahip olan özellikleriyle dikkat çeken bir türdür; ancak hayatta kalma mücadelesi veren tek tür değildir, aynı zamanda nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan sürüngenler arasında.

2016 yılında, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından Irak'ın güneyindeki sulak alanlar Dünya Mirası listesine alındı.

Bu sulak alanlar içerisinde yer alan Fırat kaplumbağası veya yumuşak kabuklu kaplumbağa, daha az sayıda olarak İran'ın Huzistan eyaletinde, Dicle ve Fırat nehirlerinin boyunca, Türkiye ve Suriye'nin bazı bölgelerinde de bulunmaktadır.

Bu büyük kaplumbağa türü, Fransız doğa bilimci Guillaume Antoine Olivier tarafından 1797 yılında Irak'ın Enbar iline bağlı Aynat kasabasının Fırat nehri kıyısında keşfedilmeden önce, dağılım alanı dışında pek tanınmamıştı.

Olivier, tüfeğiyle bir Fırat kaplumbağasına ateş ettiğinde, türün görünüş özelliklerine dair detaylı bir inceleme yapabildi.

Doğa bilimci, Osmanlı İmparatorluğu'na Bir Yolculuk adlı kitabının 11. Bölümünde yöre halkının bu hayvanın etinin yenilmediğini, ancak yağının cilt hastalıklarının tedavisinde kullanıldığını söylediğini aktarmıştır.


Toplu ölümler

Geçen haftalarda, çevre aktivistleri sosyal medya platformlarında, sulak alanlardaki bazı bölgelerde yüzlerce Fırat kaplumbağasının ölü olarak bulunduğu fotoğrafları paylaştı.

Paylaşımlarda, Irak'ın ciddi kuraklık sorunu yaşadığı ve bu durumun ölümlere neden olduğu belirtilirken, kaplumbağaların tuzlu suların acısından kaçarak sudan çıktığı ve kara üzerinde ölümle karşılaştığı ifade edildi.

Bununla birlikte, yaban hayatı konusunda uzman Iraklı Ömer eş-Şeyhli, ölümlerin kuraklık nedeniyle olmadığını şu sözlerle dile getirdi:

Bu hayvanların ölümleri kasıtlı olarak öldürülmelerinden kaynaklanıyor olabilir veya muhtemelen nehir ve sulak alan kıyılarında bulunan yakın yolların kenarlarında arabaların çarpması sonucu ölümler gerçekleşmiştir. Kuraklık henüz toplu ölümlere yol açacak kadar tehlikeli bir seviyeye ulaşmamış gibi görünüyor. Fırat kaplumbağası çevresel değişikliklere iyi uyum sağlama ve zorlu iklim koşullarına dayanma yeteneğine sahiptir ve onun savunma mekanizmalarından biri, aşırı kurak dönemlerde kendini çamurun içine gömerek yaz uykusuna yatmaktır.

Güney Çevre Koruma ve İyileştirme Müdürlüğü, toplu ölümün kesin nedenlerini açıklamazken, bir ekibin Maysan ilindeki Al-Khair ilçesine gittiğini, gönüllü gruplarla iş birliği yaparak büyük sayıda ölü kaplumbağayı kaldırmak için bir çalışma başlattığını ve bu şekilde cesetlerin çürümesinin su kirliliğine yol açmasının önüne geçildiğini belirtti.
 


Ciddi tehlikeler

Genel olarak Fırat kaplumbağası, çoğunluğu yeni olmayan ancak sürekli artan tehditlerle karşı karşıya.

Bu tehditlerden bazıları, bazı avcıların güçlü pençeleriyle ağlarını yırtma tehlikesini önlemek amacıyla kaplumbağayı öldürmeye başvurması, ayrıca balık varlığını azalttığına ve bu yolla geçim kaynaklarını kısıtladığına inandıkları için kaplumbağanın varlığına karşı bir önlem olarak avlanmaları.

Aynı şekilde, Fırat kaplumbağası, bilimsel olarak kanıtlanmamış tedaviler için yağlarının kullanıldığı sözde halk tıbbı içinde yer alması nedeniyle de avlanmaya maruz kalıyor.

Irak Yeşil İklim Örgütü daha önce Fırat kaplumbağalarının bazı hayvan pazarlarında satıldığına dair vakaları belgelemişti. Bu pazarlardan en bilineni Bağdat'taki el-Ğazel pazarı.

Ayrıca, bu kaplumbağanın Çinli şirketlerin Irak'ta projeler yürüttüğü dönemlerde Çinli işçiler tarafından talep edilen bir tür olarak görüldüğüne dair bilgiler de mevcut, çünkü bu kaplumbağa, Çin mutfağında lezzetli bir yemek olarak kabul edilen Çin kaplumbağasına benziyor.

Fırat kaplumbağasının sayısındaki sürekli azalma nedeniyle, 2016 yılında Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN), onu nesli tükenme tehlikesi altında olan türlerin listesi olan "Kırmızı Liste"ye dahil etti.

Birlik, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Kırmızı listeye dahil etme, 15 yıl içinde Fırat kaplumbağasının sayısının yüzde 50 azalması, çölleşme, doğal yaşam alanlarının yok olması ve çevresel tahribat nedeniyle gerçekleşti" ifadesini kulandı.

Ancak şu ana kadar bu türü korumak için gerçekçi programlar veya etkili önlemler bulunmamaktadır, bu da onun nesli tükenme tehlikesi altında olduğu anlamına geliyor.

 

 

Independent Arabia

DAHA FAZLA HABER OKU