Suudi Arabistan, geçen kasım ayında Katar'da düzenlenen 2022 Dünya Kupası'nda Arjantin'i mağlup ettiğinde sesini tüm dünyaya duyurmuştu.
Arjantin'in turnuvayı şampiyon olarak tamamlaması bu zaferin değerini ikiye katladı.
Suudi Arabistan'ın Arjantin karşısındaki galibiyeti yani 'zaferi' inanılmazdı ve dünyanın dört bir yanında yankı uyandırdı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Tüm futbol severleri heyecanlandıran ikinci olay ise söz konusu zaferden bir ay sonra, Al Nassr'ın Portekizli futbol efsanesi Cristiano Ronaldo ile sözleşme imzalandığını duyurmasıyla yaşandı.
Ronaldo'nun Suudi Arabistan'a gelişinden sonra, Ballon d'Or sahibi Karim Benzema gibi yıldız oyuncuların benzeri görülmemiş imzaları geldi.
Ne Chelsea'li Kante ne İnter'li Brozovic ne Bayern Münih'li Mane ne de Manchester City'li Mahrez, artık futbola petrol gözüyle bakan ülkeye gelen son yıldızlar olacak.
Transferler, dünyanın doğusundan futbolun doğduğu İngiltere'nin batısına kadar yaşlı ve genç futbol yıldızlarının hiçbirini ayırt etmeden arka arkaya açıklanmaya başlandı.
Riyad'ın 2033 kalkınma planının bir parçası olarak yürüttüğü milyar dolarlık anlaşmalar, petrolden uzak müreffeh bir ekonomiye doğru ilerleyen Vizyon 2030 ile de uyumlu.
Ülke için bundan sonraki dönemin en önemli ayağı 'spor' ve 'turizm' sektörü olacak.
Suudi Arabistan, ülkenin en önemli dört kulübü olan Al Hilal, Al Nassr, Al Ahly ve Al Ittihad'ın Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu (PIF) tarafından satın alınmasıyla farklı bir aşamaya geçti.
Ülkenin en önemli hedefleri arasında Suudi Arabistan Pro Ligi'ni 'dünyanın 10 büyük ligi' arasına sokmak yer alıyor.
PIF yatırımları, Dünya Kulüpler Kupası'na katılmaya hak kazanan ilk Suudi takımı olan Al Nassr'ın Portekizli yıldız Cristiano Ronaldo ile sözleşme imzalamasından bir yıl geç gelse de, söz konusu yatırımlar 'hükümet tarafından finanse edilen' spor rüyasıyla uyumlu.
Suudi rüyası ve Ronaldo
Suudilerin çok uzaklarda gördüğü rüya, Manchester United'dan gelen yıldız oyuncu Ronaldo tarafından daha yakında görünüyor.
Zira Ronaldo, Suudi Arabistan Pro Ligi'nin dünya ligleri arasında ilk 5'e girmesi için önce "Beş yıl yeter" dedi ve daha sonra diğer büyük transferlerin açıklanmasıyla bunun için 'bir yılın yeterli' olacağını ifade etti.
Portekiz Futbol Federasyonu (FPF) tarafından 'tarihin en iyi oyuncusu' olarak kabul edilen Ronaldo, takımının geçen haftalarda Celta Vigo ile oynadığı hazırlık maçının ardından yaptığı konuşmada Suudi Arabistan'a gelme kararından dolayı gurur duyduğunu ifade etti.
Ronaldo, "Suudi Arabistan Pro Ligi'ne geldiğim için beni eleştirdiler ama şimdi ne oldu? Ben onların önünü açtım ve şimdi bütün oyuncular buraya geliyor" dedi.
Beş farklı Dünya Kupası'nda gol atma başarısı gösteren ve beş Ballon d'Or kazanan tek oyuncu olan Arjantinli Lionel Messi'nin aksine Ronalda 'Suudi Arabistan Pro Ligi'nin ABD Ligi'nden (MLS) daha iyi olduğuna' inanıyor.
Belki de Messi'nin eşi Antonella Roccuzzo, hayatının geri kalanını Miami'de geçirmek istemeseydi, şimdi Messi de Suudi Arabistan'da oynayacaktı.
