Batı Afrika'daki durumu kötüleştiren Nijer'deki darbe, karmaşık siyasi ve güvenlik sahnesine karanlık bir gölge düşürdü.
Dramatik değişikliklerin kaydedildiği Sahel bölgesindeki ülkeler arasında stratejik bir özgüllüğe sahip olan Moritanya, burada seçilmiş bir yönetici tarafından yönetilen tek ülke.
Niamey, Nuakşot'un bölgenin çeşitli zorluklarıyla yüzleşme yaklaşımıyla örtüşen bir vizyona sahipti.
Bu bölgedeki darbelerin faillerinin literatüründe değişmeyen tek şey, batı ülkelerine karşı açık düşmanlıklarının yanı sıra, yakın zamana kadar kendisine yasak olan bir bölgede kendisi için bir yer edinmeye can atan doğu ülkelerine karşı büyük açıklıkları.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Müttefik kaybı
Nijer darbesi sorunu, Moritanya'nın dış politikasının temellerinde ciddi sıkıntılara neden oluyor.
Zira Nuakşot, Sahel bölgesindeki terörizm, uyuşturucu kaçakçılığı ve göçmen kaçakçılığı konularındaki güvenlik yaklaşımlarında kendisiyle aynı yolda yürüyen Niamey'i özel bir yere koyuyor.
Siyaset bilimi araştırmacısı Bun Veled Bahi, bu hususta şunları söyledi:
Nijer'deki darbenin Moritanya'ya doğrudan, hatta dolaylı etkileri var. Bilhassa radikal grupların başta olduğu iç ve dış tehlikelerle mücadelede bölgede gösterdiği çabalar açısından. Moritanya, Nijer ile ortak bir güvenlik ve ekonomik paydayı paylaşıyor. Mali'nin üyeliğinin yakın zamanda dondurulduğu, beş Sahel ülkesini kapsayan bir grup mevcut. Bu gruptaki (G5 Sahel) ülkelerin çoğu, radikal grupların çoğalması, devletin kırılganlığı ve siyasi istikrarsızlık gibi benzer özellikleri paylaşıyor. Ülkelerinden birinde anayasaya aykırı herhangi bir güç değişiklik, diğer ülkeler üzerinde öngörülemeyen etkilere yol açabiliyor.
Sahel bölgesindeki güvenlik meseleleri üzerine araştırma yapan Rabi Adum ise bu etkiyi küçümseyerek "Moritanya ile Nijer arasındaki ilişki, Fas, Cezayir ve Senegal gibi komşu ülkelerle karşılaştırıldığında, darbenin doğrudan etki edeceği kadar güçlü değil. Ancak buradaki etki, genel olarak terörle mücadele politikalarıyla ilgili. Zirâ Nijer, Sahel kuvvetlerinde Moritanya için bilgi alışverişi açısından kilit bir ortak sayılıyor" açıklamalarında bulundu.
Bahi, "Bu etki, G5 Sahel'de Nijer gibi güçlü bir müttefikin kaybıyla ilgili. Bölge orduları, topraklarındaki Fransız varlığının sona ermesiyle Mali ve Burkina Faso'da yaşananların ardından, Fransa liderliğindeki geleneksel eksene karşı alışılmadık bir şekilde isyan ediyor" ifadelerini kullandı.
Sahel'de tsunami
Mali'deki son darbe, komşu Burkina Faso ve diğer Afrika ülkelerinde bir dizi darbenin önünü açtı. 2020'den bu yana, Sahel bölgesinin Batılı ülkelerin bilmediği yeni özellikleri kendini göstermeye başladı.
Pek çok yankı uyandıran şiddetli Sahel 'tsunamisi', bölgedeki geleneksel oyuncularla başa çıkmadaki keskinliğiyle ön plana çıktı.
Bunun üzerine Moritanya, Nijer darbesi konusundaki tutumunu yeni yöneticilerine gönderdiği mesajda gösterdi.
Mesajda, bölgenin Afrika Birliği'nin temel yasası ile bağdaşmayan anayasal değişikliklere artık müsamaha göstermeyeceği vurgulandı.
Moritanya Dışişleri Bakanlığı, Nijer'de darbenin duyurulmasının hemen ardından yaptığı açıklamada, Nijer'deki duruma ilişkin gelişmeleri büyük endişeyle izlediğini bildirmişti.
Moritanya bölgede oluşan yeni değişkenlerle uğraşmak zorunda kalacak. Nijer'in yeni yöneticileri, Devlet Başkanı Muhammed Bazoum'un müttefiki ve eski sömürgeci Fransa ile muameleden hoşlanmıyor.
Nuakşot ise alt bölgeyi etkileyen konularda Paris ile mükemmel bir ortaklık sürdürüyor.
Araştırmacı Adum, "Eski sömürgeciyle ilişkileri hala güçlü olan, terörle mücadele alanında yaklaşımı başarılı olan ülkelerden biri konumundaki Moritanya, doğrudan etkilemediği bölgede ortaya çıkan güçlü sorunlardan uzaklaşmaya çalışıyor" ifadelerini kullandı.
Bu görüşe katılan Bahi ise "Tutuklanan Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum'a yönelik darbenin liderlerinin, Mali ve Burkina Faso'da yaşananlara benzer tepkiler vermeleri bekleniyor. Bu, G5 Sahel'in kurulmasına öncülük eden Moritanya hükümetini, grubun parçalanma tehlikesi nedeniyle endişelendiriyor. Zirâ Mali ve Burkina Faso'da geleneksel eksene düşman rejimler yer almaya başladı" ifadelerine başvurdu.
Buğulu gelecek
Nijer darbesi, G5 Sahel'in geleceği için büyük bir soru işareti oluşturuyor. Kurucuları, bölgelerini etkileyen zorluklara karşı koymak isterken bu gruptaki ülkeler bugün varlıklarını etkileyebilecek varoluşsal bir kriz yaşıyor.
Araştırmacı Rabi Adum, "Sahel ülkeleri Nijer darbesi ardından acı çekmeye başladı. Mali'nin üyeliğini askıya aldığı G5 Sahel bundan olumsuz etkilenmiş, terörle mücadele çabaları engellenmişti. Bu ülkelerin durumlarını düzeltmeleri, yeni standartlarla yeni bir ortak olarak kabul etmeleri, onlarla işbirliği yapmaya zorlanmaları beklenirken, Sahel ülkelerinin gelecek beklentileri askıda kalıyor" vurgusunda bulundu.
Sahnedeki karmaşıklığın Sahel bölgesindeki ülkelere tezahür ettiğine dikkat çeken araştırmacı Bahi ise "Bölgede bir kutuplaşma hali var, şu veya bu eksene, doğuya veya batıya doğru bir siper alma hali başladı. Bölgenin iç ve dış zorluklarla özgüvenle yüzleşmek için daha fazla uyum ve birliğe ihtiyacı var. Daha fazla kutuplaşmanın iç işlerine daha fazla müdahale anlamına geldiğini anlaması gerekiyor. Bu durum, kıtaya nüfuz etmek için yabancı gündemlere hizmet ediyor" ifadelerini kullandı.
Büyük ülkelerin grubun içişlerine müdahalesinin ve devletlerin yıkıntıları üzerine devlet kurma hayali kuran radikal grupların şu an ciddi bir tehdit olduğuna değinen Bahi, "Nijer'deki darbe, dış müdahale ve aşırılık yanlısı grupların gelişmesi için daha fazla fırsat sağlayacaktır" dedi.
Independent Arabia