Basında çıkan haberlere göre, Ocak ayında Al Nassr'a transfer olan Ronaldo, yılda yaklaşık 200 milyon avro kazanacak.
Riyad'a göç
Suudi Arabistan Pro Ligi'nin son sezonu, Ronaldo transferinin ardından dünyanın dört bir yanındaki sporcuların ilgi odağı oldu.
Suudi Arabistan Pro Ligi 2004-2005 sezonu şampiyonu ve Asya Futbol Konfederasyonu (AFC) Şampiyonlar Ligi Şampiyonu Al Ittihad, 2022 yılı Ballon d'Or sahibi Real Madrid'in Cezayir asıllı Fransız yıldızı Karim Benzema ile sözleşme imzaladı.
Kulüp ayrıca Chelsea'de yaklaşık yedi yıl geçiren Ngolo Kante ve İskoçya'nın Celtic takımından gelen Portekizli Joao Felipe (Jota) ile de anlaşmaya vardı.
Al Nassr'ın ezeli rakibi Al Hilal ise Portekizli orta saha oyuncusu Ruben Neves ile sözleşme imzaladı.
Al Hilal ayrıca Chelsea'nin Senegalli defans oyuncusu Kalidou Koulibaly'i ve İtalyan ekibi Lazio'da forma giyen Sırp oyuncu Sergey Savic'i renklerine bağladı.
Al Ahly ise Manchester City'den Riyad Mahrez, Liverpool'dan Roberto Firmino, Chelsea'den Edouard Mendy ve Newcastle United'dan Alain Saint-Maximin ile sözleşme imzaladı.
İki kuşak arasında
Suudi Arabistan'ın hem tecrübeli oyuncuları hem de futbol hayatlarının baharında olan genç oyuncuları transfer etmesi dikkat çekiyor.
Örneğin, Liverpool'da 10 yıldan fazla top koşturan deneyimli İngiliz yıldız Jordan Henderson, İngiltere efsanesi Stephen Gerrard'ın Teknik Direktörlük görevini yürüttüğü Al Ittifak'a gitti.
Bayern Münih ve Senegal milli takımının yıldız oyuncusu Sadio Mane ise Al Nassr ile anlaşmaya vardı.
İtalyan kulübü Inter'den gelen Hırvat milli oyuncu Marcelo Brozovic ise Al Nassr'da Manchester United'ın yıldızı Alex Telles ve Fildişi Sahili milli takımının yıldızı Seko Fofana ile birlikte oynuyor.
Suudi Arabistan transfer piyasası halen sıcak. Kaynaklar, yaz transfer dönemi bitmeden önce yeni anlaşmaların olacağını söylüyor.
Suudi Arabistan gazetelerinin aktardığına göre, mülkiyeti yüzde 75 oranında PIF'a devredilen dört kulübün değeri yaklaşık 164 milyon euro (yaklaşık 175 milyon dolar).
Newcastle United'da Suudi başkan tecrübesi
Financial Times'ın 'Suudi buldozeri' olarak nitelendirdiği adımlar, paranın dilinde engebeli olmayan yollarda ilerliyor.
PIF tarafından satın alındıktan iki yıl gibi kısa bir süre sonra, İngiltere'nin Newcastle United takımı gerçek değerini ortaya koydu.
Böylece küme düşme mücadelesi veren bir takımdan, 2023 sezonunu İngiltere Premier Lig'de dördüncü sırada tamamlayan bir takıma dönüştü.
Ayrıca önümüzdeki sezon UEFA Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etmeye hak kazandı.
Suudi Arabistan ve Çin: İki farklı tecrübe
The Guardian, Çin tecrübesine benzer olarak nitelendirilen Suudi Arabistan tecrübesiyle ilgili bir karşılaştırma yaparak şu değerlendirmede bulundu:
Suudi Arabistan daha üstün bir durumda. Kıtasal ve atletik bir güce sahip. Aynı zamanda Suudi Arabistan Pro Ligi, Asya'daki en iyi yabancı oyuncuları barındırıyor. Ünlü oyuncular Çin'e gittiler ve sonra gözden kayboldular. Suudi Arabistan'da ise her an göz önündeler ve dünyanın her yerinden izleniyorlar. Portekizli yıldız Ronaldo'nun imza töreninin milyarlarca izlenme sayısına ulaşması da bunun bir örneği.
Gelgitler arasında
Suudi Arabistan, 10 Ağustos'ta başlayacak olan Suudi Arabistan Pro Ligi hakkında büyük isimlere kendinden söz ettirmeyi başardı.
Bunların arasında Manchester City Teknik direktörü Pep Guardiola da bulunuyor. Guardiola, Tokyo'da düzenlediği basın toplantısında "Suudi Arabistan'ın transfer piyasasını alt üst ettiğini" söyledi.
Suudi Arabistan'ın hamlesini 'başarılı' olarak nitelendiren Guardiola, "Cristiano Ronaldo oraya gittiğinde kimse onun ardından dünyanın en iyi oyuncularının oraya gideceğini tahmin etmiyordu" ifadelerini kullandı.
Bu bağlamda, Barselona Başkanı Joan Laporta, ESPN ile yaptığı bir röportajda, "Suudi Arabistan Pro Ligi'nin yakın zamanda La Liga'ya rakip olacağını" söyledi.
Suudi Arabistan spor kulüplerinin ayağa kalkışı bir kesim tarafından beğenilirken, eski Liverpool yıldızı Jamie Carragher gibi bazıları bunu 'olumsuz' bir adım olarak nitelendirdi.
Suudi Arabistan'ı neden eleştiriyorsunuz?
Manchester United'lı eski yıldız oyuncu Rio Ferdinand ise "Oyuncular kariyerlerini bitirmek için ABD'ye gidince kimse onlara karşı bir şey söylemiyordu. Peki şimdi neden Suudi Arabistan'ı eleştiriyorsunuz? Suudi Arabistan Pro Ligi'nin başarıyı satın aldığını söylüyorsunuz. İngiltere Premier Ligi Belçika, Portekiz, İtalya, İspanya ve Almanya'dan en iyi oyuncuları getirdiğinde kimsenin bunu eleştirdiğini duymadım" ifadelerini kullandı.
Ferdinand, "İtalya bir zamanlar bunu yaparken neden eleştirmediniz? Peki Barcelona ve Real Madrid aynı şeyi yaptıklarında neden hiçbir eleştiri olmadı?" diye sordu.
Özelleştirme ve borsa
1960'lı ve 1970'li yıllarda kulüpler büyük şirketler tarafından satın alınıp özelleştirilmeye başlandı.
Bu devralma operasyonundan sonra olayı başka bir boyuta taşımak için kulüpler, hisseleri borsada işlem gören bir anonim şirkete dönüştüler.
1983 yılında hisseleri borsada işlem gören ilk takım İngiliz kulübü Tottenham oldu.
Manchester United, 1991 yılında benzer bir şekilde borsaya girdi. Artık petrol sonrası bir dönemi arzulayan Suudi Arabistan'ın, bu oyunu 'sadece topa vurmak ve parayı ekonomik bir endüstriye akıtmaktan' çıkarıp dönüştürmek istediği hedef de işte bu.
Böylece yabancı kulüplere yapılan yatırımlar, kişisel nitelikteki anlaşmalardan çıkıp doğrudan devlet yatırımına dönüşmeye başladı.
Gözlemciler, Suudi Arabistan'ın başarı olasılığının yüksek olduğuna inanıyor. Çünkü Suudi Arabistan, bu endüstrinin gereksinimlerini, yetenekli oyuncuları, köklü kulüpleri ve genç bir izleyici kitlesini elinde bulunduruyor.
Körfez ülkeleri arasından yüzde 71'lik bir oranla en büyük genç izleyici kitlesi de Suudi Arabistan'da bulunuyor.
Suudi Arabistan Spor Bakanı Prens Abdulaziz bin Türki el-Faysal, şirketlere ve yatırımcılara 'güvence verdiği' bir röportajda, "2023 yılında Suudi Arabistan'daki stadyumlarda yaklaşık 2,2 milyon taraftar maç izledi. Suudi Arabistan'da 2019 yılında 40 bin olan sporcu sayısı şu anda 80 bine ulaşarak ikiye katlandı" ifadelerini kullandı.
Bakan, Suudi Arabistan medyasının dünyanın 125 ülkesinden 37 kanalın, futbolun en popüler yıldızlarına yatırım yaptıktan sonra Suudi Arabistan Pro Ligi'ni yayınlamak için sözleşme yaptığını ifade etti.
Sözleşmeler ve anlaşmalar
Spor pazarlaması alanında akademik bir uzman olan Dr. Hafız el-Medlec, Independent Arabia'ya Cristiano Ronaldo'nun gelişinin Suudi Arabistan'da oyunun kurallarını değiştirdiğini söyledi.
El-Medlec, "Suudi Arabistan Pro Ligi'nin eskiden tek platformda yayınlandığını, Ronaldo transferinden sonra ise yayın platformlarının sayısının 48, izleyici sayısının ise 360 milyon olduğunu" belirtti.
"Benzema, Kante, Mahrez, Mane ve diğer yıldızların gelişinden sonra nasıl olacak? Tabii ki sayı kaçınılmaz olarak ikiye katlanacak" ifadelerini kullanan el-Medlec, izleyici sayısının ikiye katlanması nedeniyle ligin piyasa değerinin de ikiye katlanacağını söyledi.
El-Medlec, Suudi spor yatırımlarının geleceğini dört gözle beklerken "Sponsorluk sözleşmelerinin değeri, oyuncuların sözleşmelerinin değeriyle birlikte daha da artacak" dedi.
Milyarlarca anlaşmadan sonra gelen bir karşılaştırma var ki o da Suudi Arabistan futbol projesinin, oyuncuları çekmek için ABD'li ve Çinli muadillerine benzediği ancak belli noktalarda farklılaştığı yönünde.
Şüphesiz Suudi Arabistan deneyimi, ABD ve Çin'in deneyimlerinden tamamen farklı. Zira futbol Suudi Arabistan'daki en popüler spor.
Son zamandaki yatırımlar (stadyumlar, altyapılar, transferler), ülkedeki futbol aşkını daha da artırıyor.
Suudi Arabistan kulüpleri İspanyol kulüplerinden daha fazla harcama yapıyor
Futbolcuların ve teknik adamların piyasa değerini takip eden Transfermarkt platformu, Pazar günü kamuoyuyla yeni bir araştırma paylaştı.
Araştırmaya göre Suudi Arabistan Pro Ligi kulüplerinin bu yaz harcadığı devasa meblağ, La Ligi kulüplerinin aynı dönemdeki yatırımlarının değerinden daha fazla.
Suudi Arabistan Pro Ligi, 'en çok harcama yapan ligler' listesinde dördüncü sırada yer alırken, ilk üç sırayı sırasıyla İngiltere Premier Ligi (1,34 milyar avro), İtalya Serie A (520,9 milyon avro) ve Almanya Bundesliga (448,2 milyon avro) paylaşıyor.
Transfermarkt'ın araştırmasına göre Suudi Arabistan Pro Ligi'nde yer alan kulüpler, transfer sezonu henüz bitmemiş olmasına rağmen bu yaz 300,6 milyon euro (yaklaşık 258 milyon sterlin) harcadı.
Ancak Suudi Arabistan kulüplerinin Avrupa'daki büyük oyuncularla yürüttüğü birçok mevcut görüşme olduğundan bu veriler henüz nihai değil.
Suudi Arabistan'ın FIFA'ya bağlı olarak ilk kez büyük bir organizasyon düzenlediği Dünya Kulüpler Kupası'na önümüzdeki Aralık ayında ev sahipliği yapacak olması dikkat çekiyor.
Yeni Afrika Süper Ligi'ne sponsor olmak için büyük bir anlaşma yapıldığına dair haberler de var.
Suudi Arabistan, önümüzdeki birkaç yıl içinde, 2030 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapma konusundaki büyük isteğine ek olarak AFC Asya Kupası ve 2029 Asya Kış Oyunları'na da ev sahipliği yapacak.
Independent Arabia